Endonezya’nın kadim savaş sanatı Silat

13 Aralık 2019 tarihi, hem Asya uygarlığının hem de bu uygarlığın önemli unsurlarından olan savaş sanatlarının yükselişi bakımından altın değerindedir. Bu tarihte Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Endonezya kökenli savaş sanatı Pencak Silat’ı, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine aldı. Bu karar; Batı merkezli dünya görüşlerine rağmen insanlığın, Asya kültürlerini tanımak ve değerini anlamak yönünde attığı ciddi bir adım. Çünkü spor denilince akla gelen endüstriyel branşlara, onların para odaklı yarışmacı kültürlerine karşı, dayanışmacı ve paylaşımcı olan bir doğu halkının ata sporu, UNESCO kültürel mirasına ekleniyor.

HEM SAVUNMA HEM DE SALDIRI
Silat, Endonezya başta olmak üzere Güney Asya ve Malay dünyasında çok yaygın bir şekilde öğrenilen, uygulanan ve tarihi kökleri olan bir savaş sanatıdır. Savaş sanatları içerisinde hıza, çevikliğe ve aniliğe dayalı teknikleriyle öne çıkan Silat, sokak gerçeğinde kendini savunma bakımından oldukça etkili bir sistemdir. Vücudun tüm bölgeleri hem savunma hem de saldırı teknikleri için kullanılır. Omuz, dirsek, diz, yumruk ve tekmeler hem savunma amaçlı bloklarda hem de saldırı ataklarında değerlendirilir. Silat tekniklerinin, kadim zamanlarda insanların kendisini vahşi hayvanların saldırısına karşı korumak için onları taklit etmesine dayandığı düşünülür. Silat’ın tarihi Endonezya’nın sözlü tarihinin başlangıcı olan Kral Aji Saka’ya kadar geri götürülebilir. Yazılı kaynakların eksikliği net ifadeler kullanmamıza engel olsa da Silat’ın başlangıcını 7. yüzyıla kadar geri götürebiliriz. 7. ve 13. yüzyıllar arasında başta krallar olmak üzere soyluların öğrenmeye çalıştığı Silat, o dönem yaşanan savaşlar açısından çok değerliydi. Savaşlarda üstünlük sağlama noktasında teknolojik üstünlükten ziyade bireysel yeteneklerin ve kolektif uyumun belirleyici olduğu bu dönem, bir dövüş sistemi olarak Silat’ın da gelişmesine hizmet etti. Silat, teknik açıdan oldukça zengin hale geldi ve çeşitlendi. Ülkenin farklı bölgelerinde farklı Silat tarzları ortaya çıktı ve kendi gelişim yatağında aktı.
Silahlı dövüşlere ek olarak yakalama, boğuşma, fırlatma, kilitleme, vuruş ve bloklarla tam temas halinde uygulanan Silat, kabile savaşlarının sona ermesi ve imparatorluk çatısı altında tüm Endonezya’nın birleştirilmesinin ardından da gelişimini sürdürdü. 17. yüzyılda Hollandalı istilacılara karşı gerilla savaşı yürüten Endonezya halkı Silat tekniklerini en ölümcül biçimleriyle uyguladı. Savaş sanatı halkın direnişinin hem yöntemi hem de sembolü haline geldi. Sömürgecilere hem karada hem de denizlerde zor anlar yaşatan Silat dövüşçüleri stillerine anti-emperyalist ve milliyetçi bir renk verdi. Kurulan Silat derneklerinin tamamında bu rengi en koyu haliyle görmek mümkündür.

BATI'YA AÇILDI
Daha sonra bu derneklerin tamamı birleşti. Endonezya Pencak Silat Derneği (IPSI), 1948 yılında tüm Endonezya Pencak Silat stillerini tek bir çatı altına almak için kuruldu. Bu organizasyon dünyanın en eski Silat organizasyonu olarak bilinmektedir. Tekniklerin geliştirilmesi ve sanatın özgünlüğünü koruması için çaba gösteren bu dernek, sanatın bozulmadan sporlaşmasını da sağladı. 20. yüzyılda Silat, Hollanda üzerinden Batı’ya açıldı ve uluslararası etkinliklerde boy göstermeye başladı. Günümüzde Endonezya’da okullarda ders olarak da öğretilmekte olan Silat hem geleneksel bir savaş sanatı olarak, hem de mücadele sporu olarak uygulanmaktadır. Halkın parklarda, sokaklarda zinde kalabilmek için Silat çalıştığını gözlemlemek mümkündür. Bugün dünyanın tanımaya başladığı ve UNESCO’nun kültürel miras listesine aldığı bu sanata, asıl sahipleri sıkı sıkıya sarılıyor. Keza onların emeği olmasaydı bu sanatı yüzlerce yıl öteden bugüne -bütün özgünlüğü ve derinliğiyle- taşımak imkan haricinde olurdu. Dolayısıyla en büyük saygıyı önce Silat ustaları ve öğrencileri ardından da Endonezya halkı hak etmektedir.
Savaş sanatları insanlık tarihinin kendisi kadar eskidir. Savaşmak, insanlığın tıkanan yolları açmasını yani ilerlemesini, kaosa son vermesini, başka bir gücün egemenliğinden kurtulmasını sağladığı gibi büyük güçlerin paylaşımına da konu olmuştur. Haklı ve haksız savaş tahlilleri bir yana savaşın kendisini ele alırsak, yöntemlerini en iyi öğrenenin ve uygulayanın elinde bir barış aracı olabileceğinin de altını çizmek gerekiyor. Herkesin, kendisini ve sevdiklerini korumak için ve gerektiğinde ülkesine hizmet edebilmesi için savaş sanatların çalışmasında yarar vardır. Bu noktada savaş sanatlarının strateji bilgisini ve taktik üretimini geliştirdiğini söylemek gerekiyor. Beş Çember kitabının yazarı ünlü samuray Miyamoto Musaşi’nin de ifade ettiği gibi "Savaş sanatının taktikleri teke tek mücadeleler için yazılmış görünse de ordularla orduların çarpıştığı meydan savaşlarında uygulanacak taktikler olarak da anlaşılmalıdır. Büyük düşünebilmek önemlidir."

SAĞLIKLI OLMANIN YOLU
Ayrıca günümüz dünyasında insanlığın başat sorunlarından olan sağlık problemleri açısından da savaş sanatları çözüm anahtarı niteliğindedir. Sağlıklı olmanın ve zinde kalmanın en pratik yolu savaş sanatları öğrencisi olmaktan geçiyor. Bu yalın gerçeği UNESCO’nun kararı bağlamında Endonezya halkı bizlere bir kez daha hatırlatmıştır.
Bir Jeet Kune Do öğrencisi ve eğitmeni olarak Silat’ın gelişimine ve yaygınlığına dair bir bilgi daha vererek yazıyı sonlandıracağım; Bruce Lee’nin dövüş sistemi olan Jun Fan Kung Fu (Jeet Kune Do) başta Wing Chun olmak üzere birçok savaş sanatını bünyesinde barındırmaktadır. JKD içerisinde Silat teknikleri de bulunmakta ve yoğun olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla her JKD öğrencisinin ve eğitmeninin de bir Silat uygulayıcısı olduğunu söyleyebiliriz. Buna dayanarak ülkemizde de JKD ve Silat eğitimlerinin yaygınlaşmasını temenni ediyorum. Kendimizi ve sevdiklerimizi korumak, zinde kalmak, kalemin yanında gereğinde kılıcımızı kullanabilmeliyiz. Bu zihinsel ve bedensel yeterliliğe kavuşmak için dojoya(savaş sanatlarının çalışıldığı yer, okul) adım atmalıyız. Bize bu gerçeği tekrar ifade etme şansı verdiği için hem Endonezya halkını hem de UNESCO’yu alkışlamak gerekiyor.
n Aydınlık Gazetesi Genel Müdür Yardımcısı-Jeet Kune Do/Jun Fan Kung Fu Temel Eğitmeni

Sonraki Haber