Enerji krizi 8. gününde: Sanayiciden alternatif kaynaklar için çağrı

Sanayi odası meclislerinde enerji krizi konuşuldu. Bursa yerli ve yenilenebilir kaynaklara işaret ederken, Ankara nükleer alternatifini gündeme getirdi. Beyaz eşyacılar ihracat uyarısı yaptı. Türkiye'nin gazda merkez değil transit olması ise eleştiriliyor.

Enerji krizinin yankıları sürüyor. 20 Ocak'ta İran hattında başlayan kesintiden bu yana belirtilen on günlük sürenin büyük kısmı geride kaldı. Pazar günü itibarıyla gaz akışının yeniden başlaması gerekiyor. Ancak sürenin uzayacağına dair endişeler yüzünden sanayiciler tedirgin. Öte yandan süre uzarsa soğuk havalar yüzünden tüketim zirve yapmışken konutlar tarafında da kesintilerin yaşanma tehlikesi var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı böyle bir durumun yaşanmaması için çalışmalarını sürdürüyor. Uzmanlar, “Azerbaycan gazını hem depolayamadığımız hem de döviz geliri için Avrupa'ya re-export ettiğimiz için bize bir faydası olmadığını öne sürüyor. Aktarılan bilgilere göre, “Türkiye enerjide HUB/merkez olmak yerine transit ülke olmayı seçince ihtiyacı halinde hatlara müdahale etme hakkı olmuyor. Tuz Gölü'nün tam kapasiteye ulaşmasının iki seneyi bulacağı belirtiliyor. Spot piyasadan gaz temin edilememesinin nedeni ise ödeyecek dövizin olmaması. Türkiye'nin petrolde 90 günlük stok tutması gerekiyor ancak bugüne kadar 15 günü geçtiği görülmedi. Gazda da maliyet nedeniyle vaziyet aynı.” Sohbet ettiğimiz sanayiciler ise OSB'lerdeki küçük işletmelerin jeneratörlerle idare edebildiklerini ancak büyük tesisler için bu durumun sürdürülebilirliğinin zor olduğunu söylediler.

OSB'LERİ YEŞİLLENDİRELİM

Türk sanayisinin enerji tedariğinin kesintisiz sürmesi kritik önemde. Dünya tedarik zincirinden daha fazla pay almak isteyen ve ihracat odaklı bir modeli benimseyen Türkiye'nin sanayi tesislerinde yenilenebilir yatırımları devreye alması gerekiyor. Sohbet ettiğimiz OSB yöneticisi de olan bir iş insanı, ne yazık ki eski OSB'lerin bu yatırımlar için çok elverişli olmadığını söyledi. Özellikle İstanbul'da kurulu OSB'lerde alan sıkıntısı mevcut. İşletmeler de küçük olduğu için çatılara kurulacak güneş sistemlerinin yeterliliği tartışmalı. Ancak Yalova'da kurulum işlemi süren yeni ihtisas bölgesinde yenilenebilir kaynaklardan da enerji tedariği sağlanması teşvik ediliyor. Eskiden bu tür kaynaklardan enerji sağlamak için yapılan yatırımlar pahalı iken şu dönemde daha yapılabilir hale gelmiş durumda. Örneğin Yarımca'da bulunan DPWorld'ün işlettiği limanın depo bölümünde kurulacak güneş enerji panelleri sayesinde yıllık enerji tüketiminin yüzde 4'ü buradan sağlanmış olacak. Turkcell ve Türk Telekom gibi şirketler de enerjisini güneşten sağlayan veri merkezleri inşa ediyorlar. OSB'lerin de fizibilite çalışmalarını yaparak bu konuda adım atması gerekiyor.

KÖMÜR KRİZİ KAPIDA MI?

Gaz krizi önümüzdeki günlerde çözülse de Türkiye'yi 7-8 ay sonra kömür krizi bekliyor olabilir. Sonbaharda ziyaret ettiğimiz Muğla'daki Yeniköy ve Kemerköy santrallerine, kömür maden sahası açılamadığı için yeni ham madde tedariği yapılamıyor. YK Enerji Genel Müdürü M. Serhat Dinç, davalık olan maden sahası yüzünden yeni kömür çıkarımı yapamadıklarını, 7-8 ay sonrası için kömür olmadığını belirtmişti. İzmir, Muğla, Aydın'a enerji sağlayan ve baz yükün yüzde 10'unu temsil eden santraller kömür eksikliği yüzünden devreden çıkabilir. Son günlerde yaşanan enerji krizi üzerine kaynaklarımıza danıştığımızda, sonbahardaki mevcut durumun sürdüğü, madenden kömür tedariği sağlanamazsa santrallerin giderek veriminin düşeceği ve zaman zaman kesintilerin de olduğu bilgisini aldık.

BTSO: MİLLİ ENERJİ POLİTİKASI

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay dün odanın meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “Yaşadığımız bu dönem üretimin sürdürülebilirliği açısından milli enerji politikalarının ve yenilenebilir enerji yatırımlarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.” dedi. Yürütülen diplomasi trafiği ve yapılan çalışmalarla doğal gaz akışının en kısa sürede yeniden başlayacağına inandıklarını aktaran Burkay, şunları söyledi: “Firmalarımızın da bu süreci üretim planlamalarıyla yönetebilmeleri çok önemli. Diğer taraftan yaşanan gelişmeler, üretimin sürdürülebilirliği açısından milli enerji politikalarının ve yenilenebilir enerji yatırımlarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ayrıca bölgesel enerji ajanslarının hızlı bir şekilde oluşturulmasını da sağlamalıyız. Enerji politikalarının arz güvenliğini güçlendirmek için güzergâh ve kaynak çeşitlendirmesini sağlayacak şekilde kurgulanması, sağlıklı ve sürdürülebilir bir üretim için en önemli beklentilerimiz arasında yer almaya devam edecektir.”

ASO: ÇARE NÜKLEER ENERJİ

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de dün oda meclisindeki konuşmasında enerji konusuna değindi. Özdebir, "Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak alternatif politikaların geliştirilmesi gerekiyor." dedi. Yaşanan enerji kesintilerinin sanayiciyi zora sokacağını ve ciddi bir üretim kaybına neden olacağını ifade eden Özdebir şu görüşleri dile getirdi: "Güneş ve rüzgarla tüm ihtiyacımızı çözemeyiz. Karadeniz gazı da güzel bir gelişme ama bana göre nükleer enerjiden başka çaremiz yok. ASO olarak bir süredir üzerinde çalıştığımız toryum yakıtlı 4. nesil nükleer reaktör geliştirme çalışmalarımızın devletimizin de desteğiyle hızlandırılması büyük önem taşıyor. Yeni nesil reaktörler özellikle ülkemizin de içinde yer aldığı toryum zengini ülkeler için önemli avantajlar içermektedir. Kendi ulusal reaktörümüzü geliştirmek için bunu biz de bir fırsat olarak görüyoruz. ETR'nin (Ergimiş Tuz Reaktörü) en önemli avantajları, mevcut nükleer reaktörlere göre teknolojisinin oldukça basit olması, çok yüksek güvenliğe sahip bulunması, radyoaktif atıklarının hacimce çok küçük ve kısa ömürlü olması, dolayısıyla yapım maliyetinin ve süresinin oldukça kısa olmasıdır. Devletimiz önümüzü açarsa çok hızlı bir çalışma yaparak biz de kendi reaktörümüzü üretebiliriz."

'İHRACATA DÖNÜK SEKTÖRLER MUAF OLSUN'

Sektördeki gelişmelere yönelik dün basın mensuplarına bir sunum yapan Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nin (TÜRKBESD) Başkanı Can Dinçer'e de enerji krizi konusu soruldu. Dinçer, doğal gaz ve elektrik arzında gidilecek bir kısıntının üretim planlarını riske sokacağını söyledi. Dinçer, enerji arzındaki sıkıntının etkilerini değerlendirirken, özellikle ihracata dönük üretim yapan tesislerin doğal gaz kısıntılarından muaf tutulmasını istedi. Can Dinçer şöyle konuştu:

“Ham madde, navlun, elektrik, doğal gaz, çelik gibi değişkenlerdeki ciddi maliyet artışlarının halihazırda sektörümüzün ihracat rekabetçiliğini maalesef olumsuz etkilediği bu dönemde doğal gaz ve elektrik arzında gidilecek bir kısıntının bütün maliyetleri etkileyerek sanayici üzerinde ciddi bir baskı oluşturacağı aşikar. Özellikle ihracatın çok daha öne çıktığı bu dönemde bu zorluklar maliyeti artırmakta ve üretim planlarımızı riske sokmaktadır. İhracata dönük üretim yapan tesislerin doğal gaz kısıtlarından mutlaka muaf tutulması konusunda bakanlıklarımızdan destek rica ediyoruz.”

'VERİMLİ ÜRÜNLER DESTEKLENMELİ'

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nin (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı, dün yapılan toplantıda, elektrik fiyatlarındaki artışa değinerek, enerji verimli ürünlerin çok daha önemli hale geldiğini vurguladı. “Elektrik fiyatlarında son bir aydaki artışlarla birlikte 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama harcaması yüzde 75 oranında arttı. Enerji verimli ürünlerin kullanımı tasarruf sağlanmasına yardımcı olacaktır.” diyen Özkadı, “Hanelerde yüksek enerji verimli ürünlere geçişin hızlandırılması için tüketicinin desteklenmesi ve teşvikler sağlanması önemlidir. Enerji verimi yüksek olan ürünlerde KDV, ÖTV muafiyeti getirilmesi, taksit sayısının artırılması ve enerji sınıfı yüksek ürünlerin satın alımında daha düşük faizli kredi kullanımı gibi destekler verilmesinin enerji verimliliğin giderek önem kazandığı bu dönemde son derece yararlı olacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘YATIRIMDA HEDEF 480 MİLYON DOLAR’

2022 yılının zorlu geçeceği öngörülerine rağmen umutlarını koruduklarını belirten TÜRKBESD Başkanı Dinçer de, 2022 yılı yatırım hedefinin 480 milyon dolar olduğunu söyledi. Ar-Ge ve teknoloji alanında önemli yatırımlar yapan sektörün 2021 yatırım hacmi 366 milyon dolara ulaşmış durumda. Bu yıl yüzde 30’luk bir artış planladıklarını belirten Dinçer şöyle konuştu: “Türkiye’nin en fazla patente sahip sektörüyüz. Yatırım planlarımız ilave üretim tesisi, kapasite artışı, makine parkı yenilenmesi, dijital dönüşüme yönelik teknolojik inovasyon, enerji verimliliği, yeşil dönüşüme yönelik ürün tasarımı ve süreçlerini kapsıyor.”

'YALITIM SEFERBERLİĞİ BAŞLATILSIN'

Enerji tüketiminin her geçen gün arttığına dikkat çeken İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için kalıcı çözümlere odaklanılması ve yalıtım seferberliğinin bir an önce başlatılması gerektiğini söyledi. Enerji krizinin yaşandığı şu günlerde yazılı bir açıklama yapan Eruslu, “Sektörlere göre enerji tüketimi incelendiğinde; yüzde 32.7’lik pay ile konut ve hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü ve yüzde 32.3’lük pay ile sanayi sektörü öne çıkıyor.” dedi.

“Ülkemizde mevcut bina stokumuzun sadece yüzde 20’si ısı yalıtımı ile ilgili mevzuatların kapsamında. İZODER olarak, tüketicinin alım gücünü desteklemek amacıyla uzun süredir üzerinde çalıştığımız yalıtım kredisi kampanyasının hayata geçmesini bekliyoruz. Bu çerçevede vatandaşlarımıza yönelik olarak düşük faizli, uzun vadeli kredi seçenekleri ve KDV iadesi vb. teşvikler içeren bir kampanyanın acilen hayata geçirilerek ülkemizde ısı yalıtımı seferberliğinin başlatılması gerektiğine inanıyoruz.” diyen Eruslu, sanayide ise enerji tüketiminin ağırlıklı kısmının proses ve alan ısıtmasında kullanıldığını belirterek, endüstriyel proseslerde yapılacak olan ısı yalıtımı uygulamalarının, sağlamış oldukları enerji verimliliği ile kendini çok kısa sürede geri ödeyeceğini vurguladı.

Sonraki Haber