Enfeksiyon hastalıklarında artış astımı tetikledi
Normalleşme ile birlikte iki yıldır görülmeyen enfeksiyon hastalıkları yaygınlaştı. Solunum hassasiyeti olanlarda astım şikayeti arttı. Çocuk Göğüs Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Fazilet Karakoç, astım hastalarının yaşam tarzına yönelik önlemler ve tedavi ile ilgili bilgi verdi
İki yıllık kapanma sürecinin ardından temasla birlikte, enfeksiyon hastalıkları arttı. Enfeksiyon hastalıkları solunum yollarında hassasiyeti olanlarda astım ataklarını tetikliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Fazilet Karakoç, astım hastalarına yönelik önlemleri anlattı. Türkiye’de çocukların yüzde 6 ila 10’unda görülen astım, çocukluk çağındaki hastane yatışları ve okul kaybının en önemli nedenlerinden biri. Kovid-19 salgınında kapanma döneminde diğer enfeksiyon hastalıklarının azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Fazilet Karakoç, “Eylül 2021’de okulların açılması ile birlikte özellikle 0-6 yaş grubunda Kovid-19 dışı solunum yolu enfeksiyonları sıklığı arttı. Bu artış ile birlikte özellikle hava yolu hassasiyeti olan çocuklarda astım atakları tetiklendi.” dedi.
SOLUNUM VE ALERJİ TESTLERİ
Astım da pek çok hastalık gibi yaşam tarzının değişmesini gerektiriyor. Prof. Dr. Karakoç, belirtilerinden alınması gereken önlemlere astımı anlattı:
“Astımlı hastalar genellikle aralıklı olarak ortaya çıkan hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, sadece öksürük gibi şikayetlerle doktora başvururlar. Bu şikayetler bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben başlar. İlkbahar, sonbahar gibi geçiş mevsimleri bu şikayetlerin en sık rastlandığı mevsimlerdir. Altı yaşından büyük çocuklarda akciğerin kapasitesini ölçen solunum fonksiyon testleri, tanıda yardımcıdır. Alerjinin varlığına ilişkin testler de yapılabilir. Ancak alerjisi olmadan da benzeri şikayetleri olan çocuklar vardır. Bu testler, astımı tetikleyen alerjik bir zemin varsa çocukların daha yakından takip edilmesi ve gerekli çevresel önlemlerin alınması açısından önerilir.
KORUYUCU İLAÇ KULLANIMI
“Çocuğunuzun özellikle egzersiz ile ortaya çıkan ve haftada iki kezden daha fazla olan öksürük, hırıltı gibi astım semptomları varsa ya da ayda iki geceden daha fazla gece öksürük gibi şikayetler ile uyanıyorsa, acil ziyareti ya da hastane yatışı gerektiren atakları oluyorsa düzenli olarak her gün koruyucu ilaç kullanması gerekir. En sık yapılan hatalardan biri de önerilen ilaçların yanlış şekilde kullanılmasıdır. Böyle bir durumda verilen ilaç koruyucu etkigöstermeyeceği gibi istenmeyen bazı yan etkiler ortaya çıkabilir.Nefes yolundan verilen püskürtme ilaçlar kullanılıyor ise doğrudan ağıza sıkılmaması ve yaşına uygun bir ara cihaz ile kullanması önerilir. Bu ara cihazların da hekimin önerdiği şekilde genellikle haftada iki kez ılık sabunlu su ile yıkandıktan sonra durulanarak kurutulması gerekir.”
ASTIM KRİZİ SIRASINDA NE YAPILMALI?
Astım tanısı ile izlenen bütün hastaların ellerinde şikayetlerinin arttığı durumlarda ne yapacaklarını içeren bir ev planının bulunması gerekir. Bu yazılı plan evde kaybolmayacak bir yerde bulunmalı. Yazılı plan hastaların şikayetlerinin arttığı dönemlerde hangi ilaçları, hangi dozlarda ve hangi sıklıkla kullanabileceği, çocuk bu ilaçlardan fayda görmezse başka hangi tedavilerin verilebileceği, hangi durumda hekime ya da en yakın acile başvurmaları gerektiği gibi bilgileri içerir.
İLK KURAL SOĞUKKANLI OLUNMALI
Aileler acil bir durumda soğukkanlı olmalı, çocukla sakin bir ses tonu ile konuşmalı. Ailenin telaşlı hali, zaten yoğun öksürük ve hırıltısı olan çocuğun solunumunu daha olumsuz etkileyebilir. Çocuğa sakin olmasını ve kısa sürede kendini daha iyi hissedeceğini söyleyip rahatlatıcı ilaçlarını düzgün bir şekilde kullanmasına yardımcı olunmalı. Rahat bir pozisyonda oturması sağlanmalı. Bilinç durumunda değişiklik, nefes alıp vermekte zorluk, çok hızlı nefes alıp verme, renk değişikliği, hiç durmadan öksürük, konuşurken cümlesini tamamlamada zorluk, morarma ya da solukluk gibi renk değişikliği varsa sağlık kuruluşuna başvurulmalı.İlaçların düzgün şekilde kullanılmasına rağmen rahatlama olmuyorsa ve üç dört saatte bir rahatlatıcı ilaç ihtiyacı doğuyorsa hekime başvurulmalı.
EVDE YENİ DÜZEN
Alerjenler astım ataklarını tetikleyebilir. Astım hastasının yaşadığı ortamın alerjenlerden arındırılması gerekir.
- Yatak, yorgan, halılar, mobiyalar ev tozu alerjenleri için önemli kaynaklardır. Bunların temizliği sırasında alerjenler havalanabilir. Allerjen - geçirgen olmayan yatak ve yastık kılıflarının kullanılması ve yatak materyalinin 55 C’den yüksek ısıda yıkanması, yatak odasında ev tozuna maruziyeti azaltmak için en etkili yöntemdir ve ev tozu alerjeni miktarını anlamlı olarak azaltır.
EVCİL HAYVAN VARSA
- Küçük kemirgenler ve kuşlar dahil olmak üzere tüm sıcakkanlı hayvanların idrar, dışkı ve tükürükleri alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Hayvanlara ait alerjenler çok küçüktür, yapışkandır ve yüzeylere yapışır.
- Evde hayvanlarla ilişkili alerjenleri ortadan kaldırmak için en etkin yöntem hayvanın gitmesidir. Sonrasında bile alerjenleri ortadan kaldırmak için iyi bir temizlik gerekir. Alerjen düzeyindeki azalmalar aylar alabilir. Halıların ve kumaşlı mobilyaların kaldırılması busüreyi kısaltır.
- Hayvan evden gitmiyorsa, yatak odasına sokulmamalı.
- Halılar ve kumaşlı mobilyalar mümkün olduğunca kaldırılmalı.
TEMEL TEMİZLİK ÖNLEMLERİ
- Hamam böceği alerjenlerinin de evden temizlenmesi çok kolay değildir. Profesyonel hamam böceği mücadelesi, etkinliği tam olarak kanıtlanamamış olmasına rağmen elimizdeki tek seçenektir.
- Amaç sadece yaşayan hamam böceklerini elimine etmek değil ayrıca hamam böceği artıklarını ortadan kaldırmaktır. Kimyasal olarak ilaçlama dışında hamam böceklerinin kullandığı yiyecek ve su kaynaklarının ortadan kaldırılması gibi temel temizlik önlemleri çok önemlidir. Boş poşetler, boş şişeler, gazete kağıtları hamam böceklerinin sıklıkla sevdikleri bölgelerdir ve evde depolanmamaları gerekir.
- Sigara dumanı da astımın oluşmasında ve şiddetinin artmasında çok önemli bir çevresel etkendir. Aileler sigara içmemeli, içeceklerse de ev dışında içmeliler.
SPORUN ZARARI DEĞİL FAYDASI VAR
Astım olan çocukların aileleri spor konusunda endişeli. Karakoç, “Aileler, beden eğitimi derslerine katılmamaları için bizden rapor talep ediyor. Oysa astımlı çocukların egzersiz yapmaları çok önemli. Spor yapan çocukların akciğer kapasiteleri daha iyi gelişiyor bu çocuklarda ilaç ihtiyacının ve planlanmamış doktor ziyaretlerinin azaldığını gösteren çalışmalar var. Fiziksel aktivasyon ile ortaya çıkan semptom varsa doktora danışılmalı. Tedavi ile ilgili düzenlemeler yapılmalı.”
RİSK ETKENLERİ
Okul öncesi dönemde çocukların yüzde 50’sinde üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben tekrarlayan öksürük, hırıltı, nefes darlığı atakları görülebilir. Bu çocukların önemli bir kısmında büyüdükçe şikayetler azalır ve ortadan kaybolur. Bir kısmında şikayetler daha ileriki yıllara kadar devam eder ve astım tanısı alırlar. Şiddetli hırıltı/bronşiolit nedeni ile sık hastane yatışları, son 6 ay boyunca en az 3 hırıltı atağı, ailesel astım hikayesi, atopik dermatit, rinit varlığı, hırıltı, testlerde alerji saptanması astım açısından risk etkenidir.
OKULLA İŞBİRLİĞİ
“Çocuğun hastalığı öğretmenden gizlenmemeli. Öğretmen, semptomlara ilişkin bilgilendirilmeli. Doktora danışılarak gerekli ise astım ilaçları okula gönderilmeli.”