Engelliler Maltepe’de buluşuyor

Engelli Hakları Federasyonu bünyesinde bulunan dernekler 18 Ocak günü İstanbul Maltepe Meydanı’nda miting yapacak. Emekçilerin giderek büyüyen tepkisinin odağındaki Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Federasyon açıklamasında da eleştirildi. Engellilerin refahının ve topluma kazandırılmasının Hükümetin görevi olduğunun anımsatıldığı bildiride “Anlaşılan o ki Hükümet, sorumluluk yetkisini negatif yönde kullanarak engellilerin haklarını kısıtlamayı ve kaldırmayı kafasına koymuş.” denildi.

Bildiride şu satırlara yer verildi:

“Buradan haykırıyoruz. Emekliliğimizi aldınız, ulaşım hakkımızı gasp ettiniz, insan onuruna yakışır bir maaş ve yardım alamıyoruz, artan döviz kurları nedeniyle fiyat güncellemesi yapmayıp ortez-protez gibi bizleri hayata bağlayan aparat ve cihazlarımızı aldınız, ağır engelli çocuğu olan annelerimizin emeklilik hakkını vermediniz. Daha sayamayacağımız birçok hakkımızı sistematik olarak geri aldınız. Bir tek nefesimiz kaldı. Hayvanları ötenazi yapmayı bırakın. Size çok pahalı gelen bizler ötenazi istiyoruz!”

‘ENGELLİLERE VE AİLELERİNE ZULÜM’

Federasyon açıklamasında ÖTV istisnalı araç alma hakkının kısıtlanmasını ‘utanç verici’ olarak niteledi: “İnsani politikalarla yakından ve uzaktan ilgili değildir ve bu yönüyle insan hakları ihlalidir. Var olan hakların iyice kısıtlanması, kısıtlanan hakkın kullanılmasının imkansız hale getirilmesi ve hatta tamamen ortadan kaldırılması ciddi ayrımcılıktır ve sonuçları bakımından engellilere ve ailelerine zulümdür.”

‘MÜCADELE EDİP KAZANDIK’

ÖTV istisnalı araç alma hakkının yıllar önce engelli sivil toplum örgütlerinin mücadelesi sayesinde, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak, engellilerin seyahat hakkını kullanmalarını ve toplumsal yaşama etkin bir biçimde katılmalarını sağlamak amacıyla getirilmiş olduğunun ifade edildiği açıklamada, şu satırlara yer verildi: “Bu engellilerin bağımsız yaşama hakkını destekleyen çok önemli bir kazanımdır. Hayata katılımda ciddi sorunlar yaşayan engellilerin, yaşam standardını yükselten bu hak, engellilerin ve ailelerinin maddi ve manevi varlığını güçlendirmektedir. Kaldı ki bu hakkın hayata geçirilmesi, BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nden ve Anayasa’dan kaynaklı olarak devletin sorumluluğudur. Ancak, Hükümetin, öteden beri hak kaybına neden olacak düzenlemeler yaptığını biliyoruz.”

‘BİRÇOK KİŞİNİN SOSYAL YARDIMLARI KESİLDİ’

ÖTV istisnası ile alınan aracın, hane gelirine dahil edilmesi (engelli aylığı ve evde bakım aylığı başvurularında) ile birçok kişinin sosyal yardımlarının kesilmesine yol açtığı belirtilen açıklamada “Üstelik istisnasız alınan araçlar için kasko veya rayiç bedelinin 120’de biri hesaplanırken, ÖTV istisnası ile alınmış aracın vergiler indirilmiş tutarının 120’de biri dikkate alınıyor. Yani ÖTV’siz alınan araç, hanenin aylık gelirini, diğer araçtan daha fazla artırıyor.” denildi.

MEHMET ŞİMŞEK’E: İNSAN HAKLARINA AYKIRI

Bakan Şimşek ve ‘tasarruf tedbirleri’, Federasyon açıklamasında da eleştirildi: “Engelli Hakları Federasyonu olarak bizler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, tasarruf tedbirleri kapsamında engellilerin ÖTV’den bağışık araç alma hakkını sınırlandırmasına, Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ni, Anayasa’yı ve tüm insan hakları belgelerini gerekçe göstererek haklı nedenlerle karşı çıkıyoruz.”

‘10 YILLIK SÜRE CEZADIR’

Bu haktan yararlanma süresinin, beş yıldan on yıla çıkarılmasının hızla değişen teknolojik gelişmelerden yararlanılmasını imkansız hale getiren ayrımcı bir düzenleme olduğuna dikkat çeken Federasyon “Oysa ileri teknolojiye erişim hakkı, güvenli araç sürüşünü de destekleyen ve sözleşmeden doğan bir haktır. 10 yıl içinde arızalanan ve teknolojik olarak eskiyen bir aracın, sadece ÖTV ödenerek satışının mümkün olması, bizlere bir tür cezadır.” ifadesini kullandı.

Engelli kişinin vefatı halinde, yakınlarından ÖTV tahsil edilecek olmasını ve 10 yıl boyunca ödeme zorunluluğunun devam etmesini kabul edilemez bulduğunu bildiren Federasyon, açıklamasını şöyle sürdürdü:

‘YETKİSİNİ HAK KALDIRMADA KULLANIYOR’

“Oysa engellilerin ve ailelerinin refahını, huzurunu ve mutluluğunu sağlamak, topluma katılımlarını sağlayacak tedbirleri almak ve onların önündeki ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak devletin Anayasal görevidir. Bu görev, engelli kişinin vefatı halinde bitecek bir görev de değildir.

“Anlaşılan o ki Hükümet, sorumluluk yetkisini negatif yönde kullanarak engellilerin haklarını kısıtlamayı ve kaldırmayı kafasına koymuş.”

BİZ ORADA YOKTUK!

“Bizler, hareket ve yürüme engeli olup engel oranı yüzde 90’ın altında kalan (örneğin, serebral palsili) engellilerin bağımsız yaşama hakkı için ÖTV istisnalı araç alabilmeleri gibi hakların iyileştirilmesine yönelik taleplerimizin dikkate alınmasını beklerken var olan haklarımız, bizim olmadığımız yerde bizim hakkımızda konuşularak elimizden aldılar.”