Saldırının ilk dakikalarında Ensarullah Siyasi Büro Üyesi Ali Al-Gahum ile konuştuk: ‘Kızıldeniz’e gömeceğiz’

ABD-İngiltere öncülüğünde düzenlenen saldırılar sonrasında Yemen’de hükümet, ‘daha önce görülmemiş’ bir yanıtın verileceğini açıkladı. Bölgede tansiyonu arttıran saldırıları İran ve Rusya şiddetle kınadı

Önceki gün gece Yemen’e hava saldırıları düzenlendi. ABD Başkanı Joe Biden’ın yaptığı yazılı açıklamada, ABD ve İngiltere’nin başını çektiği saldırılara Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda destek verdi. Aydınlık saldırıların yapıldığı gece saatlerinde Ensarullah siyasi büro üyesi Ali Al-Gahum’a ulaştı. Gazetemize konuşan Al-Gahum bu eylemlerin Yemen’i caydırmayacağını açıkladı.

Yemen ordu sözcüsü de “5 şehidimiz 6 yaralımız var.” açıklamasını yaptı. Ensarullah Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali el-Husi, terör saldırısı olarak nitelendirdiği bu hamlenin yanıtsız kalmayacağını vurguladı.

‘UMUTSUZ GİRİŞİMLER’

Ensarullah Siyasi Büro üyesi Ali Al-Gahum, İngiliz ve Amerikan saldırıları için şu değerlendirmeyi yaptı: “Kızıldeniz’deki gemileri vurmak; Yemen'in büyük askeri operasyonlarını durdurmak, Filistin ve Gazze’nin gururunu ve kararlılığını desteklemeyi caydırmak için umutsuz girişimlerdir.” Bu saldırıların amacının İsrail’i korumak olduğunu söyleyen Al-Gahum, “Bu konuda daha önce başarısız oldular ve tüm komplocu hamleler bertaraf edildi.” dedi.

PLANLAR MASADA

Kızıldeniz’deki önceki saldırılar ve Yemen deniz kuvvetlerinin hedef alınmasının, açık savaş, bariz saldırganlık ve tam teşekküllü saldırganlık olan kapıları ve stratejik seçenekleri açtığını belirten Al-Gahum, “Yemen’in tepkisi mevcut ve güçlüydü ve bu tepki Kızıldeniz’de yaşananlarla aynı düzeyde ve paralellikteydi.” şeklinde konuştu.

“Güvenlik Konseyi koridorlarında düşmanların seslerinin yükseldiğini ve ağıt yaktıklarını duyduk” diyen Ensarullah yöneticisi, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana başlarına gelmemiş bir operasyon olduğunu açıkça ilan ettiler ve burada Amerika ve İngiltere caymadı, aksine Yemen’e hava saldırılarına hazırlanıyor ve burada yanıt hiç de gecikmeyecek, seçenekler açık, hedefler hazır ve planlar masada.” ifadelerini kullandı.

‘HİÇBİR ÇABADAN KAÇINMAYACAĞIZ’

Amerika ve İngiltere’nin Yemen’e yönelik sömürgeci ve düşmanca planlarından habersiz olmadıklarını vurgulayan Al-Gahum, tüm hareketleri yakından izlediklerini söyledi.

“Kızıldeniz ve bölgedeki çıkarları da benzer hedefleme ve saldırılara maruz kalacaktır.” uyarısında bulunan Ensarullah yöneticisi, “Allah’ın izniyle Amerikan-İngiliz kibrini kırmak ve onları Kızıldeniz’den, Yemen’den ve bölgeden kovmak için hiçbir çabadan kaçınmayacağız. Ve her ne olursa olsun, Filistin’i destekleme ve İsrail’e saldırma konusunda doğru ve ilan edilmiş bir karar vermiş bir devlet ve liderlik olarak Filistin’i ve Yemen’i terk etmeyeceğiz. Kızıldeniz’de gemilerini hedef alıp alıkoyacağız ve bu savaşı Filistin’in zaferi ve İsrail’in yok oluşuna kadar sürdüreceğiz, Allah’ın izniyle. Böylece Amerika ve İngiltere cehennemin kapılarını ve Yemen, Filistin ve bölgenin zaferi, sömürgeciliğin gömülmesi ve çalınan ulusun bağımsızlığı, egemenliği ve haklarının iadesi dışında sona ermeyecek açık bir savaşı açmış oldular.” şeklinde konuştu.

‘73 SALDIRI YAPTILAR’

Yemen ordusu sözcüsü Yahya Sare, başkent Sana ile Hudeyde, Taiz, Hacce ve Sada’da 73 noktanın bombalandığını belirtti. İsrail’e giden gemilerin hedef almaya devam edeceklerini vurgulayan Sare, “Bu saldırı cevapsız ve cezasız kalmayacak. Amerikan ve İngiliz düşmanı, Yemen halkımıza yönelik suç niteliğindeki saldırganlığının tüm sorumluluğunu üstlenmektedir. Yemen Silahlı Kuvvetleri, Yemen’in, egemenliğinin ve bağımsızlığının savunulması için tehdit kaynaklarını ve karadaki ve denizdeki tüm düşman hedeflerini hedef almaktan çekinmeyecektir.” ifadelerini kullandı.

TALİMAT BIDEN’DAN

ABD Başkanı Jore Biden yazılı açıklamasında, “Bugün, talimatımla, ABD ordu güçleri İngiltere ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda’nın da desteğiyle Yemen’de Husi isyancıları tarafından kullanılan bazı hedeflere hava saldırısı düzenledi.” ifadelerine yer verdi. Biden, “Yemen’deki bu saldırılar, ABD ve müttefiklerinin dünyanın en kritik ticari rotalarından birindeki seyrüsefer özgürlüğünün tehlikeye atılmasını ve personelimizin hedef alınmasını tolere etmeyeceğimizin açık mesajıdır.” dedi.

ABD KONGRESİ’NDE YEMEN TARTIŞMASI

Washington’daki milletvekilleri, ABD ve İngiltere’nin Yemen’deki saldırılarına karışık tepkiler verirken, bazıları Başkan Joe Biden’ın bu hareket için tam yetkiye sahip olup olmadığını sorguladı.

Aralarında liberter eğilimli Temsilci Thomas Massie’nin de bulunduğu bir dizi Cumhuriyetçi operasyonu eleştirirken, Biden’ın kendi partisinden bazı üyeler de kararı eleştirdi.

Demokrat Michigan Temsilcisi Rashida Tlaib, Biden’ın askeri harekatı onaylama yetkisi olmadığını savunarak “Anayasa’nın I. Maddesini ihlal ettiğini” ve Amerikalıların “sonu gelmeyen savaştan bıktığını” söyledi.

Aralarında Ro Khanna, Val Hoyle ve Mark Pocan’ın da bulunduğu diğer Demokratlar da benzer bir tutum sergilerken, Khanna X’te uzun bir yazı kaleme alarak Biden’ın “Yemen’deki Husilere karşı bir saldırı başlatmadan ve bizi başka bir Orta Doğu çatışmasına dahil etmeden önce Kongre’ye gelmesi gerektiğini” savundu. “Bu Anayasa’nın birinci maddesidir. Beyaz Saray’da Demokrat ya da Cumhuriyetçi kim olursa olsun bunu savunacağım” diye ekledi.

SALDIRIYA GELEN TEPKİLER

Yemen saldırılar sonrası ilk kınama mesajları, İran, Rusya ve Umman’dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova Rusya’nın ABD ve İngiltere’nin Yemen’e saldırılarını şiddetle kınadığını söyledi. Rus sözcüye göre Kızıldeniz bölgesinde büyük çaplı bir askeri tırmanış, Yemen’deki çözüm sürecinde son dönemde ortaya çıkan olumlu eğilimleri tersine çevirebilir ve tüm Orta Doğu’da durumun istikrarsızlaşmasına neden olabilir. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani de yazılı açıklamada saldırının Yemen’in egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık bir ihlali olduğunu belirtti. Saldırının uluslararası hukuklara da aykırı olduğunu vurgulayan Kenani, bu saldırıların, ABD ve İngiltere’nin Siyonist rejimin Gazze Şeridi’nde tam ablukasına ve mazlum Filistin milletine karşı işlediği savaş suçlarına desteğinin devam etmesi doğrultusunda yapıldığını belirtti.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning de Çin’in Kızıldeniz bölgesinde gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemek için ilgili taraflara sükûnet ve itidal çağrısında bulunduğunu söyledi. Kızıldeniz’in mal ve enerji için önemli bir uluslararası ticaret yolu olduğunu belirten Mao, ilgili tüm tarafların bölgedeki güvenlik ve istikrarın korunmasında yapıcı ve sorumlu bir rol oynayarak uluslararası toplumun ortak çıkarlarına hizmet edeceklerini umduğunu ifade etti.

Umman Dışişleri Bakanlığı da “İsrail’in hesap verebilirlik olmaksızın acımasız savaşına devam ederken dost ülkelerin askeri müdahaleye başvurmasını kınıyoruz.” açıklamasını yaptı.

Reuters’un İtalyan hükümetinden bir kaynaktan yaptığı alıntıya göre İtalya, “Kızıldeniz’de askeri çatışma yerine sakinlik politikası izlemeyi tercih ediyor.” Ayrıca kaynak, “Washington ve Londra bize Husi tesislerinin bombalanmasına katılmamızı teklif etti ama biz katılmayı reddettik.” ifadelerini kullandı.

Hizbullah: Yazılı açıklamada, Hizbullah’ın, tüm gücü ve imkanlarıyla İsrail saldırısı altındaki Filistin halkının yanında durup oradaki ablukayı kaldırmaya çalışan Yemen’in egemenlik ve güvenliğini tehdit eden ABD-İngiliz saldırısını şiddetle kınadığı ifade edildi. Ayrıca, ABD’nin bu saldırı ile bir kez daha İsrail’in Gazze ve bölgede işlediği katliamın ve yaşanan trajedinin ortağı olduğunu kanıtladığı kaydedildi.

HAMAS: ABD ve İngiltere’nin Yemen’e yönelik bariz saldırısının şiddetle kınandığı, saldırının bölgenin güvenliği üzerindeki yansımalarından söz konusu ülkelerin sorumlu olduğu belirtildi. Yemen topraklarındaki bombardımanın, bir suç ve Yemen’in egemenliğine yönelik açık bir saldırı olduğu kaydedilen açıklamada, saldırının “İsrail işgalini korumak, Filistin halkına ve tüm Arap coğrafyasına karşı işlenen suçları örtbas etmek adına Amerikan ve İngiliz militarizmine tanık olan bölgenin güvenliğine karşı tehdit içerdiği” ifade edildi.

İslami Cihad: ABD-İngiltere saldırısının, “Batılı sömürge ülkelerinin Filistin’deki askeri kışlaları için sağladığı askeri koruma bağlamında” düzenlendiği vurgulandı. Arap ve İslam ülkelerine “Filistin’deki kutsal değerleri ve Gazze’yi müdafaa eden Yemen’e yönelik bu saldırıya karşı harekete geçmeleri” çağrısında bulunuldu.

Sonraki Haber