Erdoğan: Bahçeli'yle yarın görüşeceğim

Erdoğan grup toplantısı öncesi, erken seçim çağrısı yapan Bahçeli'yle yarın bir görüşme yapacağını söyledi. Ancak grup toplantısında erken seçime değinmedi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, grup konuşmasından önce yaptığı konuşmada, erken seçim çağrısı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli ile yarın bir görüşme yapacağını söyledi...

Grup konuşmasında MHP lideri Bahçeli'nin 26 Ağustos'ta erken seçim çağrısına yanıt vermeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, konuşmasında bir kaç kez "2019 seçimleri" ifadesini kullanması dikkat çekti.

Erdoğan, "AK Parti olarak MHP ile 7 Ağustos sürecine bizler sadık kaldık. Ama sözde anamuhalefet akşam başka sabah başka. Bu süreç MHP ile AK Parti'yi cumhurun ittifakına taşıdı. Cumhurun ittifakıyla yeni bir dönem başlayacak. Bu ittifakı 2019 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine de taşıyoruz" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

"Emniyetin içinde kılıç artığı teröristlerin bulunuyor olması muhtemeldir. Bu örgütün ayıklanmasında gerçekten ama gerçekten zorlanıyoruz. FETÖ'cülerin sürekli işleri tersine çevirmenin peşinde olduklarının farkındayız. Sürekli iftiralarla insanların hayatlarını karartmak için fırsat kolluyorlar. Adil Öksüz haininin nasıl serbest bırakıldığını, kimin parmaklarınınn olduğunu unutmuş değiliz. Teröristle hareket edenlerin bizim nazarımızda teröristten farkı yoktur. Yanlışa düşen olursa hiç kusura bakmasınlar, vakti saati geldiğinde kendilerini mahkemelere hesap verirken bulacaklar. FETÖ'nün yurtiçi ve yurtdışındaki kritik adamlarını adalete veriyoruz."

Erdoğan şöyle devam etti:

"Zeytin Dalı Harekatı'na başladığımız 20 Ocak tarihinden bu yana, yurtiçinde 209, Kuzey Irak'ta 341olmak üzere 550 PKK'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Afrin harekatında şu an itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 205'e ulaşmıştır.

'ER VEYA GEÇ ONU DA GETİRECEĞİZ'

En son Kosova'da 6 Gabon'da 3 tane olmak üzere 80 FETÖ'cü'yü getirdik. Pensilvanya'ya kaçan terörist başının durumu da farklı olmayacak. Er veya geç onu da alacağız. Bu millete ihanet eden herkes hakettiği cezayı alacak.

MHP İLE İTTİFAKI 2019 SEÇİMLERİNE TAŞIYORUZ

Dün 16 Nisan halk oylamasının birinci yıldönümüydü. Bilhassa evet diyerek ülkemizin ve milletimizin tarihi yol ayrımında iradesini ortaya koyan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı ifade ediyorum. Halkoylamasıyla önemli bir değişiklik kabul edildi. Anayasa değişikliği düzenlemeleri 2019 Kasım seçimleriyle tamamen yürürlüğe girecek.

AK Parti olarak MHP ile 7 Ağustos sürecine bizler sadık kaldık. Ama sözde anamuhalefet akşam başka sabah başka. Bu süreç MHP ile AK Parti'yi cumhurun ittifakına taşıdı. Cumhurun ittifakıyla yeni bir dönem başlayacak. Bu ittifakı 2019 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine de taşıyoruz.

'GİDECEKLERİ YER KANDİL OLUR'

Muhalif olmakla muarız olmayı birbirine karıştıran bu partinin devletimizle milletimizle olan bağı gün geçtikçe zayıflamaktadır. Terörist sevicilikten başka bir vasfı olmayan bir partiye gösterilen hayranlıkla CHP'nin gideceği yer olsa olsa Kandil olur. Gerçi yakında biz o Kandil'i de teröristlerin başına yıkacağız. CHP'nin başındaki zat Afrin operasyonuna da karşı çıkmıştı. Sakın Afrin şehir merkezine girmeyin çağrısı yapmıştı.

Sanatçılarımız, sporcularımızla askerlerimize destek için Hatay'daki sınır karakoluna gittiğimizde bu zat herkese hakaretler yağdırdı. Sonra kalktı kendisi de Hatay'a gitti. Bizim ziyaretimiz sırasında giydiğimiz kamuflaja da hayran kaldı heralde. Onun için laf attı. Kendisine postal ve parka gönderme teklifinde bulunduk, öğrenciliğimden beri giyiyorum dedi. 40 yılda bir doğru söz söyledi. Siz teröristlerin giydiği posta ve parkalı giyersiniz aramızdaki fark bu.

Türkiye'nin ana muhalefet partisinin marjinalize edilmesine gönlümüz el vermiyor. Bizim demokrasi anlayışımıza göre muhalefetin en az iktidar kadar güçlü olması gerekiyor. eğer ana muhalefet iddiasında bulunuyorsanız en az yüzde 50'lik oy iddiasında olmalısız. 2019'dan sonra AK Parti Meclis'te cumhurbaşkanlığında yer almayı sürdürecek ama CHP'nin akibetini bilmiyoruz."

'TÜRKİYE, SURİYE'DE KİMSENİN MUTLAK KARŞISINDA DEĞİLDİR'

ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'ye saldırısına değinen Erdoğan şöyle konuştu:

"Biz Suriye topraklarını güvenli hale getirmezsek, 3.5 milyon Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönemeyeceklerini belirledik. Kendi güvenliğimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için orayı güvenli hale getirmeliyiz. Alman Şansölye Merkel'le de dün bir görüşme gerçekleştirdik. Evlerine kavuşmayı bekleyen 3.5 milyon Suriyeli var. Aynel Arab'tan, Tel Abyat'a sınırlarımızı güvenli hale getirmeliyiz. Bu bir beka meselesi. Karşımızda kim olduğuna değil, bizim ne dediğimize bakacağız. Esad'ın kimyasal silah kullandığı tespitiyle, Suriye'de kırmızı çizgi yoktur. Konjokturel çıkarlar vardır. Burada 5 bin TIR'ın silah yüklü, Suriye'nin kuzeyinde ne işi var? 60 bin PYD'li teröristi sınıra getirme gayretleri var. Ne getirirseniz getirin. Buranın güvenliğini sağlamakta kararlı Türk Milleti ve Türk Milleti'nin evlatları var. Öte yandan ÖSO var. Nice inanmış azınlıklar, nice inanmamış kalabalıklara galiptir. Türkiye Suriye'de çıkarları gereği, kimsenin mutlak karşısında değildir."

MACRON'UN SÖZLERİNE YANIT

Macron'a yanıt veren Erdoğan, "Çıkmış biri Türkiye ile Rusya'nın arasını açtık diyor. Dış politikamızın esası dostların sayısını çoğaltmaktır, ancak bir şartla. Dostlarımızın dostluğunu görelim ki onlarla yürüyebilelim. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeyi başarabildiğimizden beri kimseye ihtiyacımız olmadığını gördük. Yarın çok daha iyi yerde olacağız" şeklinde konuştu.

Erdoğan yakında Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile de görüşeceğini söyledi.

Sonraki Haber