Erdoğan tezkereye hayır diyen CHP’ye böyle seslendi: Mustafa Kemal’in itlerisiniz diyenlere boyun eğdiniz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan tezkereye ‘hayır’ oyu veren CHP'nin HDP'ye biat ettiğini söyledi. Erdoğan, 'Kendilerine 'Mustafa Kemal'in itleri' diyerek hakaret edenlerin dümen suyuna girdiklerini görmek ağrımıza gidiyor.' dedi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Erdoğan önceki gün TBMM Genel Kurulunda, 'Türkiye'nin Irak ve Suriye topraklarına terörle mücadele amacıyla sınır ötesi operasyonlar yapabilmesi için Cumhurbaşkanına verilen yetkinin 2 yıl uzatılması' ile ilgili bir tezkere oylandığını anımsattı. Bu tezkerenin Türkiye'ye yönelik sınır ötesi terör tehditlerine karşı uzun yıllardır devam eden rutin bir uygulama olduğunu; son 71 yılda 76 ayrı tezkerenin Mecliste görüşülüp kabul edildiğini söyledi.
Son tezkere oylaması öncesinde HDP yöneticilerinin CHP'ye bir çağrı yaptıklarını hatırlatan Erdoğan şunları kaydetti: “Bu çağrıda, HDP'nin içinde fiilen yer aldığı ama resmen varlığının inkar edildiği siyasi ittifakın devamı, CHP'nin tezkereye destek olmaması şartına bağlanıyordu. Hatta bununla da kalınmayarak CHP açıkça tehdit ediliyordu. Tabii böyle bir durumda onurlu bir partinin ve liderin, çıkıp 'Siz kim oluyorsunuz da bizi tehdit ediyorsunuz, biz kendi politikamızı kendimiz belirleriz' diyerek HDP'lilere ağızlarının payını vermesi beklenirdi. Ama karşımızda maalesef artık böyle bir CHP mevcut değildir. CHP yönetimi oylamaya saatler kala tezkereye 'hayır' diyeceğini ilan etti.
'HDP'YE BOYUN EĞDİLER'
“Hiç şüphesiz burada asıl önemli olan; ülkemizin en büyük 2. partisi durumundaki CHP'nin, terör örgütünün oyuncağı HDP'ye teslim olması, HDP'ye biat etmesi, HDP'ye boyun eğmesidir. Hem demokrasimiz adına hem milli güvenliğimiz adına ne kadar üzüntü verici, ne kadar hazin bir tablo.”
'BİZİM BİLE AĞRIMIZA GİDİYOR'
"Kendilerine 'Mustafa Kemal'in askerleri' diyenlerin, onlara 'Mustafa Kemal'in itleri' diyerek hakaret edenlerin dümen suyuna girdiğini görmek, bizim bile ağrımıza gidiyor. Allah, CHP'ye gönül veren vatandaşlarımızın sabrını artırsın. Anlaşılan o ki CHP yönetimi bu fotoğraftan herhangi bir rahatsızlık duymuyor. CHP Genel Başkanı'nın askerliği çocuk oyuncağı veya televizyon şovu sanan cehaletini de milletin takdirine bırakıyorum. Küresel ve bölgesel askeri iş birlikleri, diplomatik incelikler, ülkenin ve milletin menfaati için atılacak adımlar konusunda en küçük bir fikri, daha doğrusu böyle bir derdi olmayanla bu hususları konuşmak bile abestir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin muharip gücünün tamamının profesyonel askerlerden oluştuğunu bilmeyecek, sınır ötesi harekatlarının sokaktan toplanan rastgele kişilerle yapıldığını sanacak kadar cahil bir tiple karşı karşıyayız. Bizim Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanı olduğumuz doğrudur. Asıl sorulması gereken soru Kılıçdaroğlu'nun nasıl olup da HDP'nin emir eri konumuna geldiğidir."
'İYİ PARTİ'NİN KARARINDAN MEMNUN OLDUK'
Erdoğan, İyi Parti'nin tezkereye "evet" oyu vererek CHP ve HDP'den farklı bir yol izlediğine işaret etti. Erdoğan, "İyi Parti yönetimi ve milletvekillerinin siyaset üstü milli bir konu olan Suriye ve Irak'taki terörle mücadele operasyonlarına imkan veren bu tezkereyi desteklemelerini biz de memnuniyetle karşıladık.” dedi.
'KİMİN NEREDE DURDUĞUNU HEP BİRLİKTE TAKİP ETTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir grup büyükelçinin Soroscu Osman Kavala'ya ilişkin yaptığı açıklamaya karşı “onurlu” durduklarını söyledi. Erdoğan, bu duruşun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu rahatsız ettiğini vurguladı. Büyükelçilerin açıklamasını, ülkeye ve yargı kurumlarına ağır bir hakaret olarak gördüğünü belirten Erdoğan, kimin nerede durduğunu hep birlikte takip ettiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin "gayri milli tutumunu gösterdiğini" ifade ettiği bir video izlettirdi. Video sonrası Erdoğan, "Bu tür hadiseleri aynı zamanda ülkemizdeki yerli ve milli duruş sahipleriyle müstemleke zihniyetlileri ayırt etmenin bir vesilesi olarak görüyoruz. Ülkemize, yargımıza bühtan edilen ilk açıklamayı sevinçle karşılayıp özür açıklaması karşısında hayal kırıklığına kapılanların, bu topraklarla ne gönül bağı ne kök bağı yoktur, olamaz" ifadesini kullandı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik sözlerinin yer aldığı bir videoyu da izlettirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her bireyinin devletin koruması ve güvencesi altında yer aldığını, Kılıçdaroğlu'nun hezeyanlarının, kendini rezil etmenin ötesinde bir anlama sahip olmadığını söyledi.
'MECLİS ÇİFTÇİLER KONUSUNDA GEREKENİ YAPACAK'
Ekim ayının sonuna gelmiş olmamıza rağmen ülkemizin önemli bir kısmının yağış sıkıntısı çektiğini söyleyen Erdoğan, salgınla birlikte başlayan küresel üretim ve lojistik krizinin, tarım sektöründe gübre, yem ve enerji fiyatlarında çok ciddi artışlara yol açtığına işaret etti. Erdoğan, "Küresel gelişmeler kaynaklı girdi maliyetlerindeki artışları üreticilerimize en az şekilde yansıtmak için her türlü gayreti gösteriyoruz. Üreticilerimizden ricam, tek karış boş araziyi bırakmadan tarlalarını ve seralarını ekmeleri, ahırlarını dolu tutmalarıdır." dedi. Dünyadaki bu dalgalanmanın bir müddet daha süreceğinin anlaşıldığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Bu zor dönemde yapılan hiçbir fedakârlığın, verilen hiçbir emeğin, dökülen hiçbir alın terinin karşılıksız kalmayacağından emin olmanızı özellikle istiyorum. Açıkladığımız alım fiyatlarını bu anlayışla en yüksek seviyede belirliyoruz. Tarım ürünlerinde fiyat istikrarı ve üretim planlaması için sözleşmeye dayalı yeni modeller geliştiriyoruz. Bizim için tarım sektörü en az savunma sanayi kadar önemlidir. Üreticiyi koruyan, tüketiciyi kollayan bir yaklaşımla çiftçilerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Meclisimizin de bu konuda üzerine düşenleri yapacağından şüphe duymuyorum."
BİDEN'LA GÖRÜŞME GÜNDEMİ F-35'LER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde de uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tutuklu Osman Kavala'nın serbest bırakılması için 10 büyükelçinin çağrı yapması ve sonrasında Türkiye'nin verdiği tepkiye ilişkin, soruya şu yanıtı verdi: “Bizim atmış olduğumuz adım birilerine gövde gösterisi değil, sadece Türkiye'de görev yapan büyükelçilerin Türkiye'nin iç işlerine müdahil olmaması anlamındadır. Türkiye'de görev yapan bir büyükelçinin, Türkiye'nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçinin neyin, nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit. Tabii Amerika'nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika'dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu." Erdoğan, Amerikan gazetelerindeki "Erdoğan krizden kaçtı, geri adım attı" gibi manşetlerine ilişkin "Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok." diye konuştu.
ABD Başkanı Joe Biden ile Glasgow'da görüşeceğini belirten Erdoğan şunları söyledi:
"Bu görüşmede de tabii ki en önemli maddemiz; malum bizim F-35 konumuz var. F-35'le ilgili olarak bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yapmış olduğumuz bir ödeme var. Bu ödemeyle ilgili olarak da tabii ki bunun bize geri ödeme planının nasıl olacağını kendileriyle görüşmemiz gerekecek. Alt düzeyde aldığımız bazı bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazı bilgiler… Bize gelen bilgi, bunlarla bu işi ödeme gibi bir plan olduğu yönünde. Bu doğru mudur, değil midir; bunları kendilerinden öğreneceğiz. En üst düzeyde de bunu tabii benim Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Eğer böyleyse ona göre bir anlaşma yoluna gitmiş olacağız."