Erdoğan'dan sert çıkış:Tek çözüm iki devlet

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Artık iki devletli çözümden başka Kıbrıs'ta çıkış yolu kalmamıştır. İster kabul edersiniz, ister etmezsiniz. Artık federasyon, mederasyon diye bir şey yok, geçin artık o işi' dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin Meclis Grup Toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kıbrıs konusunda sert açıklamalar yapan Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili olarak, "Artık iki devletli çözümden başka Kıbrıs'ta çıkış yolu kalmamıştır. İster kabul edersiniz, ister etmezsiniz. Artık federasyon, mederasyon diye bir şey yok, geçin artık o işi” dedi.

Ada'daki Türk toplumunu yok sayan Rum ve Yunan zihniyetinin 50 yıldır müzakereleri başarısızlığa mahkum etmesi karşısında, eski çözüm formüllerini tekrar konuşmanın anlamının kalmadığını vurgulayan Erdoğan, "Artık o iş bitmiştir. Kıbrıs meselesi, yeni dönemin ruhuna uygun şekilde, artık çözüm odaklı bir anlayışla ele alınmalıdır. Bundan sonra Kıbrıs'ta konuşulabilecek tek konu, iki devletli çözümdür. Kıbrıs Türk kesimindeki kardeşlerimizin de böyle düşündüğünü ve hareket ettiğini biliyoruz. Geçmişin gölgesinde kalmadan ancak geçmişten ders çıkararak, Ada'da barış ve istikrarın hakim olduğu bir geleceği ancak bu şekilde inşa edebileceğimize inanıyorum. Kıbrıs konusunda masaya oturulacaksa ancak bu şartlarda oturulabilir, aksi takdirde herkes kendi işine bakacaktır” diye konuştu.

Rum tarafının, hidrokarbon kaynakları konusunda da Kıbrıs Türkleri ile masaya oturmaktan ısrarla kaçtığına dikkat çeken Erdoğan, siyasi ve ekonomik her alanda Türk tarafına uygulanan ambargoların ağırlaşarak sürdüğünü bildirdi. Erdoğan Kıbrıs’ın geleceği ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“Artık bu adaletsizliğe tahammülümüz mümkün değil. Kıbrıs Türklerinin yarım asırdır adada süren çözümsüzlüğün mağduru olmasına daha fazla izin vermeyeceğimizi tüm dünya bilmelidir. Bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, geniş bir heyetle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gidecek. Kuzey Kıbrıs'ta inşallah geniş bir çalışmayı başlatacağız. Bu çalışmalarla Kuzey Kıbrıs'ı inşallah süratle yeniden çok daha farklı şekilde ayağa kaldıracağız. Maraş bölgesinden tutunuz ta Dipkarpaz'a kadar inşallah Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, belediyelerimiz aynı şekilde, hepsi birlikte burada yoğun bir çalışmanın içine gireceğiz. Kuzey Kıbrıs'ı çok modern bir devlet olarak hayata katacağız.”

'MEYDAN OKUMA, HADDİNİ BİL'

"Yunan Başbakanı Miçotakis ile görüşebileceği" açıklaması yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Ben bu açıklamayı yapıyorum, bir de baktım şimdi Miçotakis meydan okuyor. İstişari toplantılar başlasın dedik ve geçen hafta İstanbul Dolmabahçe'de başlatıldı. Şimdi ikincisi Atina'da yapılacaktı, Miçotakis şimdi meydan okudu. Sen bu meydanı okuduktan sonra biz seninle nasıl bir araya gelelim? Önce haddini bileceksin. Eğer gerçekten bir barış arayışı varsa sende, bana meydan okuma, haddini bil” dedi.

Miçotakis’in bu tutumunu sürdürmesi halinde Yunanistan’la masaya oturamayacaklarını kaydeden Erdoğan, “Adalarda yaptıklarınız ortada. Neyinize güveniyorsunuz? Hani bir yerlerden size yine destekler gelecek buna mı güveniyorsunuz? Eğer buna güveniyorsanız yanılıyorsunuz. Nereden ne gelirse gelsin, şunu bilin ki Türkiye dimdik ayaktadır, yerindedir ve gereğini de gerektiği zaman yapmasını bilir” uyarısı yaptı.

'GÜVENDİĞİN DAĞLARA KAR YAĞDI KAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı hamlelerinde başkalarına güvendiğini ima ederek şu ifadeleri kullandı: “Buradan Miçotakis'e bir şey daha hatırlatmak istiyorum, sen bazı dağlara güveniyorsun. O güvendiğin dağlara kar yağdı kar. Hiçbirinden sana fayda gelmez ama biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Yola da böyle devam ederiz. Onun için çılgın Türkleri iyi tanıyacaksın."

PARTİLERE YENİ ANAYASA ÇAĞRISI

Cumhurbaşkanı Erdoğan partilere “yeni anayasa” çağrısında da bulundu. TBMM'yi yeni ve tarihi bir görev daha beklediğini vurgulayan Erdoğan “Yeni Anayasa” konusunda şunları söyledi:

“Yeni anayasayı konuşmak ve hazırlamak için şartlar gayet uygun. Tercihimiz tüm siyasi partilerin bu sürecin içinde yer alması. Sayın Bahçeli'nin daha önceki açıklamaları ve dünkü sözlerini memnuniyetle karşıladım. Cumhur İttifakı olarak tam bir anlayış birliği içinde olduğumuzu görüyorum. Yakında kamuoyuyla paylaşacağımız İnsan Hakları Eylem Planımızda, diğer başlıkların yanı sıra yeni Anayasa meselesiyle ilgili de özet bir çerçeve ortaya koyacağız. Buradan siyasi partilerimize, akademisyenlerimize, üniversitelerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, medya mensuplarımıza, velhasıl tüm fikir ve aksiyon insanlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin, hep birlikte yeni Anayasa konusundaki tekliflerimizi yıl içinde hazırlayalım ve tartışmaya başlayalım.”

CHP KUVAYİ MİLLİYE CHP’Sİ DEĞİL

Erdoğan konuşmasında CHP’yi de eleştirdi. CHP’lilere seslenen Erdoğan özetle şu ifadeleri kullandı:

“CHP içindeki sağduyulu kardeşlerime sesleniyorum. Şu andaki CHP Kuvayi Milliye CHP'si midir? Hayır. Amerika'dan ve Avrupa'dan demokrasi dilenen şu andaki CHP yıllarca emperyalistlere karşı yumruk sallayanların CHP'si midir? Millet tarafından seçilen vekillerini adeta pazara çıkartan CHP, yıllarca parti içi demokrasi ile övünenlerin CHP'si mi? Siyasetteki rekabeti, kendi ülkesinin felaketini dileyecek, kendi halkını aşağılayıp azarlayacak seviyesizliğe indiren şu andaki CHP, adını aldığı kavramların CHP'si mi? Amerika'dan ve Avrupa'dan demokrasi dilenen, oralardan kulağına üflenenleri içeride tekrarlamayı siyaset sanan şu andaki CHP, yıllarca emperyalizme karşı yumruk sallayanların CHP'si mi? Millet tarafından seçilen vekillerini siyasi mühendislik hesapları uğruna adeta pazara çıkartan, karşı çıkanları kapı dışarı eden şu anki CHP yıllarca parti içi demokrasisi ile öğünenlerin CHP'si mi? Eğer bu sorulara cevap verilecekse ve bu da 'evet' ise bizim açımızdan mesele kapanmıştır. Ama bu sorulara 'hayır' bizim gönlümüzdeki CHP bu değil deniyorsa iş işten geçmek üzere olduğunu hatırlatmak da boynumuzun borcudur.”

Sonraki Haber