Atlantik Erdoğan’ın zaferini böyle değerlendirdi: Batı’ya alternatif aranacak Türk-Rus ilişkisi derinleşecek

Batı basını seçim sonuçlarından mutsuz. Seçim öncesi kaybedecek gözüyle bakılırken, Erdoğan’ın yeniden kazanması Putin ile ilişkilerin gelişeceği yorumlarına yol açtı. Seçimler bu yönden Atlantik için bir mağlubiyet olarak görülüyor.

Önümüzdeki 5 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı koltuğunda kalmaya devam edecek olan R. Tayyip Erdoğan’ın zaferi sonrası Batı medyasında hava tersine döndü. Deprem, ekonomik kriz gibi etkenlerin Erdoğan üzerinde baskı kurduğunu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ı yeneceği üzerine yapılan tahliller yerini “Moskova ile ilişkiler gelişecek” yorumlarına bıraktı.

Foreign Affairs, The Guardian, New York Times gibi Atlantik basınının önemli gazeteleri Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşacağına dair makaleler yayınladı.

‘ERDOĞAN BATI’NIN TAHLİLLERİNİ BOŞA ÇIKARDI’

ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) yayın organı Foreign Affairs dünkü manşetinde “Erdoğan’ın Rus Zaferi” başlığıyla bir makale yayınladı. Makalenin yazarı ise Soner Çağaptay. Çağaptay yazısında Batılı gözlemcilerin Erdoğan ve seçim hakkında yaptığı tahlillerin boşa çıktığını belirtti. Çağaptay şu ifadeleri kullandı: “Birçok Batılı gözlemcinin Erdoğan'ın iktidarını sürdürmekte zorlanacağı yönündeki değerlendirmelerini boşa çıkaran Erdoğan'ın nispeten sorunsuz bir şekilde yeniden seçilmesi, gücünün kaynaklarına ilişkin geniş kapsamlı soruları gündeme getirdi.”

Erdoğan’ı “sultan” olarak ilan eden Çağaptay aynı zamanda, “Seçimler adil olmasa da özgür görünüyordu. 20 yıldır giderek daha otokratik bir yönetim sergileyen Erdoğan, sadece görevde kalmayı değil, potansiyel olarak daha da güçlü bir şekilde ortaya çıkmayı başardı.” değerlendirmesini yaptı.

‘YENİDEN SEÇİLMESİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLABİLİR’

Çağaptay makalesinde özellikle Erdoğan’ın 15 Temmuz 2016’da yapılan darbe girişimin ardından Rusya ile gelişen ilişkilerine mercek tutuyor. Son 7 yılda Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini derinleştirdiğini belirten yazar, “Türkiye'nin NATO'daki konumu göz önüne alındığında, son dönemde Rusya'ya yönelmesinin boyutu daha da çarpıcı hale geliyor.” ifadelerini kullandı. Son galibiyetinin Türkiye için bir dönüm noktası olabileceğini vurgulayan Çağaptay, “Erdoğan artık daha uzun yıllar iktidarda kalabilir ve Rusya Devlet Başkanı'nın destekçi ve model olarak artan rolü, Erdoğan'ın yeni görevinin Türkiye'nin geleceği için ne anlama geleceğine dair önemli bilgiler içerebilir.” yorumunu yaptı.

‘PUTİN YPG/PKK’YI ZAYIFLATMAK İÇİN TÜRKİYE’NİN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRDI’

Rusya’nın bu süreçte Türkiye’ye yardım ettiğini de söyleyen Çağaptay, özellikle YPG/PKK’ya karşı operasyonlardaki işbirliğine dikkat çekti. Yazar, Putin’in Türkiye’nin askeri operasyonlarını kolaylaştırdığını belirterek, “Putin 2016'dan bu yana PKK'nın Suriye uzantısı YPG'yi zayıflatmak için Türkiye'nin Suriye'ye dört askeri operasyon düzenlemesini kolaylaştırarak hem Türkiye'nin güvenlik elitleri hem de halk arasında Rusya'nın Türkiye için ABD'den daha iyi ve samimi bir muhatap olduğu görüşünün yerleşmesine yardımcı oldu.” değerlendirmesini yaptı.

‘MOSKOVA İLE GÜÇLÜ BAĞLAR KORUNACAK’

Çağaptay yazısının sonunda, seçim sonucunun Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri daha da geliştireceğini belirtiyor. Erdoğan'ın, uluslararası alanda Moskova'yı desteklemeye devam edeceğini vurgulayan yazar, “Erdoğan’ın zaferi, Rusya ile güçlü ekonomik bağlarının korunacağı ve Putin ile oligarklarına yaptırımları atlatmak için hayati yollar sağlayacağı anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.

‘BATI KORKU VE UMUT ARASINA SIKIŞTI’

İngiltere’nin önemli yayın organlarından biri The Guardian, Batı’daki telaşı yazdı. Gazetenin diplomasi editörü Patrick Wintour, “Erdoğan Türkiye'deki 20 yıllık iktidarını uzatırken Batı korku ve umut arasında kaldı” başlıklı yazısında Türkiye’nin Batı ve NATO’dan daha fazla uzaklaşacağı endişesini kaleme aldı. Yazar, “Yeniden seçilen başkan NATO ülkesini Rusya'ya daha fazla yaklaştırabilir ya da alternatiflere daha açık olabilir.” ifadelerini kullandı. Wintour, Batı’nın seçim öncesinde, Erdoğan’ın iktidarının sürpriz bir şekilde sona ermesini beklediğini belirterek şimdi ise durumun tersine seyrettiğini yazdı. Batı’nın “Erdoğan'ın bu sonucu kullanarak NATO'nun kurucu üyesini liberal laik Batı'dan daha da uzaklaştıracağından korktuğunu” vurgulayan yazar, “Asıl mesele onun Vladimir Putin'in kucağına düşmesini engellemek.” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’DE BATI KARŞITLIĞI SÖYLEMDEN ÖTE BİR ZİHNİYETİ YANSITIYOR’

Wintour, Türkiye’yle ilgili sadece çok az bir Batılı diplomatın iyimser olduğunu yazdı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçim kampanyası sırasında “Batı yanlısı eğilimler gösteren herkesin hain olduğunu söylediğini” yazan Wintour, “Belki bu sadece bir kampanya söylemiydi, ancak Türkiye'deki ve potansiyel olarak diğer ülkelerdeki bir zihniyeti yansıtıyor.” değerlendirmesini yaptı.

‘BATI’YI KIZDIRAN DIŞ POLİTİKA DEĞİŞMEYECEK’

ABD’nin önemli gazetelerinden New York Times’ta “Enflasyona, Depremlere ve Zorlu Yarışa Rağmen Erdoğan Yeniden Seçildi” başlıklı bir makale yayınlandı. Ben Hubbard’ın kaleme aldığı makalede, Erdoğan’ın seçim sonrası konuşması ile ilgili şu ifadelere yer verildi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazar günü kariyerinin en büyük siyasi meydan okumasını geri püskürttü ve Türk devleti üzerindeki kontrolünü sıkılaştırırken Batılı müttefiklerini kızdıran değişken bir lidere beş yıl daha veren cumhurbaşkanlığı ikinci turunda zafer kazandı.”

Londra merkezli bir araştırma grubu olan Chatham House'da Türkiye uzmanı olan Galip Dalay’ın yorumlarına yazısında yer veren Hubbard, Dalay’ın, “Erdoğan'ın ‘dünyanın Batı'nın üstünlüğünün artık belirleyici olmadığı bir aşamaya girdiği’ anlayışıyla hareket ettiğini” söylediğini belirtti.

Sonraki Haber