Ergene Havzası Koruma Planı devrede
Kirliliğiyle gündemde olan Ergene Havzası'nı korumak için oluşturulan ‘Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’ devreye girdi. Tekirdağ'da bulunan 6 organize sanayi bölgesinin atık suları arıtılarak Marmara Denizi'ne deşarj edilmeye başlandı
Ergene Nehri, ağır metal ve kimyasal atıkların etkisiyle artık bir 'atık kanalı'na dönüşmüş durumdaydı. Yerel halk ve çevre örgütleri, derin deşarj projesinin hayal kırıklığı yarattığını belirterek nehrin kurtarılması çağrısında bulunmuştu.
Trakya'da kirliliği önlemek için ‘Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’ kapsamında Tekirdağ'da bulunan 14 organize sanayi bölgesinin (OSB) atık sularının arıtılarak Marmara Denizi'ne bırakılması için 2020 yılının Kasım ayında Derin Deşarj Projesi oluşturulmuştu.
Çorlu, Çerkezköy, Ergene ve Çorlu Deri İhtisas ve Karma organize sanayi bölgelerinde kurulan arıtmalarla, atık sular Marmara Denizi'nin 4 kilometre açığında 40 kilometre derinliğe deşarj edilmeye başlandı. 14 OSB’nin bulunduğu Tekirdağ'da, arıtma tesisini tamamlayıp atık sularını Marmara Denizi'ne deşarj eden OSB sayısı 6'ya yükseldi.
‘KİRLİLİK AZALDI FAKAT DEVAM EDİYOR’
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki Deri Organize İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi (Çorlu Deri ve Karma OSB) Müdürü ve çevre mühendisi Halil Hız, 6 OSB'de atık suları arıtma tesisinin tamamlandığını ve günlük 300 bin metreküp suyun Marmara Derin Deniz Deşarj sistemine verildiğini söyledi.
Tekirdağ'ın 14 OSB ile sanayisinin yoğun bir bölge olduğunu belirten Hız, “Ergene Çayı ve Ergene Nehri'nde kirliliğin, bölgede çevre sorunlarının artmasıyla birlikte Ergene Havzası Koruma Eylem Planı devreye girdi. Bu plan kapsamında OSB'ler oluşturuldu ve arıtma tesisleri yapıldı. Şu anda 2020 yılında biz Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi olarak Derin Deniz Deşarj sistemine suları vermeye başladık.
"6 tane OSB'nin atık suları arıtma tesisleri tamamlandı. Şu anda projenin toplam kapasitesi 460 bin metreküp gün olmasına rağmen 300 bin metreküp civarında atık su arıtıldıktan sonra Derin Deniz Deşarj sistemine veriliyor.
"Bu sular Çorlu Deresi'ne verilmediğinden Ergene Nehri ve Çorlu Deresi'ni kirlilik seviyesinde de ciddi bir azalma gözlendi. Ancak Çorlu Deresi’ne verilen atık suların tamamı endüstriyel atık sular değil. Maalesef evsel atık sularda arıtılmadan Çorlu Deresi'ne verildiği için şu anda kirlilik seviyesi azalmasına rağmen yine devam ediyor.
"Bu evsel atık sularında bir an önce arıtma tesislerine bağlanıp arıtıldıktan sonra deşarj edilmesiyle deredeki problem çözülmüş olacak.” dedi.
‘YER ALTI SULARINI KORUMAK İÇİN YAPTIRIM GEREKİYOR’
Bölgede sanayicilerin yer altı sularını kullandığını söyleyen Halil Hız, şöyle devam etti: “Şu anda yer altı suyu 400 metrelere kadar düştü maalesef. Yani Ergene Havzası'nın geneline baktığımız zaman günlük 400-500 bin metreküp suyu yer altından çekiyoruz.
Endüstri tesislerinde kullandıktan sonra atık su olarak deşarj ediyoruz. Dolayısıyla bu yer altı seviyesini her geçen gün daha da düşürmekte. Tabi yer altı suyunun alternatiflerini oluşturmak lazım. Bunlardan en önemlisi de bu bizim arıtma tesislerinden çıkan suların geri kazanılması.
Bununla ilgili ciddi yatırımlar yapılması gerekiyor ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Şöyle ki, yer altı suyunu daha az kullanmak için yer altı suyundan kullanımının önüne geçilmesi gerekiyor.
Bununla ilgili ciddi tedbirler alınması gerekiyor. Sondaj kuyularının açılmasının önüne geçilmesi gerekiyor ki ciddi maliyetlerle arıttığımız, tekrar geri kazandığımız suyu kullanılabilir hale getirelim. Yani şu anda 300 bin metreküp suyun derinlerinizde şarja verildiğini söyledik.
Bunun yüzde 50'sini bile geri kazansak 150 bin metreküp su yapar, yarı yarıya yer altı suyu kullanımını azaltmış oluruz. Tabi şunu da ekleyelim evsel atıklarda var, bunların da önüne geçilmesi gerekiyor.
Belediyelerin altyapılarını tamamlayıp, bu suları topladıktan sonra arıtması ya da bölgede aktif arıtma tesislerine bu suları verebilirler. Bu şekilde o sular da arıtılmış olur ve dere temizlenmiş olur.”
İklim değişikliği, kuraklık ve yer altı su kaynaklarının giderek tükenmesi üzerine Tekirdağ'daki OSB'ler, Namık Kemal Üniversitesi, Marmara Denizi'ne günde yaklaşık 300 bin metreküp dökülen suyun, yeniden tesislerde kullanılması için proje çalışması başlattı. Çalışmaları süren projede reaktif oksijen ve membran sistemiyle çalışan teknolojide su geri kazanılarak yeniden tesislerde kullanılması hedefleniyor.
PLANLAR 13 YILDIR HAYATA GEÇİRİLEMEMİŞTİ
Dönemin Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından, Mayıs 2011’de açıklanan Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’yla, 3 yıl içinde havzanın kirlilik parametrelerinde gözle görülür iyileşmelerin başlaması, 5 yıl içinde tarımsal arazilerin sulanabildiği ikinci sınıf su kalitesine geçilmesi hedeflenmişti.
Ayrıca organize sanayi bölgeleri ve belediyelerin atıksu arıtma tesislerinin kurulacağı belirtilmiş, dere yatağının temizleneceği, kirleticiliği yüksek sanayilere izin verilmeyeceği, katı atık işleme geri kazanım ve bertaraf tesisleri kurulacağı, tarımsal kaynaklı kirliliğin ise sürekli kontrol edileceği belirtilmişti. Ancak 13 yıldan bu yana plan hayata geçirilememişti.