Erler Yargıtay'dan olumlu karar bekliyor

15 Temmuz darbe girişiminde Acıbadem Türk Telekom bölgesinde yaşanan olaylar nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırılan 33 er, Yargıtay Ceza Genel Kurulundan olumlu karar bekliyor. Yargıtay, erlerin darbe girişiminden habersiz olduğunu belirtip mahkûmiyet kararında düzeltme talebinde bulunmuştu

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında görevli olan erlerin de aralarında bulunduğu bazı sanıklar hakkında, Üsküdar Acıbadem Türk Telekom bölgesinde yaşanan eylemler nedeniyle dava açılmıştı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi yapılan yargılama neticesinde 33 er hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu ile birlikte toplam 7 kez müebbet ve 102 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hükmen tutukluluğun devamına karar verdi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin istinaf başvurularını reddetmesi üzerine sanık avukatlarınca temyiz isteminde bulunuldu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Erler hakkında, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından verilen cezayı onarken diğer suçlardan verilen cezanın ise bozulmasını kararlaştırdı.

KARAR DÜZELTME TALEBİ

Bunun ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı erlerin tüm suçlardan beraat kararı verilmesi için karar düzeltme talebinde bulundu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Başsavcılığın yapmış olduğu itirazı reddederek dosyası Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderdi. Dosya bir yıldan uzun bir süredir Yargıtay Ceza Genel Kurulunun önünde bekliyor.

'TATBİKAT DİYEREK GÖTÜRÜLDÜLER'

Davayla ilgili Aydınlık'a konuşan sanık Emre Balkan'ın avukatı Emrah Balkan şunları söyledi:
“Dosyada yer alan erler ve 7 rütbeli asker İstanbul Maltepe Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında görevliydiler. Erler, 15 Temmuz 2016 tarihinde 'terör saldırısı olabilir, tatbikat ve denetim olabilir' söylemleriyle kandırılarak Üsküdar Acıbadem Türk Telekom bölgesine saat 23:50 sıralarında ZPT araçlarıyla götürülmüştür. Erler, ellerinde cep telefonu dahi olmadığından ne için orada olduklarını dahi bilmemekte ve olaylardan tamamen habersizdirler.

'ERLERE SİLAH DOĞRULTTU'

“Dosya kapsamında bulunan erlerin geneli çiftçi, köylü çocuğu olup darbenin kelime anlamını dahi bilmemektedir. Vermiş oldukları savunmalarda da darbenin ne olduğunu bilmediklerini beyan etmişlerdir. Olay günü olay mahallinde en rütbeli kişi olan maktül yüzbaşı Mehmet Karabekir, erlere karşıdan gelen şahısların terörist olduğunu ve ateş etmelerini sert şekilde emretmiş, erlerin ateş etmek istememesi karşısında bazı erlere silah doğrultarak ateş etmesini emretmiştir. Erlerin bazıları ateş etmemiş bazı erler de korktuklarından dolayı hedef gözetmeksizin havaya doğru ateş etmişlerdir.

'MAĞDURLAR'

“Dosyada bulunan 33 er, 16 Temmuz 2016 tarihinden yani yaklaşık 8 yıldan bu yana Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunmaktadır. Tutuklandıklarında çoğu 20 yaşında olmasına rağmen şu anda 28 yaşına gelmiş olmakla hayatlarının en güzel gençlik yıllarından 8 yıl çalınmıştır. Erler, milli gelenek ve göreneklerimiz içinde yetişmiş, şiddetten uzak, küçüklere sevgi, büyüklere saygı anlayışı içinde vatan, millet, bayrak gibi kutsallarımızın değerini bilerek yetişmiş, vatani vazifesini büyük bir titizlikle ve şevkle yerine getirmek için vatani görevine sevinçle gitmişlerdir. Hal böyle iken hiç hak etmedikleri bir tutuklanma ve yargılanma süreciyle psikolojik olarak telafisi mümkün olmayacak mağduriyetler yaşatılmıştır.

'HÜRRİYETLERİNE KAVUŞMAYI BEKLİYORLAR'

“Vatani görevini yapmak için sevinçle, davul ve zurnayla gönderilen, vatana kurban olması için kına yakılarak gönderilen erler yaklaşık 8 yıldır tutuklu olarak haksız yere tutulmakta, aileleri tarafından büyük bir endişeyle, üzüntüyle, kaygıyla ancak adalete olan güvenlerini kaybetmeden hürriyetlerine kavuşmalarını beklemektedirler. Netice itibariyle 15 Temmuz hain darbe girişiminden erlerin haberi olmadığı, olayların içerisine sürüklenmeye çalışıldığı, emir komuta zinciri içerisinde olduğu, herhangi bir suçlarının olmadığı ve masum olduğu görülmektedir.

'DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ GÖZALTINDA ÖĞRENDİLER'

“Bir hukukçu olarak; görüldüğü üzere saldırı olacağı, tatbikat olacağı gibi söylemlerle erler kandırılmıştır. Yaşanılan olayın darbe teşebbüsü olduğunu ve darbenin ne olduğunu ancak gözaltına alındıklarında polislerden öğrendikleri, TCK 309 maddesinde düzenlenen 'Anayasayı ihlal' suçunun unsurlarını bilerek hareket etmedikleri, askeri hiyerarşi içerisinde aldığı emrin kanun dışı bir emir olduğunu bilebilecek durumda olmadıkları açıktır. Suç işleme kastı olmamakla beraber 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesi gereği sanık konumunda bulunan erlerin iddia edilen anayasayı ihlal suçundan ve diğer suçlardan; askeri hiyararşi içerisinde en alt konumda olması, iradesinin fesada uğratılması sebebiyle hata halinde olduklarından dolayı ceza verilmesi usul ve yasalara aykırıdır. Kamu vicdanı adına olaylara dahili olmayan ve herhangi bir eylemde bulunmayan erlerin masum ve herhangi bir suçunun olmadığı Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilecek kararla ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun vereceği bu kararla diğer dosyalarda bulunan erler açısından da son derece önemli olup emsal niteliğinde bir karar çıkacağını öngörüyoruz.”

‘DARBE GİRİŞİMİNDEN HABERSİZLER’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar düzeltme talebinde de 33 erle ilgili önemli tespitler yer aldı. Başsavcılığın yazısında şöyle denildi:
“Sanık askerlerin birlikten çıkış yaptıkları anda darbe girişimine ilişkin bilgiler kitle iletişim araçları ve sosyal medyaya henüz yayılmaya başlamış ancak toplanma alanında bulunan ve internete bağlanma özelliği olan telefonları kullanmaları yasak askerler bu ilk bilgilerden haberdar olmamıştır. Darbe girişimini önceden bilen rütbeli sanıklarca askerlere girişim hakkında hiçbir bilgilendirme yapılmamıştır. Türk Telekom binasına gelen erlerin darbe girişiminden habersiz, iletişim ve haberleşme imkanlarından yoksun ve tamamen izole durumda oldukları anlaşılmaktadır.”

'BAŞLARINDA RÜTBELİ ASKER EŞLİĞİNDE BEKLEDİLER'

"Türk Telekom binasının önünde, yolda, bina arkasındaki alanda erler başlarında rütbeli askerler bulunarak konuşlandırılmışlardır. Bu kapsamda bir kısım askerler Telekom binasının arkasında olayların yaşandığı ön taraftan izole şekilde başlarında rütbeli bir asker eşliğinde sabaha kadar havaya da ateş etmeksizin beklemişler, Telekom binasının arka tarafına konuşlandırılan yaklaşık bu 8-10 kişilik erlerden daha sonra yüzbaşı Mehmet Karabekir'in talimatıyla 3-4 kişi olayların olduğu ön tarafa geçmişlerdir, arka kısımda kalan erler beyanlara göre darbeden haberdar olmaları üzerine hiçbir eyleme iştirak etmeksizin bulundukları yerde kalmışlar, hatta bir er karşı apartmanda gördüğü sivil bir şahıstan yardım talep etmiş, kaçmayı düşünmüş, ön taraftaki bir kısım erlerin ise verilen emir doğrultusunda havaya ateş ettikleri, bir kısım erlerin ise silah kullanmaksızın bulundukları yerde kaldıkları, zaten ilk derece mahkemesi tarafından ateşli silah kullanılması olayında yüzbaşı Mehmet Karabekir ve iki rütbeli asker dışında, erlerin doğrudan hedef gözeterek silah kullandıklarına ilişkin bir tespitte bulunmamaktadır."

Sonraki Haber