Ersin Tatar: Kıbrıs’ta iki devlet var, bundan dönüş yok!

KKTC Başbakanı Ersin Tatar’la Lefkoşe’de, makamında görüştük. Kıbrıs Türkünün mücadelesini, 1074 öncesinde yaşananları, KKTC’nin 36 yaşını konuştuk. Tatar’ın verdiği mesajlar şöyle:

‘RUM-YUNAN İKİLİSİ BU ADAYI HİÇ YÖNETMEDİ’

Kıbrıs mücadelesi 1571’den beri sürüyor. Türkler çok çetin mücadeleler verdi. 1960 anlaşmasıyla eşit ortaklık geldi. Üç yıl sürdü. Rumlar anlaşmaya uymadılar. Rumların hayali Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak. Ama şunu da bilmek lazım. Tarihin hiçbir döneminde Rum-Yunan ikilisi bu adayı yönetmedi.

Türk tarafına tek taraflı müdahale hakkı aldı. 1963’de Türkiye garantörlük hakkını kullanarak müdahale etti. Kıbrıs mücadelesinin anahtarı buradadır. Kıbrıs Türkü bu sayede Türkiye’yi arkasında bulabilmiştir 1974’teki müdahale de bu koşullarda yaşanmıştır.

TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜ OLMAZSA YOK OLURUZ

KKTC’nin mücadelesinde Türkiye’nin garantörlüğü kritik önemdedir. Türkiye’nin garantörlüğü sadece can ve mal güvenliği için değil, anayasal yapının korunması için de şart. Garantörlük olmazsa Türk toplumu yok edilir.

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, iki devlet politikasına sıcak bakmıyor. Garantörlüğün modasının geçtiğini iddia ediyor. Bu inandırıcı ve gerçekçi değil. Kıbrıs’ta iki devlet var. Anlaşma olacaksa da iki devletle olacak. Garantörlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkı olmazsa sonuç alınmaz, Türk toplumunun sonu olur.

SORUN ÇÖZÜLDÜ

Akıncı ve arkadaşları barışın sağlanmadığını iddia ediyorlar. Ama Kıbrıs meselesi çözülmüştür. Bir tek bu çözümün anlaşması yoktur. Eksik olan budur. Akıncı’nın Barış Pınarı Harekatı ile ilgili yaptığı açıklama büyük hata oldu. “1974’te de kan döküldü” dedi. 1974’te kan dökülmedi. Adaya huzur geldi. Barış geldi. Esas kan 1974 öncesinde döküldü. Türkler canlı canlı toprağa gömüldü.

Eskiden Kıbrıs’ta iki halk vardı. Türk halkı ve Rum halkı. Artık Kıbrıs’ta iki halkın yanında iki de devlet var. Bundan dönüş yok. Kıbrıs’a barış gelmiştir. İki devletli bir çözüm dışında çözüm yoktur. Siyasi eşitlikten ziyade egemen eşitlik temelinde anlaşma sağlanabilir. Bu da iki devleti kabul etmekle olur.

Sıfır asker, sıfır garanti diye bir şey olamaz . Kıbrıs halkı bunu asla ama asla kabul etmez. Türkiye’nin görüşü de başından beri budur.

‘TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ’

1974’e kadar mücahitler direndi. Kahramanlık destanı yazdı. Türkiye Kıbrıs Türklerinin güvenliğini sağladı. Ama gelinen noktada artık yeni bir durum var. Nasıl Türkiye KKTC’nin güvenliği için vazgeçilmezse, KKTC de Türkiye’nin güvenliği için vazgeçilmez. Bu Doğu Akdeniz için de geçerli.

KKTC’nin şu andaki değeri paha biçilmezdir. Kıbrıs’ın başkalarının eline geçmesi asla düşünülemez. Biz kendimizi Türk milletinin onurlu bir parçası olarak görüyoruz.

AKINCI’YA UYARI

Türkiye ile Kıbrıs arasında sorun yaratacak faaliyetlerden uzak durmalıyız. Özellikle yönetim kademesinde olanlar buna her şeyden fazla dikkat etmelidir.

Akıncı’nın açıklaması, Türkiye ile kırgınlığa neden oldu. Biz bu durumu düzeltmek için elimizden geleni yapıyoruz.

DOĞU AKDENİZ’DE KKTC’SİZ HESAP YAPILAMAZ

Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası, iki eşit halktan söz eder. 1963’te Rumlar, Türklere saldırdığı için koptuk. Şimdi Doğu Akdeniz’de egemenlik paylaşılacaktır. Bu nedenle sadece Rum kesimi ile anlaşma olmaz. Rum kesiminin ne kadar hakkı varsa bizim de vardır. Üstelik Doğu Akdeniz’de en geniş sınıra sahip Türkiye var. Türkiye ile KKTC’nin hakkı, herkesten fazladır. Siz kim oluyorsunuz da tek başına Rumlarla anlaşma yapmaya kalkıyorsunuz! Türkiye haklıdır. Biz de Türkiye ile birlikte hareket ediyoruz.

Bölgede bazı ittifaklar kuruldu. Bu ittifaklar doğru değil. Tezleri de haksız.

‘ÇOCUĞUNUZA İYİ BAKIN!'

36 yaşında bir devlet sahibi olmak herkese nasip olmaz. Denktaş’ın ölüm döşeğinde iken son sözleri, “Çocuğunuza iyi bakın” olmuştur. KKTC evladımız büyüyor, gelişiyor. Bu devlet onun bir eseridir. Var oluşunda önemli katkıları vardır. Bu devlet mutlaka yaşayacaktır. Bu çocuk 36 yaşına geldi. Hem Kıbrıs Türkü için hem Türkiye için önemli bir noktaya geldi.

‘MARAŞ KKTC'NİN EN BÜYÜK LİMANI OLACAK'

Maraş’ta çalışmalar devam ediyor. Maraş KKTC sınırları içindedir. 1974’ten beri bölgeyi KKTC askerleri, mücahitleri korumaktadır. Herkesin çıkarı da buranın yerleşime açılmasını gerektiriyor. İzlediğimiz politika halkımız tarafından da benimsenmiştir. Türkiye de desteklemektedir.

Önümüzdeki süreçte Maraş yerleşime açılacaktır. Zaten Maraş’ın büyük kısmı yerleşime açıktır. Maraş’la Magosa bir şehirdir. Arayı sadece bir tel ayırır. Kapalı Maraş sahil şerididir. Sahil şeridi çok güzel bir sahildir. Marka değeri vardır. Büyük oteller var. İngiltere kraliçesinin bile oteli var. Sofia Loren’in gelip kaldığı villası var. Maraş açılınca, KKTC’nin en büyük liman ve turizm şehri olacak.

‘RAUF DENKTAŞ'IN TAKİPÇİLERİYİZ'

Rauf Denktaş KKTC kurucu Cumhurbaşkanıdır. KKTC hep Denktaş’la birlikte anılır. Denktaş büyük mücadeleler verdi. Annan Planı zamanında da önemli mücadeleler verdi. Büyüğümüzdür. Bizler onun takipçileriyiz. Denktaş her zaman iki devleti savundu. Federal bir anlaşma olabileceğine hiç inanmadı. Annan Planını tuzak olarak gördü. Öngörüleri haklı çıktı.

Denktaş aynı zamanda iyi bir hukukçudur. Uluslararası konuları iyi bilir. Bu arada şunu da ifade edeyim. Bu halkta binlerce adı duyulmayan kahraman da vardır.

ALMANYA’DA SİNSİ PLAN

Kıbrıs konusu Almanya’da görüşülecek. Bunda sinsi bir hesap var. Tam da Berlin duvarının yıkılışının yıldönümü günlerine rastlıyor. Berlin duvarı yıkıldıktan sonra Avrupa’da tek duvar Lefkoşa’daki duvardır. Şimdi onların niyeti Lefkoşa’daki duvarı yıkmak, Kıbrıs’ı birleştirmek. Kıbrıs’ta istedikleri anlaşmayı yapmayı, Türkiye’yi adadan göndermeyi planlıyorlar. Ama hayal görüyorlar. Kıbrıs Türkü böyle bir durumda başına ne geleceğini çok iyi biliyor. İstedikleri kadar duvar edebiyatı yapsınlar. Duvar edebiyatı ile Kıbrıs Türkünü etkileyemezler. Bizim yolumuz belli: İki devletli çözüm. Türkiye’nin garantörlüğü. Bir duvar yıkılacaksa, o da KKTC’nin tanınmasıdır. O duvar orada dursun. Bizi koruyan o duvardır.

‘BİZ MİLLETİMİZE HAYAL SATMAYACAĞIZ'

Biz milletimize hayal satmayacağız. AB’ye gireceğiz, zengin olacağız. Böyle bir şey yok. AB kimseye bedava para dağıtmaz. AB’ye girersek bize ne diyecek? Şu harcamanı kes, bu harcamanı kes. Öğretmen sayın fazla çıkar, memur sayın fazla, çıkar... AB budur. İnsanlarımıza doğruları söylemeliyiz.

‘İNGİLİZLER ÇOK ADAM ASTI'

İngiliz çok adam asardı. En küçük bir olayda insanları asardı. Bunları herkes bilir. O dönemde mücadele çok zordu. 1974’ten sonra mücadele kolaydı. Şimdi çok daha rahatız.

‘EKONOMİDE ÖNEMLİ NOKTALARA GELDİK'

Ekonomimizin gelişmesi için önemli sektörler oluştu. Turizmde 30 bin yatağa ulaştık. Üniversitelerimizde 100 bin öğrenci eğitim görüyor. Sanayi bölgelerimizde önemli tesisler kuruldu. Su projesi asrın projesi. Hem içme suyu hem tarım içim. Bilişim sektörü oluştu. Birçok alanda yeni gelişmeler var. Kıbrıs ekonomisi ciddi bir noktaya geldi. Önümüzdeki dönemde daha da ileriye gidecek.