Orman değil maden hukuku uygulanmalı

Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen kazanın tüm yönleriyle araştırılması ve benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplandı

Erzincan İliç’te bulunan Anagold'a ait madende meydana gelen ve 9 madencinin yaşamını yitirdiği faciaya ilişkin kurulan TBMM araştırma komisyonunda bilim insanları dinlendi. Prof. Dr. Güzin Gülsev Uyar Aksoy, Türkiye'de elektriksiz ateşleme sistemin kullanıldığını bunun tehlike yarattığını söyledi. Prof. Dr. Okay Aksoy ise eğitimin yetersizliğine dikkat çekti. Maden bakanlığı önerisi yaptı. Ayrıca, İliç alanlarının nemlilik haritasını çıkarmak gerektiğini kaydetti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen kazanın tüm yönleriyle araştırılması ve benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplandı. Toplantıda, Dokuz Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okay Aksoy, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Görkem Akıncı ve Torbalı Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celalettin Şimşek ile Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzin Gülsev Uyar Aksoy sunum yaptı.

‘YENİ NESİL SİSTEME GEÇMEMİZ GEREKİYOR’

Prof. Dr. Güzin Gülsev Uyar Aksoy, dünyada 1980 yılından bu yana madenlerde yapılan patlatmalarda elektronik ateşleme sisteminin kullanıldığını belirtti. Türkiye'de halen elektriksiz ateşleme sistemin kullanıldığını dile getiren Aksoy, buna ilişkin bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Aksoy, "Madenlerde eski tip ateşleme sistemlerinden vazgeçip yeni nesil bir ateşleme sistemlerine acilen geçmemiz lazım." dedi.

ÇED DEĞİL DENETİM SORUN

Prof. Dr. Celalettin Şimşek, ÇED raporlarında kapsamlı çalışma yapıldığını ancak madenlerde denetimsel sorunların olduğunu söyledi. Prof. Dr. Okay Aksoy, "kral çıplak" denilmediği sürece bu tür kazaların yaşanacağını söyledi. Üniversitelerde daha iyi eğitim verilmesi halinde bu kazaların yaşanmayacağını vurgulayan Aksoy, üniversitelerin maden mühendisliği bölümündeki çoğu akademisyenin saha tecrübesinin az olduğunu dile getirdi.

MADEN KANUNU UYGULANMIYOR

İliç'teki kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda olayın "heyelan" olarak belirtildiğini ancak bunun bir akma olduğunu kaydeden Aksoy, benzer maden kazalarının yaşanmaması için önerilerde bulundu. Aksoy, yer bilimleri konusunda eğitim programlarının ve akademik personelin yeniden gözden geçirilmesini istedi. Aksoy, şu önerilerde bulundu:

"Madencilik sektörü için ayrı bir bakanlık kurulmalı. Maden güvenlik kurumu kurulmalı. Madenciliğin yapıldığı bölgelerde, davalarda amir hüküm maden hukukudur, biz bunu uygulayamıyoruz. Çevresel etkenlerden dolayı amir hüküm maden hukuku olmasına rağmen biz orman hukukunu, tarım hukukunu uyguluyoruz. Bu, madenciliğin enerjisini buraya doğru çekiyor. Madenci asıl işi olan güvenli üretimden uzaklaşmış oluyor. Liç alanlarının nemlilik haritasını çıkarmamız lazım. Bu bir maliyettir ama kaza sonrası oluşacak maliyet söz konusu olduğunda gözle görülür bir şey değil."

Sonraki Haber