Erzincanlı üreticiler: Sulama için Fırat'tan yararlanalım
Erzincanlı pancar üreticileri ve hayvan yetiştiricileri, yem ve gübre fiyatlarının düşürülmesini istedi. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin ardından yaşanan sıkıntılar ise daha da artmış.
Erzincanlı pancar üreticileri ve hayvan yetiştiricileri, yem ve gübre fiyatlarının düşürülmesini istedi. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin ardından yaşanan sıkıntılar ise daha da artmış.
Vatan Partisi Merkez Örgütlenme Büro Başkanı Savaş Oruç ve Erzincan İl Başkanı Serkan Karatepe, Erzincan Ziraat Odası Başkanı Tamar Geyik’i ve Tavuk Üreticiler Birliği Başkanı Çelebi Şahin’i ziyaret etti.
Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Ziraat Odası Başkanı Tamer Geyik, Erzincan’ın tarım ve hayvancılık şehri olduğunu, 270 bin dönüm tarım arazisi, 500 bin küçükbaş hayvan 18 bin de büyükbaş hayvan ile üretim yaptıklarını belirterek şöyle konuştu: “Maalesef son zamanlarda artan girdi maliyetlerinden dolayı üreticilerimiz çok büyük bir sıkıntı yaşıyor. Bir an önce desteklemelerin, destekleme modellerinin değişmesi ve desteklerin de çok büyük oranlarda artırılması gerekmektedir. Aksi takdirde dışarıya daha bağımlı hale geleceğiz. Köylümüzü köyde tutmamız zorlaşıyor. Gönüllük esasıyla yapılıyor bu iş. Babadan, dededen kalma yerini boş bırakmak istemiyor üretici ama nereye kadar gideceğiz, nereye kadar dayanacağız? Maalesef dışarıdan ithal edeceğiz birçok ürünü. Bu da üreticilerin zoruna gidiyor. Biz artık bu sisteme dayanamıyoruz. Bir an önce bizi yönetenlerin de şapkasını önüne koyup üreticiye sahip çıkması gerekiyor.”
PANCAR ÜRETİCİSİ YENİ FİYAT BEKLİYOR
Erzincan’daki şeker fabrikasının özelleştirilmesinden sonra üreticinin zor günler geçirdiğini belirten Geyik, “Alan firma avanslarımızı, pancar parasını gününde ödemiyor. Kaldı ki artan maliyetlerden dolayı da şeker pancarı üretiminden çekilmek zorunda kalıyor. Bunların mutlak suretle güncellenmesi lazım. Üreticilerimize taban fiyatın yeniden artırılması gerekiyor. Aksi taktirde üreticilerimiz pancar ekiminden de çekilecek. Zaten hayvancılık çok büyük bir bunalımdan geçiyor. Üreticimizin ahırında hayvan yok. Ahırlar boş. Bu nedenle bir an önce tedbirlerin alınması lazım” dedi.
‘GÜBRE FİYATLARI SÜREKLİ ARTIYOR’
Türkiye’nin İthalattan vazgeçmesi gerektiğini de vurgulayan Erzincan Ziraat Odası Başkanı hükümetten beklentilerini de şöyle sıraladı: “Üreticilerimizi mazotta desteklesinler. ÖTV ve KDV’yi kaldırsınlar. Gübrede destek uygulasınlar. Gübre fiyatlarına bir bakar mısınız? Geçen yıl aldığımız en yüksek fiyatı söyleyeyim 152 lira idi. Şu anda sayın Cumhurbaşkanının açıkladığı yüzde 30’a rağmen bugün zam geldi 500 lira oldu. Bunun hesabını iyi yapmak lazım. Çiftçinin ürettiği ürün yüzde kaç oranında arttı, girdi maliyetleri yüzde kaç oranında arttı?”
‘İTHALATA NE GEREK VAR?’
“3 km ötemizde Fırat Nehri akıyor. Biz sulamayı pompalarla yapıyoruz” diyen Geyik, “Allah’ın suyunu neden üreticiye satıyorlar. Yatçıya, gemiciye, turiste mazotu ucuza veriyor bizim çiftçimiz bu ülkenin düşmanı mı? Rusya’dan 5 liraya buğday ithal ediyoruz. Üreticimiz gitse ofise buğdayını götürse dese ki ‘benim buğdayımı da 5 liradan al’, ‘alamayız taban fiyat var’ deniyor. Yemde, mazotta, gübrede, suda üreticimiz desteklensin. Biz kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyiz. Yine yeteriz ithalata gerek yok yeter ki üreticimiz desteklensin” diyerek devam etti.
YEM ZAMLARINA YETİŞEMİYORUZ
Erzincan Tavuk Yetiştiricileri Birliği Başkanı Çelebi Şahin de Erzincan’da 55 adet tavuk üretim çiftliği bulunduğunu, ayda bin ton tavuk üretimi gerçekleştirdiklerini belirterek, “Piyasa şartlarında yem fiyatlarının haftada bir değişmesi, elektrik, kömür, akaryakıt vs. giderlerimizin yüzde 100’ün üzerinde artması bizlerin elini kolunu bağlıyor. Üretim yapamaz duruma gelmekteyiz. Buralarda biraz daha devlet desteğinin olması bizleri rahatlatır” dedi.
5-6 kümesin durma noktasına geldiğini de bildiren Şahin, “Yemde bize cüzi miktarda bir mısır desteği veriyorlar ama onlar da yetersiz. Yem zamlarına yetişemiyoruz. Kömür Rusya’dan Ukrayna’dan geliyor. Fiyatlar 230 dolardan 450 dolara kadar çıktı. Elektrik yüzde 127 zam yedi. Nakliye yaklaşık yüzde 60 oranında arttı. Tavukta geçen ay için canlı kiloda 615 kuruş zam geldi ama yeme 2 bin 500 lira zam geldi” diye konuştu.
KAYNAKLAR ÜRETİME AKTARILACAK
Üreticileri ziyaret eden ve sorunlarını dinleyen Vatan Partisi Erzincan İl Başkanı Serkan Karatepe de şunları belirtti: “Erzincan’da üreticilerinin sorunları diğer illerimizdeki üreticiler ile hemen hemen aynı. Türkiye üreticisi bir çıkmazın içinde. Mesele üreticiyi bu çıkmazdan nasıl çıkaracağımız noktasına geldi dayandı. Köklü değişiklikler şart. Bizim yıllardır söylediğimiz bir gerçek var. Kalkınmak için üretmek şart. Çözüm çok kolay aslında. Başkanlarımız ve üreticilerimiz çözüm önerilerini de söyledi. Üreticiye destek vermezseniz çıkmazın içinde debelenir durur ve üreticiyi de kaybedersiniz. Üretici üretmek istiyor. O zaman üreticinin önündeki engelleri kaldıracaksınız ve daha çok üretmek için teşvik edeceksiniz. Tabi bu şu andaki tarım politikaları ile bu olmaz. Serbest piyasa politikaları Türkiye’yi ve üreticiyi bu hale getirdi. Bir an önce bu politikalardan vazgeçmek gerekiyor. Üreticinin baş tacı olacağı, kaynakların üretime aktarılacağı bir programla Türkiye bu çıkmazdan çıkar.”
Vatan Partisi Merkez Örgütlenme Bürosu Başkanı Savaş Oruç da üreticinin üretmeye hazır olduğunu, devletin üreticiyi teşvik edecek, ateşleyecek, onların moralini yükseltecek düzenlemeleri yapması gerektiğini belirtti. Oruç şunları söyledi: “Türkiye’de önümüzdeki dönem üreticilerin milli hükümeti kurulacak ve üretici baş tacı olacak. Türkiye artık bir karar eşiğinde. Artık Türkiye’nin gündeminde üretim artık bir zorunluluktur. Faizcinin, rantçının üretime katılmadan zengin olduğu bir ekonomi devri kapanmıştır. Üreticimizin girdi maliyetlerinin azalacağı ve önündeki bütün engellerin aşılacağı bir döneme girmiştir Türkiye. Burada da Vatan Partisi olarak biz Türkiye’nin birçok yerinde Üretim Devrimi Kurultayı yapıyoruz. O kurultaylarda da arkadaşlarımızın da fikirlerini alarak o fikirlerden çözümler oluşturuyoruz.”
ERZİNCAN ZİRAAT ODASI BAŞKANI: FABRİKA, AVANSLARI GÜNÜNDE ÖDEMİYOR
“Üreticilerimiz şeker pancarı üretimini seviyor. Firmanın 4 yıl sonra fabrikayı kapatmak gibi bir düşüncesi var. Avansları gününde ödemiyor. Pancar bedellerini gününde ödemiyor. Bugün şeker fabrikası bir top küspeyi aldığı pancar bedelinden satıyor. Burada üreticimiz de ‘artık ben zarar etmek istemiyorum’ deyip üretimden çekilecek. Bir haftada mazota gelen 5 liralık zamdan sonra açıklanan bu taban fiyatlarla çiftçimiz pancar ekimini artık yapmayacak. Şeker fabrikasıyla taahhütnameyi imzalayan çiftçilerimiz de artık pancar ekiminden yavaş yavaş geri duruyorlar. Bir an önce bu fiyatların yenilenmesi lazım. Fabrikalar çok güzel para kazanıyor. Fabrika buradaki pancarı işledi deposuna şekerini koydu. Bir çuvalı devlet fabrikası 250 liradan satarken bunlar piyasaya şeker satmıyorlar. Bunlar paravan bir şirket kurarak şekerleri sattık deyip devleti kandırıyorlar. Paravan şirkete şekeri satmış görünüyorlar ondan sonra da 450-500 liradan şekeri satıyorlar. Bunlar şekerden köşeyi döndüler. Bunların derdi fabrikayı ayakta tutmak değil.”
ÜRETİCİLER: HAYVANLARIMIZI KESMEK İSTEMİYORUZ
Ahmet Çıldır (Hayvan Üreticisi):
“Bizim hayvanlarımızın burada düzenli bir kesim yeri yok. Şimdi yem pahalılığından dolayı hayvanlarımızı kesiyoruz, zarar ediyoruz. Devletimizin bir kurumu, hayvanımızı satacak bir yerimiz yok. Amasya’da 70 bin lira olan hayvan bizim Erzincan’da 65 bin lira. Mezbahamız tek. Dışarıdan buraya gelen olmadığından dolayı hayvan piyasası en ucuz Erzincan’da.
Adem Küçükkök (Hayvan Üreticisi):
Yüz tane büyük baş hayvanım var. Her insan gibi biz de geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz, zor şartlar altında. Maliyetlerin yüksek oluşu belimizi büküyor. Bütün üreticiler bundan çok muztarip. Hayvanlarımızın kesime gitmesi bizi çok üzüyor. Çünkü üretim yapmak istiyoruz. Ülkeye bir katkımızın olmasını istiyoruz ama maalesef yem fiyatlarından dolayı bunu gerçekleştiremiyoruz. Çözüm yem fiyatlarının ucuzlaması, hayvan desteklerinin daha iyi bir noktaya getirilmesi, en önemlisi de desteklerin kime gittiğinin ilgili makamlarca takip edilmesi. Hiç hayvanı olmayan adam destek alıyor; bizim hayvanımız var destek alamıyoruz.
ZARAR GÖREN BALIKÇILARA DESTEK
Bartın, Kastamonu ve Sinop'ta yaşanan afetten zarar gören, 12 metreden küçük boylardaki balıkçı gemilerinin sahiplerine destekleme ödemesinde bulunulacak. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Kararla, 11 Ağustos 2021'de meydana gelen sel felaketi sonrasında, buralarda geleneksel kıyı balıkçılığı yapan küçük ölçekli balıkçıların kayıplarının telafi edilebilmesi için, bir defaya mahsus verilecek desteğin usul ve esasları belirlendi.
Buna göre, geçerli su ürünleri ruhsat tezkeresine sahip, Bartın, Kastamonu ve Sinop'ta kayıtlı balıkçı gemilerinden 0-4,99 metre olanlara gemi başına 1000 lira, 5-7,99 metre olanlara 1250 lira, 8-9,99 metre olanlara 1350 lira, 10-11,99 metre olanlara da 1450 lira destekleme ödemesi yapılacak.
CUMHURBAŞKANINA ‘ACİL EYLEM’ PLANI ÇAĞRISI
Türkiye Tarım ve Hayvancılık Platformu Başkanı Tuncay Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çiftçilerin taleplerini içeren mektup gönderdi. Tarımsal üretim koşullarının her geçen gün zorlaşmakta olduğunu ve milyonlarca çiftçinin büyük bir endişe içerisinde olduğunu belirten Albayrak, “Enerji girdilerindeki sürekli fiyat artışı yüzünden, çiftçilerimiz traktörlerini tarlaya sokamaz hale gelmiştir. Bunun yanında yeme gelen zamlardan dolayı, et ve süt üreticilerimiz hayvanlarını besleyemez hale geldi ve bir kısmı kesimhaneye götürmektedir. Tarım, bütün ulus devletler için stratejik bir sektördür. Halkımızın tarımsal zaruri ihtiyaçlarının üretimi için acil eylem planına geçilmezse, sosyal dokumuz bozulur” dedi. Albayrak, eylem planı kapsamında, mart ayı içerisindeki beklentilerini şöyle sıraladı: “Mazot destek paketi hazırlanmasını ve ÖTV’nin kaldırılmasını ve hasat zamanı tahsil edilmesini, gübre desteği verilmesini ve hasat zamanı tahsil edilmesini, et ve süt üreticilerimize yem desteği verilmesini, zeytinliklerin, maden ocaklarına çevrilmesiyle ilgili yönetmeliğinin kamuoyu hassasiyeti açısından, yeniden düzenlemesini arz ediyoruz.”