Esad karşıtlığı nüksetti: Suriye’de ‘Geçiş Hükümeti’ önerisi

Gelecek Partisi Genel Başkanı olarak siyasi yaşamını sürdüren Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı dönemindeki Beşar Esad karşıtlığı nüksetti. Davutoğlu hükümete 'Birleşmiş Milletler'e bir mektup yazın. 'Suriye'de bir Geçiş Hükümeti kurulsun' talebinde bulunun.' diye seslendi.

Bugün partisinin Saadet Partisi’yle ortak kurduğu Meclis grup toplantısında konuşan Davutoğlu, Beşar Esad’ın çekilmesi ve mevcut hükümetten ılımlı isimlerle HTŞ, ÖSO ve PYD temsilcilerinin yer aldığı ‘Geçiş hükümeti’ önerisini tekrarladı.

‘İRANLILAR BİLMELİ Kİ...’

Davutoğlu şunları söyledi:

“Şimdi savaş vakti değil, diplomasi vaktidir. Rusya, İran, Amerika ve İngiltere, Fransa ve Çin ile temasa geçin. Birleşmiş Milletler'e bir mektup yazın. 'Suriye'de bir Geçiş Hükümeti kurulsun' talebinde bulunun. İran ile yakın temasta olun. Ama İranlıların da anlaması ve bilmesi gereken şu ki İslam Cumhuriyeti olarak Müslümanlara kim zulmederse, kim katliam yaparsa onun karşısında hep beraber duralım. İranlı kardeşlerime sesleniyorum; gelin artık Suriye barışını birlikte gerçekleştirelim.”

‘YANILSAMA VARDI’

Ahmet Davutoğlu hafta başında Cüneyt Özdemir’in programına konuk olarak “Suriye Geçiş Hükümeti” önerisini şöyle anlatmıştı:

“Esad’ın ülkeyi tümüyle kontrol ettiğine ve arkasında Rusya ve İran varken sarsılmayacağına dair bir yanılsama vardı. Ben Esad’ın ülkenin yüzde 20-30’unu kontrol ettiğini, diğer yerlerde fiili durumlar olduğunu bir çok kez söyledim. Esad’ın Halep’teki kontrolü yüzeyseldi. Türkiye’nin Suriye politikasındaki en olumsuz yönde kırılma 2016 yılında Rusya ve İran’la anlaşmak suretiyle Türkiye’ye müzahir güçlerin Halep’i terk etmesidir.”

‘KÜSTAHLIĞININ BEDELİ’

“Türkiye’deki mülteci sorununun sayısal olarak artması da buraya, Halep’in düşmesine dayanıyor. Halep düştü ama orayı Esad değil Rus ve İranlı milisler kontrol etti. Rusya ve İran’ın başka önceliklerinin ortaya çıkmasıyla Halep’teki yüzeysel fiili durum ortadan kalktı. Şu an da tam diplomasi vakti. Türkiye, Rusya, ABD, İran ve BM Daimi Üyeleriyle, BM Güvenlik Konseyinin 18 Aralık 2015 tarihli 2254 sayılı kararını uygulatmak üzere harekete geçmeli. Alanda Türkiye’ye müzahir güçler ilerliyor diye rehavete kapılmamak lazım. Esad, Sayın Erdoğan’ın çağrılarına ‘Siz Suriye’den çekilin, ondan sonra konuşuruz’ gibi küstahça yanıtlar verdi. Şimdi küstahlığının bedelini ödüyor.”

‘RUSYA DA KABUL EDER’

“Neden? Türkiye’yle anlaşarak çözüm yoluna gitseydi Şam’daki etkin konumunu sürdürüyor olabilirdi. 2016’da, benim son ziyaretimde yaptığım son derece dosthane, hiçbir dayatma içermeyen teklifleri, reddetmemiş olsaydı, Suriye Ortadoğu’nun yükselen yıldızıydı. Ama Esad kendi halkıyla savaşmayı tercih etti. Hafız Esad bile Halep’e bir iki kere gidebildi. Beşar Esad da öyle. Halep zaten mezhepçi, azınlıkçı rejimin karşısında bir şehirdi. Şimdi yeni durum var. Tavsiyem, bütün ülkeler nezdinde, Esad’ın terk etmesi sonrasında rejimin makul unsurların da içine girdiği, yeni bir Suriye geçiş yönetimi kurulmalı. Rusya da bunu kabul edecektir. Bu hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü korur hem de Türkiye’nin sınır boylarını güvenli hale getirir.”

Sonraki Haber