Esad’a yakın isim Bessam Abu Abdullah: Aksa Tufanı’ operasyonu emperyalist planları bozdu! Türkiye değişimi iyi okumalı

İsrail’in Batı Asya’da sınırları değiştirmek istediğini belirten Suriyeli eski müsteşar, HAMAS’ın, planları bozan bir direniş sergilediğini söyledi. Abu Abdullah, Ulusal Kanal’da Ankara ile Şam’ın emperyalist projelere karşı işbirliği yapması gerektiğini anlattı.

Ulusal Kanal’da Seda Ateşoğlu ve Deniz Çağlayan Cengiz'in sunduğu Görüş Alanı programına Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yakın isimlerden Eski Suriye Enformasyon Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah konuk oldu. Abu Abdullah HAMAS’ın başlattığı ‘Aksa Tufanı’ operasyonunu ve bölgesel dengeleri değerlendirdi. Suriyeli eski müsteşar, ABD ve İsrail’in hedefinde sadece Filistin’in olmadığı, Türkiye ve Suriye’nin de bölgede emperyalist planların hedefi olduğunu vurguladı. Abu Abdullah, bölge ülkelerinin tek yürek ve tek bilek olarak emperyalizmle mücadele etmesi gerektiği anlattı.

Programdan öne çıkan soru ve başlıkları Aydınlık okuyucuları için derledik:

ABD’NİN BÖLGEDEKİ PROJESİ

  • Seda Ateşoğlu:

İsrail’in saldırılarının sadece Filistin için değil, bölgesel bir tehdit olduğu görülmekte. Bu anlamda, Suriye bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyor?

  • Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah:

Filistin’de cereyan eden meseleleri, Suriye’de yaşananlardan ayrı görmemek gerekiyor. Bölgede yaşadığımız bütün bu vahşetin esas sebebi ABD’nin varlığı ile ilgilidir. ABD’nin bölgedeki her adımını ‘Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’ çerçevesinde okumak gerekir. BOP, bölgemizdeki 24 ülkenin sınırlarını mezhep, etnik ve dini temelde paramparça etmek isteyen bir proje. Önce Irak'la başladılar. Irak'tan sonra Suriye'de bunu denediler. Suriye'de 2004’te başaramayınca bu projeyi beklettiler. Uygun zamanı gelindiğinde de 2010 senesinden itibaren, bütün bu coğrafyaya ama esas hedef olarak Suriye ve Türkiye'yi paramparça etme, krizlerle ve savaşlarla uğraştırma projesi uygulanmaya başladı ve halen devam ediyor. Filistin'de yaşadığımız hadiseyi de BOP’tan bağımsız ele alamayız. ABD bölge ülkelerinin direncini kırarak İsrail’in bölgedeki en güçlü, kudretli ve zengin ülke olmasını sağlamak istiyor. Tabi, 2006’da Lübnan Hizbullah’ının İsrail’e karşı mücadelesi, Suriye’nin direnişi, İran’ın, Filistinlilerin direnişi daha sonra Rusya ve Çin’in de devreye girmesiyle ile BOP çöküntü yaşadı.

‘HAMAS, İSRAİL’İN PLANINI BOZDU’

  • Deniz Çağlayan Cengiz:

Sayın Abdullah, Netanyahu Birleşmiş Milletler’de Filistin’in olmadığı bir harita gösterdi. “Orta Doğu’da sınırları değiştireceğiz.” dedi. ABD, Akdeniz’e gemilerini bu sınırları değiştirmek için mi gönderdi?

  • Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah:

ABD’nin Doğu Akdeniz’de bulunmasının en önemli hedefi BOP’a uyum sağlayan bir hedef gütmesidir. Tekrar Filistin’e dönecek olursak, BOP çerçevesinde İsrail’de Filistin’in tamamen yok edilmesi, Batı Şeria’nın ve Gazze’nin bir bütün olarak toprağı ve insanıyla yok edilmesi planı var. ‘İsrail, HAMAS’ı akşam yemeğinde yemek üzere planlar yapıyordu. HAMAS, İsrail’i öğle yemeğinde yedi.’ İsrail’in işgal planı vardı. Bu bir şekilde öğrenildi. Direniş kuvvetleri bu planı bozdu. İsrail, Batı Şeria’da yaşayanları Ürdün’e, Gazze’de yaşayanları da Mısır’a taşımak istiyor. Esas plan ve proje buydu.

İSRAİL’İN GÖREVİ: EFENDİLERİNE HİZMET

  • Seda Ateşoğlu:

Sayın Abdullah, 13 yıl önce ABD’nin bölgede BOP’u hayata geçirmek için başlattığı yıkımı çok net bir şekilde anlattınız. Peki şu an ABD, 13 yıl önceki ABD mi? Karşısında esaslı bir cephe var, Batı Asya cephesi, ABD’nin bu adımları bu proje için çaresiz kalmayacak mı?

  • Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah:

ABD bugün aynı Amerika değil, önemli bir çöküş süreci içinde. İsrail bu bölgede gayrimeşru bir çocuk olarak doğdu. Bu topraklara uyum sağlamak ve barış içinde yaşamak için İsrail inşa edilmedi. Bu gayrimeşru çocuğun esas görevi, efendilerine bu bölgede karakol görevi yapmaktır. Onların bu bölgedeki askeri, ekonomik amaçlarına uygun hareket eder ve onların ajandalarını yerine getirir. Bu sebeple başından beri, barbar, ırkçı, faşist, ötekileştirici, baskıcı, yayılmacı ve yalancı bir devlet olarak ortaya çıktı. Bölgede 100 senedir bir direniş var. Filistinliler büyük bir bedel ödediler ve ödemeye devam ediyorlar. 7 Ekim 1973’te, İsrail’e karşı mazlum milletler birleşti ve savaştı. Bugün de yapılması gereken budur. Mazlum bölge devletleri, bir araya gelerek direniş cephesini örgütlemeli ve ABD ile İsrail’in BOP planını bozguna uğratmalıdır. Bakınız, açık bir hapishane olan Gazze’den böyle bir direnişin geleceğini kimse tahmin etmiyordu. İlk defa İsrail’in içine taşınan bir operasyondan bahsediyoruz. Herkes şok içinde seyretti. Bu operasyon için ‘bilerek planlandı’, ‘organize edildi’ gibi gerçekleri çarpıtan iddialar ortaya atıyorlar. İsrail buna yol verdi gibi yanlış anlatımlar var. Suya, elektriğe, gıdaya muhtaç bir halkın, 100 yıllık bir direnişin toplu intifasıdır bu yaşananlar.

‘ABD’NİN SİSTEMİ ÇÖKÜYOR’

  • Deniz Çağlayan Cengiz:

100 yıllık bir direnişi taçlandırmak için artık Ankara ve Şam işbirliğini nihayetine erdirmek gerekmiyor mu? Bölge ülkelerinin de katıldığı yeni bir cephe kurmak gerekmiyor mu? Konuyla ilgili Şam’ın bakışı nedir?

  • Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah:

Şüphesiz, Şam ile Ankara, emperyalist ve siyonist projelere karşı ve onun bölgede yarattığı teröre karşı, ‘Tek bilek, Tek yürek, Tek cephede’ olması gerekiyor.

Bir önemli husus da şudur, Türk kardeşlerimizin artık kendine sorması gereken en önemli soru, İran, Suudi Arabistan, Türkiye, Suriye, Rusya, Çin, bu ülkeler ne zaman yakınlaşsa bölgede muhakkak ABD ve İsrail bir sorun yaratır. Türkiye, bölgede ABD’nin projelerinden muaf tutulacağını sanıyorsa, uzlaşacağını sanıyorsa yanılmaktadır. Türkiye, Suriye, İran, Rusya gibi BOP içinde hedef ülkedir. Bu sebeple bu ülkelerin bir araya gelmesi ve işbirliği yapması çok önemlidir.

Türkiye’nin NATO üyesi olması, Türkiye’nin AB ile ilişkisi, Türkiye’nin BOP çerçevesinde hedef ülke olmadığı manasına gelmez. Biraz önce de söyledim, ABD ve müttefikleri tarafından Türkiye hedefe oturtulmuş durumdadır.

Dünyadaki değişimi de çok iyi okumak gerekiyor. Yükselen devletler var. ABD’nin sistemi, vahşi kapitalizm çöküyor. Yeni sistemler gelişiyor. Türkiye bu değişimi iyi okumalıdır.

Sonraki Haber