Esad’ın Çin ziyareti ve Batı Asya’da yeni dönem

Medyada Esad’ın Çin ziyareti, ‘Savaş sonrası Suriye’nin inşası’ ve ‘Suriye’nin diplomatik izolasyondan çıkış çabası’ gibi başlıklarla görüldü. Çin Lideri’nin mevcut krizin çözümü için esas vurgusu ise gözlerden kaçtı.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 19. Asya Oyunları’nın açılışı öncesinde Çin lideri Xi Jinping (Şi Cinping) ile bir araya geldi. Bu, Esad’ın Moskova ziyaretleri dışında, 2011’de Suriye’ye yönelik başlatılan emperyalist müdahaleden bugüne Batı Asya dışına yaptığı ilk seyahat anlamına geliyor. 2004’teki ziyaretinden neredeyse 20 yıl sonra tekrar Çin’e gelen Esad, Xi ile birlikte “Çin-Suriye stratejik ortaklığını” duyurdu.

ÇİN’İ İLK TANIYAN DEVLETLERDEN

1949’da iç savaşta yenik düşen ve Amerikan 7. Filosunun yardımı ile Anakara’dan Tayvan’a kaçan Çan Kay Şek ve destekçilerinin burada kurduğu Çin Cumhuriyeti, 1971’e kadar BM tarafından Çin’in yasal temsilci olarak tanınmıştı. 1971 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ezici bir çoğunluk, o dönem dünya nüfusunun 4’te 1’ini oluşturan 800 milyonluk Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) BM’deki tüm haklarını geri vermeye karar vermiş ve başkenti Pekin olan ve Çin Komünist Partisi’nin yönettiği Çin’i, Birleşmiş Milletler’deki tek yasal temsilcisi olduğunu kabul eden 2758 sayılı Karar’ı kabul etmişti. Bu tarihten sonra başta Batılı olmak üzere Pekin merkezli ÇHC’yi hemen hemen tüm dünya devletleri tanıma kararı almıştı.
Fakat Çin’de hem politika yapıcılarının hem de halkın hafızasında, 1971’den önce ÇHC’yi tanıyanlar özel bir yere sahiptir. Esad’ın ziyareti sırasında Çin medyasında da Suriye-Çin ilişkilerinin tarihselliği özellikle hatırlatıldı ve Suriye’nin 1956 gibi erken bir tarihte Çin’i tanıdığı özel olarak gazete ve televizyon haberlerinde tekrar edildi ve Suriye Arap Cumhuriyeti, “eski dost” olarak nitelendirildi.

‘SURİYE LİDERLİĞİNDE, SURİYE’NİN MÜLKİYETİNDE’

Xi ve Esad görüşmesi hem Batı medyasında hem de Türkiye’de genel olarak “Suriye’nin diplomatik izolasyondan çıkış çabası” ve “savaş sonrası Suriye’nin inşası” başlıkları ile görüldü. Bu görüşler esas olarak doğru olsa da eksik. Görüşmede Xi’nin bir ifadesi mevcut krizin çözümü için meselenin özünü gösteriyordu. Xi, “Çin, Suriye’nin dış müdahaleye ve tek taraflı zorbalığa uğramasına karşı durmaktadır ve Suriye’nin yeniden inşasını destekleyecektir. Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla Suriye ile iş birliğini güçlendirmeye isteklidir.” dedi ve şu önemli ifadeleri ekledi:

“Çin, Suriye’yi yeniden inşa etme, terörle mücadelede kapasitesini geliştirme ve Suriye meselesine ‘Suriye liderliğinde, Suriye’nin mülkiyetinde’ ilkesi doğrultusunda siyasi çözümü teşvik etme konusunda desteklemektedir.”

Xi’nin ilk kez uluslararası bir meselede bir ülkenin meşru savunma hakkına vurgu yaparak “terörle mücadele kapasitesini geliştirme” gibi kritik bir ifade kullandığını görüyoruz. Bu, ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirme amacı dışında Çin’in Suriye’de ABD destekli hem bölücü hem de yobaz terör örgütlerine karşı askeri mücadelesine de verdiği önemi gösteriyor.

Görüşmenin ardından iki devlet başkanı, Kuşak ve Yol Girişimi’nin ortak inşası, ekonomik kalkınma ve teknolojik işbirliği de dahil olmak üzere bir dizi işbirliği anlaşması imzaladı, Suriye ve Çin arasında “stratejik ortaklık” kurduklarını duyurdu. Xi, bu gelişmenin “ikili ilişkiler tarihinde önemli bir dönüm noktası” olduğunu vurguladı. Xi’nin görüşme sırasında Pekin’in “dış güçlerin Suriye’nin iç işlerine müdahalesine” karşı olduğunu vurgulaması ve “Suriye’ye yönelik yasadışı tüm tek taraflı yaptırımların” bir an önce kaldırılma çağrısı yaptığını da ayrıca not etmekte fayda var.

ESAD’IN UÇAĞINA ‘ASYA İTTİFAKI’ EŞLİK ETTİ

2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nın açılışına Rus Devlet Başkanı Putin katılmıştı. Bu yıl Çin’de düzenlenen Asya Oyunlarının konuğu ise Beşar Esad oldu. İki dev spor müsabakaları arasında, bu yılın başında İran ve Suudi Arabistan arasında 7 yıldır askıya alınan diplomatik ilişkilerin de Pekin’de yeniden başlatılması ile Batı Asya’da yeni döneme girildiğini de hatırlatalım. Çin’de düzenlenen spor müsabakalarının yükselen Asya Uygarlığı’nın ‘yeni tip diplomasi’sine uygulama alanı sağladığını da özel olarak belirtmek lazım. Esad’ın Çin’den dönüşü sonrası uçağına eşlik eden bölge ülkelerinin savaş uçakları bile ortaya çıkan ittifaklar tablosunu gösteriyor. Beşar Esad ve eşini taşıyan uçak, dönüş yolunda Pakistan hava sahasına girdi ve burada Pakistan J-10 savaş uçaklarınca Karaçi’ye kadar eşlik edildi. Esad’ın uçağı Pakistan hava sahasını terk ettikten sonra Umman Denizi’ne yöneldi, orada İran, Basra Körfezi yönünde kalkış ve uçuşa eşlik etmek için savaş uçaklarını gönderdi. Daha sonra Suudi Arabistan savaş uçakları, Esad’ın özel uçağına Ürdün sınırına kadar eşlik etti ve nihayet Rus savaş uçakları, Suriye hava sahasına giren özel uçağa eşlik ederek Esad’ın Şam Havalimanı’na güvenli bir şekilde iniş yapmasını sağladı. Çin, Pakistan, İran, Suudi Arabistan ve Rusya… Asya’nın bir ucundan diğerine neredeyse 6 bin kilometrelik uçuşu sırasında Suriye liderinin Şam’a sağlıcakla dönmesi için “hava savunma ittifakı” kurdu.

TÜRKİYE’NİN AVRASYA İKLİMİNDEKİ KAZANCI

Tüm bu gelişmeler Türkiye’ye de önemli bir modeli gösteriyor. Atlantik sisteminde savaş, ekonomik yıkım, sığınmacı sorunu ve en önemlisi PKK/PYD başta olmak üzere bölücü terör örgütlerinin sözde özerk yönetimleri gibi belalar varken; Asya’dan yükselen yeni diplomaside emperyalist müdahalelere karşı duruş, barış içerisinde bir arada yaşama, paylaşarak gelişme ve Atlantikçilerin açtığı yaraları sarma var. Vatan Partisi bu politikayı tutarlı bir biçimde savunan tek parti. Önümüzdeki dönemde ülkemizin ve bölgenin önünde duran sorunların çözümü için tek adres de bu politikaları savunan güçlerin iktidar mevzilerine gelmesi olacaktır.

Sonraki Haber