Eşcinselliği kovma töreni: Paskuvatti

Hititlerdeki Paskuwati ritüeli nedir? Nasıl bir ritüeldir? Bu ritüel neyi amaçlamaktadır? Hititlere nereden gelmiştir?

Anadolu’nun ilk yazılı kültürlerini, bugün ki gelenek göreneklerini, aile düzenini oluşturan Hititler, MÖ 1600-1150 yılları içinde büyük bir uygarlık kurmuşlardır. Çok tanrılı din anlayışını benimseyen Hititler bireysel toplumsal coğrafi felaketler dışında dayanışmalarını korumak için dönemin tanrıları adına ritüeller düzenlemişlerdir. Ritüeller, toplumsal dayanışmanın gücünü ve etkisini göstermektedir. Bu ritüellerden birisi de hastalıklara karşı korunma ve onların zararlı etkilerini ortadan kaldırmak amacına yöneliktir. Kişinin tedavisi sonucu, taşıdığı günahın ortadan kalktığına ve artık temiz birisi olduğuna inanılır. Ritüel tedavinin fayda sağlamaması durumunda kişinin günahkar olduğu düşünülür.

PSİKOLOJİK RİTÜEL

Hititlerde ritüeller insana, eşyaya, ülkeye, tanrılara sunulmuştur. Büyü ritüellerinde genelde somon, incir, üzüm, saman, buğday, şarap vs. gibi malzemeler kullanılırken, cinsiyete dönüş ritüelinde kullanılan malzemelerin iğ ve kirman olduğu görülür. Paskuwati ritüelinin ana konusu cinsel tercihleri farklı olan birisinin eşcinsellikten çıkmasını sağlayacak psikolojik bir ritüeldir. Bu ritüeli, Parasa kentinden Arzavalı kadın, Paskuvati ritüeli yönetir ve eşcinsel kişiye yapılacak tedaviler anlatılır.* Sağlıklı bir ruh yaşamı için kadın erkek ilişkisi dışındaki ilişkiler reddedilir. Bunun için başvurulan tanrıça Uliliassi’dir. Bu şekilde başarılı olan ritüel sonrasında sağlıklı bir kadın erkek ilişkisi düzenlenir.

KENDİ CİNSİYETİNE DÖNÜŞ

Ritüelde masa, tanrıya sunulacak yiyecek ve içecekleri üzerine koymak için kullanılmış ve masanın önüne bir yatak serilerek kurban sahibinin bu yatakta yatması istenmiştir. Bu işlem üç gün boyunca devam etmiş ve tanrının kendisine sunulan ikramlar karşılığında masanın yanındaki yatakta yatan kurban sahibinin hastalığını tedavi etmesi beklenmiştir. Ritüelin yapıldığı mekânların seçimi de önemlidir. Paskuvati ritüeli için açık arazi tercih edilmiştir. Hitit büyü ritüellerin de büyünün yapılacağı alanın özellikle yerleşim yerlerinin uzağında olmasına dikkat edilmiştir. Çünkü işlem sonrası oluşacak kirliliğin başkalarını etkilemeden yok edilmesi Hititler için çok önemli olmuştur. Büyücü kadın birtakım işlemleri sabah, öle ve akam olmak üzere günde üç kez bazı dualar eşliğinde gerçekleştirmiştir. Pakuvati ritüeli ve diğer Hitit ritüel metinlerinden de anlaşılacağı üzere, Hitit büyü ritüellerinde, ritüelde zaman güneşin doğu ve batısına göre ayarlanmakta ve belli bir düzen içerisinde yürütülmektedir. ‘Tanrıça Uliliiassi’ye kurban sunacağım ve ona üç gün boyunca yalvarıp dua edeceğim.’ Sözleriyle sunular sunar, dua eder. Peksimetlerin üzerine uzun paltoları ya da gömlekleri koyar. Hititler, kurban sahibinin ritüelin başında banyo yapmasının hem bedeni temizlediğine hem de manevi olarak arındırdığına inanmışlardır. Banyo yapan kurban sahibinin üzerindeki kirliliğin suya aktarılarak kurban sahibinden uzaklaştırıldığına inanmışlardır. Bakire bir kız onları yukarı kaldırır, ardından kurban sahibi yıkanır ve onların gerisinden yürür.

KİLİTLER AÇILIR DÜĞÜMLER ÇÖZÜLÜR

Ritüel metinlerde dikkat çeken bir unsur da sembolik kapılardır. Hititlere göre kurban sahibi bu kapılardan geçerken kötülükleri kapıların gerisinde bırakmaktadır. Ayrıca bu ve diğer ritüel metinlerinde sıkça karşımıza çıkan durum, renkli yün ipliklerinin düğümlenmesiyle olumsuz durumun uzaklaştırılmak istenmesi olmuştur. Ritüelde kullanılan diğer malzemeler ise kadınlık sembolü diyebileceğimiz iğ ve kirmanın kapıdan geçmeden önce kurban sahibinin eline verilmesi ve kapıdan geçerken de elinden alınması olmuştur. Böylece iktidarsız olan kurban sahibinin bu yönü kadına benzetilmiş, sonra da kadınlığı temsil eden semboller elinden alınarak iktidarsızlığına çözüm bulmak amaçlanmıştır. ‘Sonra onları kırmızı ve beyaz yüne başlayacağım. Kurban sahibinin eline iğ ve kirman vereceğim’ duasıyla kapıların altından (geçip) gelir. Sözler devam eder: ‘Kapılara doğru yürüdüğünde iğ ve kirmanı ondan alıp ona bir yay ve bir ok vereceğim ve ona şöyle diyeceğim: Bak, kadınlığı senden aldım ve sana tekrar erkekliği verdim. Kadın davranışını (üzerinden) at. Erkek davranışını al.’

Bu ritüellerle birlikte erkeklik simgesi olan semboller sorunlu kişiye verilerek onun erkek rolü oynaması sağlanır. Bu şekilde sağlıklı kadın-erkek ilişkisine dönülür. Bu kültürel sistem izinde bir tedavi uygulanır bu tedaviyi gerçekleştiren kişi Paskuvati’dir. Büyü sırasında kurban sahibinin eline iğ ve kirman verilip onları ok ve yay ile değiştirmesi psikolojik etki sağlar. Bur da kurban sahibi hastalıklı kişi olarak tanımlanmıştır. Başarı tanrıların tam ve katıksız olarak memnun edilmesine bağlıdır.

*Arzava, antik çağda Batı Anadolu’da Göller Bölgesi’nden Ege Denizi’ne uzanan bir kuşakta kurulmuş bir devlettir. Adının Ormanlar Yurdu anlamına geldiği ileri sürülmüştür. Doğusunda Hitit Krallığı, kuzeyinde hakkında çok az bilgi bulunan Assuva Federasyonu yer almaktaydı. Arzava Batı Anadolu’da kurulmuştu. Başkenti Apasa veya Zippasla kentiydi. Bu kentlerden ilkinin Efes’in eski adı olduğu, ikincisinin de Manisa’nın hemen doğusundaki Selendi İlçesinde bulunan Ters Tepe Höyüğü olduğu düşünülmektedir.

Sonraki Haber