ESG hedefleri için yetenek ve denetime dikkat
İstanbul Arel Üniversitesi İİBF işletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Melih Baş, ManpowerGroup tarafından yapılan “ESG Yeteneklerini Arayış” araştırmasının sonuçlarını değerlendirdi.
Yeni nesil tüketiciler, şirketlerden toplumsal ve çevresel konulara dair bir duruşa sahip olmalarını ve insanlar, toplumlar ve gezegen için doğru olanı yapmalarını bekliyor. Bu nedenle şirketlerin de taahhütler vermekten ziyade ilerlemeye her zamankinden daha fazla odaklanmaları; çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konularında anlamlı ilerlemeler kaydetmeleri gerekiyor.
Araştırmaya göre her 10 iş yerinden yaklaşık 8'i ESG (çevre, sosyal, yönetişim) stratejisini geliştirmiş olsa da yüzde 94'ü hedeflerini uygulamak için gerekli yetenekli çalışanlardan yoksun. İşverenlerin en çok aradığı ESG pozisyonları içerisinde ilk beş sırada çevre, sağlık ve güvenlik; kurumsal sürdürülebilirlik, sağlık ve refah, geri dönüşüm ve atık yönetimi, ekosistem ve biyoçeşitlilik yönetimi var.
Öte yandan ankete katılan şirketlerin yarısından azının uzun vadeli ESG hedefleri var, ancak çalışanların yüzde 64'ü ise topluma olumlu katkıda bulunan kuruluşlarda çalışmak istiyor. Çalışanların bu talebine rağmen, işverenlerin yüzde 22'si bir ESG stratejisi geliştirme konusunda emin değil ya da böyle bir niyetleri yok. İşverenlerin yüzde 44'ü hâlihazırda uzun vadeli ESG hedefleri belirlemiş ve geliştirmiş durumda olsa da yüzde 34'ü bu hedefleri planlama aşamasında, yüzde 11'i ESG stratejisi geliştirme niyetinde değil, yüzde 11'i ise ne yapmaları gerektiği konusunda emin değil.
‘UZUN VADELİ HEDEF KOYMAMAK İRKİLTİCİ’
Prof. Dr. İsmail Melih Baş, ESG modeli içeriğinin biraz muğlak bir model olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Kullanılan ölçütler ve göstergeler sektöre göre ve işletmeden işletmeye değişiklik gösterebilir. Bu muğlaklık işletmeleri bu modeli kullanırken yap(a)madıkları işleri veya kötü yaptıkları işleri rapora al(a)mamak ya da raporda farklı göstermek şeklinde hatalı veya hileli raporlamaya itebilmektedir.” dedi.
ManpowerGroup’un çalışmasının da bunu kanıtlar nitelikte olduğunu söyleyen Baş, şöyle devam etti:
“Ankete katılan şirketlerin yarısından azının uzun vadeli ESG hedefleri olması gerçekten irkiltici. ESG amaçları ve hedefleri zaten doğası gereği uzun vadeli bir karaktere sahiptir. Ayrıca ankete katılan işletmelerin yüzde 22’si bir ESG stratejisi geliştirmek konusunda emin değil ya da böyle bir niyeti yok. Sonuçta işletmelerin önemli bir kısmının emin olmaması niyeti olmaması ya da uzun vadeli ESG hedefleri olmaması işletmelerin bu konuda yoksunluğuna yol açıyor. Bu konuda işletmelerin ESG raporlamasına uygun insan varlıklarına sahip olması da gerekiyor örnekse yeşil yakalı işgören pozisyonu yani çevre uzmanları, enerji yöneticileri, işçi sağlığı ve güvenliği uzmanları, kurumsal sosyal sorumluluk uzmanları, kurumsal yönetim finans uzmanı vb. Bunların her birinin ilgili olduğu Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) ya da Türkiye Standartlar Enstitüsü (TSE) standartları da mevcuttur. Bu manada işletmedeki kalite güvence birimi de bunların koordinasyonundan sorumludur.
‘BU DÜNYAYI ÖDÜNÇ ALDIK AYNI ŞEKİLDE VERMELİYİZ’
“Ayrıca bütün bunların denetimi için çok fonksiyonlu bir İç Denetim Komitesi de kurmak icap eder. Ancak işletmelerin çoğu bu tür departmanları ve işgörenleri ya yasal olarak zorunluysa kuruyor ve de çalıştırıyor, kimileri var ve çalışıyor gibi gösteriyor ya da yasal olarak zorunlu değilse kurmuyor. Oysa ManpowerGrup şirketinin anketinde de görüldüğü üzere çalışanlar topluma olumlu katkıda bulunan ve çevreye olumsuz etkilerde bulunmayan ve de yönetişim bazlı şirketlerde çalışmayı istiyorlar. İşletmelerin bu konularda polikrize ve perma krize karşı sorumluluk yüklenmeleri kaçınılmaz. Yoksa dünya limit aşım günü her yıl geriye geliyor unutmayalım ki biz dünyayı dedelerimizden miras almadık, ödünç aldık torunlarımızdan dolayısıyla torunlarımıza aynı şekilde geri vermeliyiz.
“Bir vurgu da ESG modelinin çarpıklığına yapalım. Model ESE modeli yani Çevresel Sosyal ve Ekonomik şeklinde Üçlü Performans Modeli olmalı. Yönetişim bu üç halkanın ortak arayüzü olmalı. Yani modelde de sıkıntı var. Düzeltilmeli.”