Eşini eve kilitleyen sanığa ceza
Yargıtay eşiyle tartıştıktan sonra eşinin üstüne evin kapısını kilitleyen sanığa kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hapis cezasını onadı.
Ilgın Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada 1 Şubat 2016 tarihinde sanık hakkında eşine karşı işlediği "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verildi. Hapis cezası ertelenirken, sanığın 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına hükmedildi. Sanık, suç işleme kastının olmadığını, atılı suçun unsurlarının oluşmadığını iddia ederek yerel mahkeme kararını temyiz etti. Ilgın Cumhuriyet Başsavcılığı da, sanığın suç işleme kastının olmadığını, sanığa eşe karşı kasten yaralama suçundan ceza verilmesi gerektiğini ve atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerektiğini belirterek temyiz başvurusu yaptı. Temyiz edilen dosya Yargıtay 8. Ceza Dairesi’ne geldi. Daire yaptığı incelemenin ardından sanığın temyiz itirazlarını reddederek yerel mahkemenin verdiği hükmü onadı.
BABASI EVDEN ÇIKARDI
Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararında, sanığın mağdur olan eşiyle tartıştıktan sonra eşinin kapıya yönelmesi üzerine sanığın mağduru sürükleyerek evin içine doğru çektiği belirtildi. Bu eylem neticesinde mağdurun basit tıbbi müdahale (BTM) ile giderilebilir şekilde yaralandığı kaydedilen kararda, sanığın daha sonra evin kapısını kilitleyerek evden çıktığı, evden çıktıktan sonra kayınbabasını arayıp kızını eve kilitlediğini ve anahtarı kendisinden alıp kızını çıkarabileceğini söylediği anlatıldı. Kararda, bunun üzerine sanığın kayınbabasının sanıktan anahtarı alıp kızını evden çıkardığı aktarıldı.
Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:
"Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımın eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir."