Eski İran Dışişleri Bakanı Aydınlık’a konuştu: Zulme ve sömürüye dayalı düzen değişecek

İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Korgeneral Kasım Süleymani’nin ölümünün 3’üncü yıl dönümünde yapılan ‘Şehit Süleymani Mektebi 1’inci Uluslararası Konferansı’ için 300 makale toplandı. 8 ana eksende 52 konuda yazılan makalelerin özeti 250 sayfalık bir kitapta toplandı. 4-5 Ocak tarihlerinde Tahran’da yapılan konferansa İran’ın yanı sıra Türkiye, Rusya, Çin, Azerbaycan ve çok sayıda Afrika ülkesinden katılım sağlandı. Aydınlık’a özel değerlendirmeler yapan konferansın onur konuğu eski İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Muttaki, zulüm ve milletlerin sömürülmesine dayalı sistemin çöktüğünü söyledi.

‘ÖZGÜRCE YAŞAMAYI CANINI FEDA EDEREK ÖĞRETTİ’

Konferansın hiçbir zaman kendisinden bahsetmeyen ama aksine her zaman ülkesi ve İslam Ümmetini ön planda tutan şehidin anısına yapıldığını belirten Menuçehr Muttaki, “Şehit Süleymani kendi ayakları üzerinde durmak isteyen nesillerin kahramanıdır. Süleymani dış güçlerin sultasında yaşamak istemeyen, bağımsızlık uğrunda mücadele veren milletler için bir örnektir. Özgürce yaşamayı canını feda ederek öğretti.” ifadelerini kullandı.

‘DÜNYAMIZ ESKİ DÜZENLE YOLUNA DEVAM EDEMEZ’

Yeni dünya düzeninin Şehit Süleymani Mektebi ekseninde oluştuğunu ifade eden Muttaki, şöyle konuştu: “Gerçek şu ki dünyamız İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan eski düzenle yoluna devam edemez. Çünkü bu düzen zulüm ve milletlerin sömürülmesine dayalıdır. Ayetullah Hamaney'in mesajını verdiği ve Şehit Süleymani'nin onun için ömrünü adadığı yeni düzen mevcut durumu reddederek oluşması gereken uygun ortamı teşkil ediyor.”

“Amerikalılar ülkelerinden on binlerce kilometre uzaklıkta olan bölgemizde ne yapıyorlar?” diye soran Muttaki, “Onlar bizim bölgeye müdahale ederek milletlerin haklarını çiğniyorlar. Bu yetkiyi onlara kim vermiş? Amerika, gayrimeşru işgalci bir rejim olan Siyonist rejimi destekliyor. İşgalci rejim İngilizler vasıtasıyla bölgemize dayatıldı. Bu rejim gayrimeşru ve yasa dışıdır.”

İSRAİL’İN FİLİSTİN İŞGALİNE TEPKİ

Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek bu kutsal mekâna hakaret edilmesinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Muttaki şöyle sürdürdü: “Bir siyonist turist İsrail'in varlık felsefesini anlatmak istediğinde şöyle diyor: ‘İsrail yurtsuz bir halk ve halksız bir yurt demektir.’ Elbette ki bu denklemin her iki yönü de yanlıştır. Çünkü ne o topraklar halksızdı ne de zorla göç ettirilen insanların yurtları yoktu. Filistin topraklarında Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar birlikte yaşıyorlardı. Dünya şavaşından sonra o topraklara getirilip yerleştirilenler Avrupa ve başka bölgelere aittir. Amerika Filistin milletinin meşru görmediği bir rejimi nasıl destekleyebilir? Dolayısıyla biz milletlerin özgürlük ve kendi kaderlerini belirleme hakkına dayanarak Amerika'nın bu zorbalığını kabul etmiyoruz. Siyonit rejim gemiyle Gazze'ye giden Türkler ve başka ülkelerin vatandaşlarını hangi hakla hedef alarak şehit etti. Onlar sadece kendi Müslüman kardeşlerine yardım etmek istiyordu. Onlar kendilerini dayatabileceklerini düşünüyorlar. 70 yıldır bunu yapamadılar. Şehit Süleymani Müslümanların özgürlüğünü, birlik ve beraberliğini, güçlü olmasını istiyordu. Bu görüş onun yolunun ve düşüncesinin devam etmesine neden oldu.”

‘DÜNYANIN GELECEĞİ ANALİZ EDİLDİ’

İran İslam Cumhuriyeti Meclisi Milletvekili Ebulfazl Amuyi de Aydınlık’a özel açıklamalar yaptı. Konferans hakkında değerlendirmeler yapan Amuyi, “Şehit Süleymani, İran halkı için büyük bir şahsiyetti. Bu nedenle bu yıl, Bağdat Havaalanı'nda bu onurlu insana yönelik gerçekleştirilen terör saldırısının üçüncü yıl dönümünde, farklı ülkelerden düşünürler, Şehit Süleymani'nin Mektebi hakkında düşüncelerini paylaşmaya ve görüşlerini sunmaya, bu yaşam tarzının geliştirilmesine yönelik çözümler ve bir düşünce tarzı ortaya koymaya ve bu perspektiften hareketle dünyanın geleceğini analiz etmeye davet edilmiştir.” dedi.

İran İslam Cumhuriyeti Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Konseyi Üyesi de olan Ebulfazl Amuyi, şöyle devam etti: “Bu etkinlikte Şehit Süleymani'nin düşüncesindeki yeni dünya düzeni ele alınarak farklı ülkelerden düşünürler tarafından kullanılabilecek çeşitli görüşler ortaya koyuldu. Ben şahsen bu konunun gelişme kabiliyeti olan açık bir konu olduğunu düşünüyorum. Umarım bu etkinlikler hem şehit Süleymani'nin kişiliğini tanımaya hem de bu büyük insanın fikirlerini siyasi, sosyal ve kültürel sorunların çözümünde kullanmaya yardımcı olacaktır.”