Eskilerini yıkıyoruz yenileri müze yapıyoruz

TARİHİ Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi'nin açılışını değerlendiren Burçak Evren, “Beyoğlu’nun orta yeri sinema değil müze oldu. Sinema salonlarını AVM’lere çevirince, salon yerine onların müzesini açar olduk” dedi.

Tarihi Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi’nin açılışı 26 Şubat akşamı yapılan törenle yapıldı. Beyoğlu’nda yer alan mekan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması ile kapılarını sanatseverlere açtı. 70 yıllı aşkın tarihiyle İstanbul kültür sanat hayatının bellek mekânlarından biri olan Atlas Sineması’nın 2 yıl önce başlayan restorasyonu tamamlanmış oldu.

Açılışa ayrıca Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay, Ediz Hun ve Serdar Gökhan ile Antalya’daki bir film çekimi için Türkiye’de bulunan dünyaca ünlü aktör Jason Statham ve İngiliz senaryo yazarı ve film yönetmeni Guy Ritchie de katıldı.

Atlas Sineması, İstanbul'un en işlek mekânlarından biri olan İstiklal Caddesi'nde inşa edildi. 1932 yılında yapı bütünüyle tamirattan geçirilerek sanat merkezi haline getirildi. 1948 yılına gelindiğinde tekrar onarım gördü. 1400 kişilik seyirci kapasitesi ve 25 locası olan mekân, İstiklâl Caddesi'nin en büyük sineması oldu. 1948'de Kulis Bar ve 1951 yılında ise Küçük sahne hizmete açıldı.

YAŞAYAN MÜZE OLACAK

Öte yandan tarihi sinemadaki en büyük yenilik ise eş zamanlı olarak önemli bir müzenin açılışı oldu.

İstanbul Sinema Müzesi'ndeki özel koleksiyonda, geçmişten günümüze sinema tarihine de ışık tutulduğu, dünya sinemasına ilişkin önemli bilgi ve belgelerin Türk sinemasından başyapıtlara ait özel ayrıntıların sergilendiği, sinema tarihine ilişkin dev bir hafıza havuzu oluşturulduğu ve Türk sinemasına dair 8 binin üzerindeki filmin sinopsisinin afişlerini misafirlerin görebileceği ifade edildi. Tarihi geçmişi, modern altyapısı ile Atlas sinemasının aynı zamanda “yaşayan müze” olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan; “İnşallah önümüzdeki dönemde kültür meselesini önceliklerimizin en başına alarak maddi altyapı atılımlarını güçlü bir içerikle tahkim edeceğiz. Bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesi'nin hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

ESKİLERİ YIKIYOR, YENİLERİ MÜZE YAPIYORUZ…

Gazeteci yazar Burçak Evren’e Tarihi Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi’nin restorasyonu ve açılmasıyla ilgili görüşlerini sorduk:

Sinema müzemizin bu kaçıncı açılışı bilemiyorum. Önce açıldı… Ama esas açılış daha sonra yapılacak dendi… Derken birkaç erteleme oldu ve sonunda açılıverdi… Birkaç Yeşilçamlı ile ünlü (!) Hollywood yıldızlarının katılımıyla açılan “yerli” ve “milli” sinema müzemiz, ne diyelim, cümlemize hayırlı olsun…

Ama nedense bu açılışla ilgili haberlerde, müzeden çok, yeniden yenilenerek hizmete sokulan Atlas sinemasının görüntülerini izleyip koltuklarıyla perdesinin ne denli güzel olduğunu görüp hayran olduk…

Beyoğlu’nun orta yeri artık sinema değil de müze oldu. Çünkü sinema salonlarının tümünü yakıp yıkıp, AVM’lere çevirip müzelik hale getirince, salon yerine onların müzesini açar olduk. Bir müzeyi açarken bir müzeyi sürgüne (Kavacık’a) yolcu ettik, bir sinemayı yenilerken, nice tarihi sinemaları harcayıverdik… Bir müzenin eserlerini oluştururken nice arşivleri paramparça ettik… Yetmedi, dahası, ünlü Kulis ile Küçük Sahneyi tarihe gömdük…

Olsun… Her şeye rağmen sonunda bir sinema müzemiz oldu ya…

Bizim coğrafyamızın acınası bir yazgısı var… Müze olacak her bir değeri ellerimizle, hoyratça yakıp yıkıp, harcıyoruz, sonra da suyun içinde hayalini gösterip, yeni olanlardan bir eski oluşturmanın acınası çaresizliğine sığınarak bir müze yapmaya çalışıyoruz…



Dünyadaki sinema müzelerin çoğunun binaları yeni içleri tarihi olurken ne gariptir ki bizdekilerin çoğunun binaları tarihi içlerindeki ise yeni (yani teknoloji tutsağı) oluyor…

Sonraki Haber