Eskişehir Çifteler’de Üretim Devrimi Kurultayı: Üniversiteler ve devlet sahaya çağrıldı
Vatan Partisi’nin çiftçi sorunlarını dinlemek ve ‘Üretim Devrimi Programı’nı anlatmak için Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği Üretim Devrimi kurultaylarının bu sefer ki adresi Eskişehir oldu.
Eskişehir Çiftteler Belediyesi Kültür Evi’nde düzenlenen kurultaya, AK Parti ve CHP ilçe başkanları, Muhtarlar Birliği Başkanı ve üreticiler katıldı. Kurultayda Ziraat Mühendisi Fatih Akın, Eskişehir çiftçisinin sorunlarını anlattı, çözüm önerilerini sıraladı. Kurultayda konuşan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, devleti sahaya inmeye, üniversiteleri ise göreve çağırdı. İflasın eşiğinde olan AVM’lerin bir katının çiftçilere verilmesini önerdi.
Ziraat Mühendisi Fatih Akın, 2021-2022 şeker pancarı üretim döneminde bölgede iklim koşullarından kaynaklı üretimin bu yıl 2 ton düşük olduğunu, 5 ton verim alabildiklerini söyledi. Akın, çiftçilerin, daha önce vermiş oldukları talepleri tutturamadıklarını ve pancar fabrikaları tarafından cezai işlemle karşı karşıya kaldıkların ifade etti. Akın, “Çiftçinin verdiği taahhütlerin tutmaması genel iklim koşullarına bağlı olduğundan cezai işlem ve kota uygulamasının bu yıla özel kaldırılması gerekmektedir” dedi.
‘PANCARDA YÜZDE 60
KAYIP BEKLİYORUZ’
Yüzde 100’e yakın tarımsal enflasyon görülen pancar bitkisinde geçen sene yüzde 20 fiyat artışı yapıldığını belirten Akın, “Alternatif ürün buğday, geçen yıl bin 600 liraya satılırken 4 bin 500 liradan satılmaktadır. Geçen yıl bin 500 lira olan mısır fiyatımız bu sene 4 bin lira olarak satılmaktadır. Pancarı maliyeti ise her geçen sene artmaktadır. Girdi maliyet artışı ve verilen 42 kuruş fiyatla, pancar üreticisi zarar etmekte. Bölgemizde bir sonraki dönemde yüzde 60 kayıp beklemekteyiz” diye konuştu.
‘GÜBRE FABRİKASI KURULSUN’
Ziraat Mühendisi Fatih Akın, Eskişehirli çiftçilerin taleplerini de şöyle sıraladı: “Pancar üreticilerinin tarıma yeniden kazandırılması için 2021 yılına özel, eksik kota ceza uygulamasının kaldırılması, 42 kuruş olarak açıklanan pancar fiyatında iyileştirme yapılması, 2022 yılında pancar fiyatının, ekim sözleşmesi yapılmadan önce açıklanması gerekmektedir. Çiftçilerin aylık kazancı olmadığı için tarımsal elektrik faturalarının çiftçilerin gelir dönemine göre ayarlanarak faturaların yatırılması çiftçiye destek sağlayacak ve kalkındıracaktır. Gübre fiyatları çok ani yükselmekte ve çiftçi, gübre temininde zorlanmaktadır. Artışlar üretimi olumsuz etkilemekte ve bu koşullarda üretimin devam etmesi olanaksız hale gelmiştir. Çiftçilerimizin kullanmış olduğu mazota, çiftçiye özel sübvanse uygulanmalı ve devlet tekelinde gübre fabrikası kurularak fiyatlara müdahale edilmelidir. Çiftçilerimizin sertifikalı tohumluk alacakları dönemde destek miktarları, ekimden sonra açıklanmaktadır. Verilen destekler de 15 ay sonra ödenmektedir. Ödemeler, 2-3 ay gibi kısa sürede yapılmalıdır.”
‘ÖNCE SARI ÖKÜZ VERİLDİ’
Çitçilerin şikâyetlerinin temelinde vaktiyle cevabı iyi verilmemiş müdahaleler olduğuna dikkat çeken Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, şöyle konuştu: “Sarı öküzü verirseniz bunun arkasının geleceğini bilmeniz lazım. Bunlar 1950’lerde bizim sanayileşmemize mani olmak için bir proje yürüttüler. Dediler ki; biz size ucuz traktörü veririz, siz tarım üretin… Ellerindeki takoz traktörleri krediyle verdiler. İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma silahları verdiler. Baktılar ki sanayileşme oluyor bu sefer ‘tarımı yok edelim’ dediler. Çünkü tarımsal gelirler, bütün dünyada sanayi devrime geçişin öncülüğünü yapmıştır. İlk sanayi Adana’da, Denizli’de başladı. Tarımla sanayi birbirini tamamlayan üretim noktalarıdır.”
‘ÇİFTÇİ ÖRGÜTSÜZ BIRAKILDI’
2 binli yıllarda tohumculukla ilgili çıkarılan kanunlarla ve özelleştirme adı altında çiftçi kooperatiflerinin satılmasının çiftçiyi tamamen tek başına, örgütsüz ve güçsüz bıraktığını belirten Korkmazcan, “Tariş, Çukobirlik, Fiskobirlik zaten özel. Kooperatiflerin birliğiydi, devletin malı değildi ki onlar. Onları da sattılar. Böyle olunca çiftçinin malını üretmesinin değer fiyattan satabilmesinin, satamadığı zaman gelecek yılın ekimi için finans bulmasının imkânları kapatıldı. Tek başına bırakıldı çiftçilerimiz. Şimdi de umutsuzluk yayıyorlar” diye konuştu.
‘DEVLET SAHAYA İNMELİ’
“Gündemin birinci maddesinin 2022 yılında tarımsal üretimi nasıl artırabiliriz?” olduğunu ifade eden Korkmazcan, “Sonbahar ekimini kaçırdık. Gübre atamadı çiftçi, ilaçlama yapamadı çiftçilerimiz. Eskişehir çiftçimiz ilaçlama yapamadığı için buğdayların dipten böceklendiğini söylüyorlar. Çünkü çiftçi, yeterli ilaç parasını bulamadı. Sulama konusunda sorunlar var. Madem sonbahar üretimini kaçırdık, hiç olmazsa bahar üretimini kaçırmayalım” uyarısında bulundu.
‘ÜNİVERSİTELER EĞİTİMLERİNİ
TARLADA YAPSIN’
“Artık bıçak kemiğe dayandı” diyen Korkmazcan, devletin sahaya, tarlalara inmesi gerektiğini vurguladı. Korkmazcan çözüm önerilerini de şöyle sıraladı: “Üniversitelere görev verelim. Envanter çalışmalarına başlasınlar, bir metre kare boş alan bırakılmayacak şekilde mart ayına kadar bunun planlamasını yapsınlar. Üniversitelerimizin ziraat mühendisleri ve veteriner fakültelerinde eğitim seferberliği yapılmalıdır. Tarlada eğitimleri yapalım. Bu, on binlerce yeni istihdam sağlamak demek. İstihdam, kadro vererek, devletin kasasından işletmelere para aktararak olmaz. İlk sınav tarımsal üretimde verilecektir. Bu sınavı verirken üniversite, çiftçi, tüccar, market hepsinin işbirliği yapması lazım.”
‘İRADE KOYACAĞIZ’
Korkmazcan, AVM’lerin çoğunun yabancı malları satmak için planlandığını ama doların artışıyla çoğunun iflas edebileceğini belirterek şu öneride bulundu: “Oraların da birer katını çiftçilere bırakalım. Satış yerleri hazır. Kooperatifler kurarak, tüketici kooperatifleriyle sağlıklı beslenmesinin yollarını öğretelim. Gıda güvenliği böyle sağlanır. Bir yerde 7 lira olan bir malın etiketi öbür sokakta 15 lira. Buna serbest piyasa ekonomisi denilmez. Bu, emperyalistlerin kurduğu tuzaktır. Bakkalımıza kadar ele geçirmişler, tarlalara, traktörlere haciz konuluyor.”
Yaşananların siyaset dışı olaylar olmadığını da söyleyen Korkmazcan, “Siyaset, insan topluluklarının hayat şartlarıdır. Bizim hayat şartlarımızı siyaset belirler. Eğer irademizi koyamıyorsak birileri karar verir ve hayat şartlarımızı onlar belirlerler. O yüzden irademizi koyacağız” dedi.
HASAN KORKMAZCAN’DAN CHP’YE: ABD KOVBOYUNA DEKLARASYON YAYIMLA
Eskişehir’in zaferlere sahne olmuş bir vatan parçası olduğunu anlatan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, “Batı emperyalizminin gerçek anlamda bir tek düşmanı vardır, Türklerdir. Çünkü boyun eğdiremedikleri tek güç Türklerdir. Kendi varlıklarını da Türk düşmanlığı üzerine inşa etmişlerdir” dedi.
ABD, HAÇLI SEFERLERİ’NİN MERKEZİNDE
PKK’nın, çocukları, sözde siyasi bir partinin gençlik kollarında eğittiğini ve bir gün anne babasının haberi olmadan Kandil’deki teröristlere teslim ettiğini belirten Korkmazcan, şöyle konuştu: “Bu örgütü kuran da besleyen de ABD’dir. Eskiden terörle siyasi sonuç almak isteyen devletler, bunu gizli yaparlardı. Şimdiki ABD, artık terörle iç içe olduğunu, teröristlerin kanlı elleriyle bir takım siyasi sonuçlar elde etmek amacında olduğunu inkâr etmiyor. ABD bütçesine açık açık bunun için para konuluyor. ABD haçlı seferinin merkezi haline gelmiştir. Çağımızdaki Haçlı da kendi ordularını göndererek ülkeleri işgal etmek şeklinde olmuyor. Yeni çağdaş Haçlı seferi, bizim önce gençlerimizin beynine el atıyor, üniversitelerimize, üretim birimlerimize el atıyor. Teröristi, siyasetçi kılığında ortaya sürüyorlar. Dış güçleri ticaret erbabı, banka erbabı gibi sürüyorlar ve bunları içerde ele geçirdikleri kullandıkları bir takım organizasyonlarla milletimizin geleceğini karartmak için seferber ediyorlar.”
“ABD, Türkiye Cumhurbaşkanını devrilmesi gereken bir diktatör ilan ediyor. Bir numarada Çin değil Türkiye var. Türk askeriyle ABD askeri Kuzey Irak’ta Fırat Kalkanı’nda çarpışıyor. 3-4 yıl önce Cudi dağının eteklerinde, Diyarbakır’ın sokaklarında, Ankara Garı’nda, ABD askerleriyle bizim polisimiz karşı karşıya” diyen Korkmazcan, PKK ve FETÖ elemanlarının bazı mahalli belediyelerde göreve getirilmesini de şöyle değerlendirdi:
CHP’LİLERE ÇAĞRI
“Buralara ancak güvenilir kişiler getirilmesi gerekir. Bu titizliğin gösterilmesi lazım. ‘Sabıka belgesi olmayan her insanı göreve alabiliriz’ diyorlardı. Eren Bülbül’ü öldüren teröristlerin sabıka kaydı mı vardı o cinayeti işleyene kadar. Bu konularda CHP’li arkadaşlarımıza ciddi görevler düşüyor. Gerçekten vatan savaşı veriyoruz ve bir ekonomik savaş veriyoruz. Bu savaşı eski usullerle, eski seçim metotlarıyla sonuca ulaştırmamız mümkün değil. Bunu birlikte ortadan kaldırabiliriz. Kıbrıs Barış Harekâtı yapılırken Meclis’te bir tek milletvekili ‘Kıbrıs’a çıkmayın’ demedi. Ama bugün ‘ABD’nin maaşa bağladığı teröristlere, Mehmetçiğimiz gitsin’ denildiğinde oy birliğiyle karar çıkamıyor. Biden ‘Türkiye’deki iktidarı yıkmak için muhalefete destek vermek lazım’ dedi. Bir muhalefet partisi, ABD’nin kovboyuna ‘sen burayı kaçıncı eyaletin sanıyorsun ey Biden’ demeliydi. Eğer Millet İttifakı milletin iktidarı olmak istiyorsa bir deklarasyon yayınlamaları ve ‘Biz iktidarımızı Biden’lardan dilenmiyoruz’ demeli.”