Esnaf kurye modeli: Güvencesizliğe razı olma

"Kargo Taşımacılığında Kendi Hesabına Çalışma Aldatmacası Esnaf Kurye Modeli" araştırması yayınlandı. Araştırmaya göre, kuryeler kısa dönemde işsizlikten kurtulma ve gelir elde etme amacıyla bu modele razı geliyor. Ancak modelin uzun dönemli etkisi güvencesizlik ve örgütsüzlük.

Tüm Taşıma İşçileri Sendikası, son dönemde yaşadıkları sorunlar nedeniyle sıkça gündeme gelen "esnaf kurye" çalışma modeline ilişkin Sosyal Politika Uzmanı Erkan Kıdak ile hazırladıkları araştırmayı yayınladı.

"Kargo Taşımacılığında Kendi Hesabına Çalışma Aldatmacası Esnaf Kurye Modeli" araştırmasında kargo taşımacılığında esnek ve kuralsız çalışmanın, sendikasızlaştırmanın yeni aracı olan esnaf kurye modeli incelendi.

Araştırma; Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere 3 farklı kargo şirketinde bu modelde istihdam edilen kuryelerle yapıldı. Hollanda ve farklı ülkelerde bu alanda verilen yargı kararları emsal gösterildi. Çalışanların karşı karşıya kaldıkları hak kayıplarını gösterilerek, kuryelerin işçi statüsünde çalıştırılması ve özlük haklarının iyileştirilmesi doğrultusunda öneriler getirildi.

YENİ NESİL TAŞERON

Kargo taşımacılığı sektöründe son dönemde yaygın bir çalışma modeli haline gelen esnaf kurye modeli, yemek/gıda taşımacılığından perakende internet satış yapan şirketlere kadar birçok yerde kullanılıyor. Kıdak, bu modelin bir anlamda taşoranlaşma gibi görülebildiğini ifade ederek "Ancak asıl faaliyet alanı posta ve kurye hizmetleri olan işletmelere geldiğimizde, bu işin yapılması asıl işin tamamıyla dışarıya fason bir biçimde gönderilmesi anlamını taşıyor. Büyük kargo şirketleri de bu şekilde esnaf kurye modelinde istihdama yönelmeye başladılar." dedi. Son yıllarda bu iş ilanlarının arttığına dikkat çeken Kıdak çalışan kuryelerin kendi araçlarını götürdüklerinde belli kriterlere uyma zorunlulukları olduğunu belirtti.

MASRAFLAR KURYEYE GELİR ŞİRKETE

Kıdak, bu modelin cazip görülme nedenlerini şöyle açıkladı:

"Dağıtıma çıktıklarında gönderi başına ücret alıyorlar. Aldıkları ücret tamamıyla gönderi başına belirleniyor. İlk etapta aldıkları ücret nominal olarak yüksek geliyor. Bu kişiler bağımsız çalışma ve yüksek gelir elde etme görünümü nedeniyle esnaf kuryeliği cazip görüyor."

"İş bu kadar basit değil. Araç için borçlanıyor, araç değer kaybediyor, aracın sigorta-kasko maliyeti , bakım masrafı, yakıt gideri var. Şahıs şirketi kurduğu için ödemekle yükümlü olduğu vergiler var. Kendi hesabına çalışan olarak primlerini ödemeleri gerek. Bunun karşısında büyük şirket, bütün masrafları dışsallaştırıyor. Aldığı paranın az bir miktarını esnaf kuryeye verip kalanını alıyor."

TEMEL HAKLARDAN MAHRUMİYET

Bu modelde çalışanların, günde 100'den fazla dağıtım yaparak bir gelir seviyesine ulaşabildiğini, bu şartlarda ancak vergisini, sosyal güvenlik primini görmezden gelirse yüksek gelir elde edebildiklerini vurgulayan Kıdak "Kendi hesabına çalışan oldukları için prim borçlarını ödemedikleri takdirde sağlık hizmetlerinden dahi faydalanamıyorlar. Çünkü kanuna göre 4-b sigortalıların genel sağlık sigortasından yararlanabilmesi için prim borcunun bulunmaması gerek. Bu insanlar en temel hakları olan sosyal güvenlik haklarından mahrum bir biçimde çalışıyorlar." diye konuştu.

Kıdak son olarak şu değerlendirmede bulundu:

"Bu kişiler, işçi sınıfı aidiyeti hissetmeseler de özünde üretim araçları mülkiyetine sahip olmadıkları ve yaşamlarının devamı için emek gücünü satmaktan başka yolları olmadığı için kendileri bu koşula yabancılaşmış olsalar bile sınıfsal açıdan işçilerdir. Hukuki açıdan da işçi sayılmaları gerekiyor. Bizim öne sürdüğümüz bu. İşçi olarak öne sürmek her zaman iyi mi? Değil. İşçilerin de önemli ölçüde hak kayıpları var. Ancak işçi olarak çalıştıklarında, örgütlenme hak ve özgürlüğüne erişme olanakları var. Örgütlenerek kendilerine dayatılan olumsuz koşulları tamamen bertaraf etme imkanları var."

Sonraki Haber