Esnek çalışma için nabız yokluyorlar

Esnek çalışma düzenlemeleri yeniden gündemde. Düzenlemeyle çalışma saatlerinin de azaltılacağı belirtiliyor. Sosyal Politika Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, 'Bu makyajla esnek çalışmayı hayata geçirmeye çalışıyorlar. Hükûmet bunu Orta Vadeli Program’a yazmıştı. Ama büyük gürültü kopar' dedi

Hükümetin 12. Kalkınma Planı ve 2024-2026 için açıkladığı Orta Vadeli Program (OVP)’da ücretliler için ilan ettiği ‘güvenceli’ esneklik tehditleri yeniden gündemde. Esnek çalışmayla ilgili düzenlemenin ayrıntıları arasında ilk adımın belirli süreli iş sözleşmelerinin kolaylaştırılması olacağı belirtiliyor. Planlanana göre, belirli süreli iş sözleşmelerinde objektif koşul şartı, bazı sözleşmeler için kısmi olarak kaldırılacak.

Düzenlemenin amacının ise bu sözleşmelerle gençlerin istihdama daha kolay katılması olduğu savunuluyor. Düzenlemeyle çalışma sürelerinin kısaltılacağı da ifade ediliyor. Öte yandan çalışma hayatı uzmanları, düzenlemenin içeriğine karşı çıkarken hükümetin üç işçi konfederasyonunun da eylem kararı aldığı bu dönemde, böyle bir adım atamayacağı ancak nabız yoklamaktan da geri durmadığı görüşünde.

DÜZENLEME NE İFADE EDİYOR?

Prof. Dr. Aziz Çelik

Aydınlık’a konuşan Sosyal Politika Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, işverenlerin esnek çalışmayla beraber belirli süreli sözleşme ile çalışmanın önündeki yasal sınırlamaların kaldırılması yönündeki taleplerinin uzun süredir gündemde olduğunu hatırlatarak şu bilgileri verdi:

“4857 sayılı İş Kanunu'na göre belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için ‘belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullar’ aranıyor. Objektif koşullar olmaksızın belirli süreli iş sözleşmesi yapılamıyor. Planlanan değişiklik ile objektif koşul şartı kaldırılacak ve iki yıla kadarki belirli süreli iş sözleşmelerinde bu şart aranmayacak. Bilindiği gibi belirli süreli sözleşmeler işçiler için koruyucu değil. Tersine güvencesizlik demek. Belirli süreli iş sözleşmesi günlük dilde geçici işçilik anlamına geliyor. Belirli süreli iş sözleşmeleri süre bitiminde kendiliğinden sona eriyor. İşçiler için işe iade, ihbar ve kıdem tazminatı hakları söz konusu değil.”

‘BÜYÜK GÜRÜLTÜ KOPAR’

Söz konusu değişikliğe sendikalardan büyük bir tepki olduğunu ve bu nedenle bu zamana kadar buna cesaret edilemediğini vurgulayan Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi:

“Şimdi ise benim gözlemlediğim, çalışma saatlerini düşürme makyajıyla bunu hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bunu da 2024’ün ikinci yarısında hayata geçireceklerini OVP’ye yazmışlardı. Niyetlerini olduğunu düşünüyorum ancak bu büyük gürültü koparacak bir şey. İşçilerin zaten farklı sıkıntıları var. Bir de bunu gündeme getirip, geçici işçiliği bu kadar yaygınlaştırmak büyük tepki alacaktır.

NABIZ YOKLAMA GİRİŞİMİ

“Bu tepkiyi yumuşamak için de çalışma süresini düşüreceklerini söylüyorlar. Uzun süredir ısıtılan bir konu olsa da bir çıkış bulunamıyor. Yine kamuoyunu yoklama girişimi olarak görüyorum bunu. Fakat kısa vadede bunun gerçekleşmesinin zor olduğunu düşünüyorum. Sendikaların da bu konuda dikkatli olması gerekiyor.”

2020’DE PÜSKÜRTÜLMÜŞTÜ

Bir esnek çalışma biçimi olan belirli süreli iş sözleşmesinin 25 yaş altı ve 50 yaş üstü için yaygınlaştırmayı hedefleyerek kıdem tazminatı hakkını gasp etmeye yönelik düzenleme Kasım 2020’de sendikaların mücadelesiyle püskürtülmüştü.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “esnekliğin güvenceli olup olamayacağı” tartışma konusu. Hükümetin açıkladığı programlar ve başta Türkiye İşverenler Sendikası olmak üzere işveren temsilcilerinin aksine birçok çalışma hayatı uzmanı ve emek örgütleri “güvenceli esnekliğin” olmayacağı görüşünde.

Esnekliği sosyal devlet aracılığıyla işçilere sağlanan güvencelerin yerini piyasanın taleplerinin alması olarak tanımlayan sosyal politika uzmanları da bu konuda verilecek tavizlerin önemli riskler barındırdığını ifade ediyor.

Sonraki Haber