EÜ işçileri Başhekimliğin kapısına dayandı

Ege Üniversitesi (EÜ)’nde çalışan sağlık işçileri, toplu iş sözleşmesi  ile anlaşma sağlanan alacaklarının peşinde. Öyle ki, 31 Temmuz’a kadar 1 ile 3 taksit arasında tamamlanması gereken maaş farklarının ne bir taksidi ne de tek bir kuruşu  bugüne kadar ödendi. Türkiye Sağlık İş Sendikası’nın örgütlü olduğu EÜ’de, bu hafta işçi eylemleri başladı. Çarşamba günü işçilerin tam gün iş bırakmaları üzerine, Rektörlüğe bağlı büro işçileri geriye dönük farklarını aldı. Ancak merkezi bütçeye bağlı olmayan işçiler hastanenin Başhekimlik binasının önünde eylemini sürdürdü.

TALEP MERKEZİ BÜTÇEYE BAĞLANMAK

Sendikanın İzmir Şube üyesi işçileri protestolarına maaşlar yatana kadar kararlılıkla devam edeceklerini bildirdi.

Aydınlık'a konuşan Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şube Sekreteri Özgür Arslan merkezi bütçeye bağlanmak istedikleri kaydetti. Özgür Arslan, "10 Ağustos günü öğleden sonra burada gerginlik oldu. Çünkü insanlar artık geriye dönük alacaklarını almak istiyorlar. Rektörlük kısmında çalışanlar geriye dönük maaşlarını aldı. Perşembe öğleden sonra Rektörlük genel merkezimize bir açıklamada bulundu. Rektörlük Genel Sekreteri, Maliye Bakanlığından bir para beklediklerini açıkladı. Bugün (dün) itibariyle beş milyon liraya sahip olacaklarını ve gelecek olan parayla birlikte hepsini cuma (dün) günü yatıracaklarını söyledi. Yatırılana kadar eylemlerimize devam edeceğiz." diye konuştu.

HER İKRAMİYE DÖNEMİ AYNI SORUN

Arslan, şu ifadeleri kullandı:

“Burası Rektörlüğe bağlı sağlık alanı olduğu için biz merkezi bütçeye bağlı değiliz. Büro kısmında TES-İŞ var. Merkezi bütçeye bağlı oldukları için 10 Ağustos Perşembe gecesi itibariyle çalışanların maaşları yatırılmış. Bizimkiler ise döner sermayeye bağlı olduğumuz için yatırılamadı. Asıl sorun zaten bu. Bütün üniversitelerin merkezi bütçeye bağlanması talebimiz bu yüzden var. İşçiler bu türden sıkıntıları her maaşta her ikramiyede yaşıyor. Problemin çözümü ise maaşların merkezi bütçeye aktarılması başka türlü bu sorun çözülmez.”

'İŞÇİNİN ALIN TERİNİN HAKKINI VERİN'

Sözlerini üniversitenin işçilere olan tutumunu eleştirerek devam eden Özgür Arslan, "Üniversitenin tutumu işçinin alın terinin hakkını vermekten çok süreci uzatan bir politika. Bu da bizi rahatsız eden önemli bir etken oldu. Duyarsız davrandılar. Bu planlamalar daha önceden yapılabilirdi. Sonuçta toplu iş sözleşmelerinin ödeme bilançoları buna göre çıkartılıp bu süreci sendikayla beraber bağlayabilirlerdi. Maalesef bu tür önlemler alınmıyor. Yönetim günlük politikalar üzerinden hareket ediyor. Sıkıştığı zaman ise para yok diyor kestirip atıyor. Biz işçilerle  beraber tepkimizi göstermeye  devam edeceğiz." dedi.