Evlat nöbetinin 4. yılında Aydınlık'tan seslendiler: Biz HDP'yi kapattık AYM neyi bekliyor

Her şey üç yıl önce Hacire Ana'nın oğlu için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı kapısına dayanması ile başladı. Kıvılcım büyüdü; ailelerin direnişi HDP'ye kepenk indirtti. Annelerin gözü şimdi Anayasa Mahkemesinde uzayan HDP kapatma davasında. Talepleri bir an önce sonuçlanması

Dağa kaçırılan çocuklarını HDP’den isteyen ailelerin ‘Evlat Nöbeti’ dördüncü yılına girdi. Hacire Akar’ın oğlu Mehmet için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı kapısına dayanması ve iki gün içinde oğluna kavuşması, çocukları kaçırılan diğer aileler için kıvılcım oldu. Haberin duyulmasıyla 3 Eylül 2019 tarihinde HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde toplanmalar başladı ve bugün 304 aileyle nöbet 4. yıla girdi.

Üç yıllık mücadele 37 aileyi evladına kavuşturdu. Dönen çocuklar ise evlendiler, yuvalarını kurdular, kimisi askerlik görevini yaptı kimi de yarım kalan eğitimini tamamlıyor.

Evlat Nöbeti hem yurtiçinde hem de yurtdışında yankılandı. Berlin'de yaşayan ve terör örgütü tarafından kaçırılan Nilüfer T.'nin annesi Maide T., 12 Kasım 2019'dan beri kayıp olan kızını bulmak için 29 Şubat 2020'de terör örgütüne ait bir derneğin önünde oturma eylemi başlattı. Maide Anne, daha sonra Alman yetkililerin duyarsızlığı nedeniyle Başbakanlık binası önünde eylemini sürdürdü.

37 aile çocuklarına kavuştu.

BAŞKA İLLERDE DE BAŞLADI

Diyarbakır annelerinin evlat mücadelesinin etkisiyle Şırnak, Hakkâri, Van, Muş ve İzmir’de HDP il binaları önünde nöbetler başladı. Eylemin etkisiyle PKK içinde çözülmeler arttı, kaçışlar hızlandı. Şehirlerden kandırılarak dağa götürülen çocuk sayısı da neredeyse sıfıra düştü. Evlat Nöbeti’ne Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden ziyaretçiler geldi. Cumhurbaşkanı’yla birlikte birçok bakan da ziyaret etti.

En başından beri eylemi destekleyen Vatan Partisi, CKD, TGB ailelerin yanında oldu. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de Diyarbakır annelerini ziyaret ederek destek verdi. Evlat Nöbeti’ni görmezden gelen siyasi partiler de eleştirinin odağı oldu.

Evlat mücadelesini yürüten ailelerin 4. yıldaki beklentilerinin başında evlatlarına kavuşmak var. Kararlılıklarını ise HDP’ye kepenk kapattırmak pekiştiriyor. Bu nedenle gözleri Anayasa Mahkemesinde görülen HDP kapatma davasında… Aileler her konuşmada “AYM neyi bekliyor?” diye sorguluyor.

'GÖREVİNİZİ YAPIN'

Oğlu Mehmet için Evlat Nöbeti’ne devam eden Sabire Tokay, açılım sürecinin hararetle devam ettiği 2014 yılında da evlat mücadelesi veren ailelerden biri… AYM’ye de seslenerek şöyle konuştu: “Oğlum Mehmet’i 2011 yılında dağa kaçırdılar. Daha 14 yaşında, 8. sınıf öğrencisiydi. Kendi iradesiyle gitti diyorlar, o yaştaki çocuğun iradesi mi olur? 2014 yılında Büyükşehir Belediyesi önünde eylem başlattık, Osman Baydemir başkandı, ben bir Kürt anneydim, orada bize hakaret ettiler, zulmettiler. Sonra Dağkapı Meydanı’nda 6 ay devam ettik. Sözde Kürt için mücadele veriyoruz diyorlar, yok öyle bir şey… Şu an buradaki anne ve babalar olarak terör mağduruyuz. Ben buradan Anayasa Mahkemesine sesleniyorum; biz burada HDP binalarına kepenk kapattırdık, Anayasa Mahkemesi neden görevini yapmıyor, kapatmıyor. Çocuk hakları, insan hakları nerede? Gözleri kör kulakları sağır olmuş, neden bize sahip çıkmıyorlar. Çocuklarımızı alana kadar bu nöbeti sürdüreceğiz, buradan kalkmayacağız. 4’üncü yılda çocuklarımızı alacağız.”

'ŞİMDİ ONLAR KAFASINI KALDIRAMIYOR'

Diyarbakır’da 7 yıl önce 15 yaşında kaçırılan oğlu Özkan için nöbet tutan Süleyman Aydın, üç yıllık mücadelelerini özetlerken dördüncü yıldan beklentilerinin de HDP’nin kapatılması olduğunu açıkladı. Aydın şöyle konuştu: “Hacire Ana kısa sürede evladına kavuştu, hepimiz için büyük bir umut oldu. O eyleme kadar hiç kimse buraya gelemezdi, çünkü PKK, HDP şiddeti vardı, kafamızı bile kaldıramazdık. Allah'a şükürler olsun ki şu an onlar kafalarını kaldıramıyorlar. 3 yıldır kararlı bir şekilde eylemimize devam ediyoruz. Bizim sayemizde HDP kapatma davası açıldı. Burada HDP’ye kepenk kapattırdık. 37 evladımız terörün elinden kurtarıldı. Ben acılı bir baba olarak Anayasa Mahkemesine sesleniyorum: Siz kendi çocuklarınızın yüzüne bakarak karar verin. Delil mi istiyorsunuz, kaçırılan çocukların montları, kimlikleri içerden çıktı. Bir nebze de yüreğimize su serpmek istiyorlarsa derhal bu Kandil’in şubelerinin hepsinin kapatılmasını istiyoruz. Çünkü birlik ve beraberliğimizi bozmak istiyorlar. Hâlbuki biz Kürt’üyle Türk’üyle, Laz’ıyla Çerkez’iyle kardeşiz. Bunu bozmak istiyorlar, amaçları Türkiye’yi Suriyelileştirmektir. 15 yaşındaki çocuğumun eline silah vererek devletime karşı kullanarak siyaset yapılmaz. Çocuklarımızın kanı üzerinden en lüks yerlerde oturuyorlar, en lüks arabalara biniyorlar ve yetmiyor çocuklarımızı bile bile ölüme gönderiyorlar. HDP milletvekilleri devletin maaşını alıyorlar, devlete karşı kullanıyorlar.”

'KEPENK KAPATTIRDIK'

Siirt’ten gelen ve 16 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için nöbet tutan baba Nurettin Ödümlü, “Dördüncü yılda burada nöbete devam edeceğiz. Çocuklarımızı alana kadar burada olacağız. Bunlara kepenk kapattırdık, 37 çocuğumuzu aldık, inşallah dördüncü senede HDP’yi kapattırıp çocuklarımızı alacağız. Hangi ülkede böyle bir demokrasi var? Meclise, orduya, vatana meydan okuyorlar bir de milletvekili oluyorlar, devletten maaş alıyorlar.” şeklinde konuştu.

'BİR AYAĞIMIZ BURADA BİR AYAĞIMIZ EVDE'

Adana’dan gelen ve 7 yıl önce kaçırılan oğlu Engin için nöbet tutan anne Kamile Küçükdal, “Oğlum 15 yaşındaydı, tarla işlerinde çalışıyordu. Dördüncü yıla girdik, bir ayağımız burada bir ayağımız evde, ne evde ne de burada rahat değiliz. Diğer çocuklarımız evde onlar perişan oluyor eşimiz evde o perişan oluyor. Oğlum Engin, güvenlik güçlerine teslim ol, bak 37 evladımız geldi, normal hayatlarına döndüler, kelepçe bile takılmadı, işkence yok, ceza yok, direk ailelerine teslim ediliyorlar.” dedi.

'HEPSİ AMERİKAN PİYONLARI'

Oğluna kavuşma mutluluğunu yaşayanlardan Ayşegül Biçer, üç yılda yaşadıklarını ve dördüncü yıldan beklentilerini anlattı:

“Burada ilk gün oturduğumda evladımı PKK’dan HDP’den söke söke alacağım demiştim. Defalarca bizi buradan kaldırmak istediler, diğer siyasi partilere yönlendirmek istediler. Hayır biz evlatlarımızı kaybettiğimiz yerde arıyorduk, aramaya devam ediyoruz.

“Ben kendi evladıma kavuştum, zafere, başarıya ulaştım. Büyük bir heyecan, sevinç yaşadım. Hayalimdi, çocuğumu peygamber ocağına gönderdim. Askerliğini bitirip evine döndü. Allah izin verirse evlilik planlarımız var, çocuğumuzu evlendirip torun torba sahibi olmak istiyoruz. HDP kapatma davasını da takip ediyoruz, oyalayıp duruyorlar. PKK-HDP birdir, hepsi Amerikan piyonlarıdır, Kürtlerin temsilcisi değillerdir. Bu anne ve babalar bir daha açılmamak üzere bunları kapatacak. Allah'ın izniyle bu anneler Kandil’i yerle yeksan etti. Yıllardır PKK’ya Kandil’e meydan okuyor. Yıllardır esnafa kepenk kapattıran HDP’ye anneler kepenk kapattırdı. Bu büyük bir mücadeledir, büyük bir zaferdir.”

304'ÜNCÜ AİLE

Diyarbakır anneleri dördüncü yıla hazırlanırken Gaziantep’ten gelen Hadice Demir kaçırılan iki oğlu için evlat nöbetine katıldı. Hadice anne, 1992 yılı doğumlu Mehmet’le 1998 yılı doğumlu Yakup’un 2016 yılında Mardin’e gezmeye gidiyoruz diye gittiklerini bir daha da dönmediklerini anlattı. Evlat nöbetindeki aile sayısı böylece 304’e çıktı.

Sonraki Haber