'Evlatlarımıza kavuştuğumuz gün bizim günümüzdür'

Dicle Üniversitesi, Çocukları PKK/DEM Parti tarafından dağa kaçırılan ailelerin DEM Parti Diyarbakır il binası önünde yaklaşık 5 yıldır verdiği mücadeleyi sempozyuma taşıdı. Düzenlenen sempozyuma Diyarbakır Anneleri de katıldı

Çocukları PKK/DEM Parti tarafından dağa kaçırılan ailelerin DEM Parti Diyarbakır il binası önünde yaklaşık 5 yıldır verdiği mücadele bilimin konusu oldu. Konu 30 bildiriyle 8 oturumda enine boyuna tartışıldı.
Özne Anne, Kadın ve Anne, Çocuk, Evlat Nöbeti, Sivil Toplum ve Aile, Hukuk, Ebeveynlerinin Dilinden Çocukları gibi konu başlıkları üzerinden sunumlar yapıldı. Avrupa’dan katılan yabancı konuklar da terör örgütüne Avrupa’nın bakışını işledi. Bu sempozyumla Diyarbakır annelerinin mücadelesi bilimsel alana taşınmış oldu.

Sempozyumun düzenleme kurulu başkanlığını yapan Dicle Üniversitesi Atatürk Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahit Özpolat toplumsal bir olayın akademik hayata taşıdıklarını ifade etti. Özpolat şunları söyledi: “Diyarbakır annelerinin eylemi toplumsal bir olay, akademinin ilgi alanına girdi. Dicle Üniversitesi de doğal olarak şehre yönelik, şehrin toplumsal sorunlarına bilimsel perspektifle akademik bir analizle çözüm üretme hedefiyle bu sempozyumu planladı. Politize edilen bir konu olduğu için akademi biraz kenarında duruyordu. 30 kadar farklı üniversiteden bilim insanı konuya ilgi duyarak bildirim sundu. Toplum yararına sonuçları olacağını umuyorum.”

‘HDP’YE YAKIN STK’LERLE TEMAS KURULDU’

Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bülent Erantepli sunumunda çocukların kaçırılma yöntemlerinde PKK’nın siyasi uzantısı DEM Parti’nin örgütlü çalışmasına vurgu yaptı.
Sempozyuma iki tebliğ sunduğunu hatırlatan Erantepli, öğrencilerim eliyle özellikle sahada çalıştık. Diyarbakır annelerinden mülakatlar aldık, görsel ve dijital basını da taradık, bunların sonucunda ilginç bulgular ortaya çıktı. Çocukların kaçırılma yöntemlerinde polis kıyafeti kullanarak kaçırma, beyin yıkama ve kandırma yöntemi, iş vaadiyle kandırma, HDP’ye ve terör örgütüne yakın STK’lar üzerinden gençlerle temas kurma, arkadaşlık ilişkileri kurma temel yöntem olarak kullanıldığını gördük.”dedi. Çocuk kaçırmada örgütlü çalışmaya vurgu yapan Bülent Erantepli, “Bütün bunları organize eden terör örgütüne eleman kazandırma dairesi gibi çalışan HDP ve ona yakın legal görünümlü STK’lerin olduğunu gördük. Diyarbakır annelerinin ifadeleri bu yönde.” diye konuştu.

‘DEM PARTİ’YLE DEVAM EDİLMESİ

Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bülent Erantepli Diyarbakır annelerinin mücadelesini olumsuz etkileyen gelişmeler tespit ettiklerini kaydederek şunları söyledi: “Diyarbakır annelerinde siyasi ortamın getirdiği tedirginliği de gördük. Seçimler sürecinde muhalefetin HDP ile işbirliği yapması, yerelde HDP’nin devamı olan DEM Parti’nin iktidara gelmesi, bunlardan çok daha korkuncu, Diyarbakır annelerinin ağzıyla açılım sürecinin tekrar başlatılma ihtimalinin yarattığı tedirginliği gözlemledik. Bir başka tedirginlik sebebi de HDP kapatma davasının bitmeyen senfoniye dönüşmesinin Diyarbakır annelerinin şevkini kırdığını görüyorum.”

‘YİNE BELEDİYE İMKANLARI ELLERİNE GEÇTİ’

Sempozyuma Diyarbakır anneleri de konuşmacı olarak katıldı. Anne Sariye Tokay HDP’nin isim değiştirse de aynı örgüt olduğunu, Kandil’in maşası olduğunu ve yeni adıyla da çocuk kaçırmaya devam ettiklerini anlattı.
Baba Süleyman Aydın da şöyle konuştu: “DEM Parti isim değiştirerek tövbe mi etti? Artık çocukları terör örgütüne göndermeyecekler mi? Gönderecekler. Şu an belediyeler, imkanlarıyla onların elindedir. Yine evlatlarımızı kandıracaklar, yine belediyenin imkanlarıyla evlatlarımızı terör örgütüne gönderecekler.”

Sonraki Haber