Eylem planı acilen uygulansın

Müsilaj nedeniyle zor günler geçiren balıkçılar yenisezondan umutlu. Müsilaj Bilim Kurulu üyeleri ise, denize kirli su deşarjında bir değişiklik olmadığı sürece riskin devam ettiğini söyledi.Uzmanlar 22 maddelik eylem planının acilen uygulanmasını istedi.

Denizlerde av sezonu açıldı. Geçen yıl Marmara Denizi’nde müsilaj nedeni ile sezonu borçla kapatan balıkçılar yeni sezondan umutlu. Müsilajla mücadele için kurulan bilim kurulunun üyeleri ise ekim, kasım aylarında müsilajın yeniden görülmesinden endişe ediyor. Yüzeyde olmasa da diplerde halen müsilajın görüldüğünü ifade eden uzmanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından açıklanan 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı’nın acilen uygulamaya konmasını istiyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Marmara Belediyeler Birliği’nin ortaklığında hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı 6 Haziran 2021’de açıklandı. Eylem planı deniz kirliliğinin ortadan kalkması ve ekosistemin korunması için alınacak 22 önlemden oluşuyor. Haziran ayında başlatılan temizlik seferberliği sonuç verdi, yüzeyde müsilaj kalmadı. Müsilaja sebep olan etkenler ortadan kalkmadığı için yüzey temizlense de müsilaj sorunu çözüme kavuşmadı. Müsilaj Bilim Kurulu üyesi de olan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi ve Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Saadet Karakulak, sürpriz bir sezonla karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Karakulak, “Balıklar, olumsuz faktörlerden kaçma eğiliminde. Denize çıktığımızda balıkların nispeten daha açıklara göz ettiğini gördük” dedi.

ATIK SU YÖNETİMİ

Eylem planının maddelerinin çoğu atık su yönetimine ilişkin. 5’nci madde atıksu arıtma tesislerinin tamamının ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesini öngörüyor. 6’ncı madde Marmara Denizi’ne deşarj yapan atıksu arıtma tesislerinin deşarj standartlarının 3 ay içerisinde güncellenerek hayata geçirilmesi üzerine. 8’nci maddede atıksu arıtma tesislerini gerektiği gibi işletmeyen OSB'lerin rehabilitasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla ileri arıtma teknolojilerine geçişi hızlandırılması isteniyor. Prof. Dr. Saadet Karakulak, “Marmara’ya glen atıksuları yüzde 40 azaltsak sistem kendini yenileyecekti. Ama bu yönde bir azalma olmadı. Bu adım atılmadığı takdirde kışın sıcak bir mevsim geçirirsek müsilaj sorununu yeniden yaşayacağız” dedi.

DENETİM ENDİŞESİ

Eylem planının 19’ncu maddesine göre “Balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması sağlanacak, koruma alanları geliştirilecek”. Prof. Dr. Karakulak, müsilajın görüldüğü ayların hamsi, istavrit ve sardalya türlerinin üreme zamanına denk geldiğini söyledi. Kabakulak, "Üreme başarılı oldu mu, yeni yavrular dünyaya geldi mi, yaşayabildiler mi bilmiyoruz. üreme olumsuzsa bu sezon değil sonraki sezon kayba neden olur. Balıkçılık yönetimi açısından daha ihtiyatlı bir yaklaşım bekliyorduk. Marmara'da avlanan hamsi, sardalya ve istavrit balık un ve yağ fabrikalarına gönderilemeyecek. Ama bunu denetleyebilecek miyiz? Buna şüphe ile yaklaşıyoruz" dedi.

SEZONLUK DÜŞÜNÜYORUZ

Bandırma 17 Eylül Denizcilik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı da 17 Ağustos'tan bu yana yüzey ve dip arasındaki müsilaj görünmediğini söyledi. Prof. Dr. Sarı, “Ama dipte biriken kütleler görülmeye devam ediyor. Dipte binlerce canlı organizma var. Müsilaj onların yaşamlarını tehdit etmeye devam ediyor. Kasım ayında müsilajın yeniden ortaya çıkma olasılığı yüksek. Neden olan faktörleri ortadan kaldırmadık. Gevşememeliyiz” dedi.

Evsel atıkların, endüstriyel atıkların denize deşarj edilmeye devam ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, sözlerine şöyle devam etti: “Müsilajın tamamen sona ermesi için 22 maddelik eylem planının hızlı bir şekilde uygulanması gerekiyor. Bugüne kadar balıkçılığı hep sezonluk düşündük. Teknelerin boyu büyüdü, ağ derinliği arttı, teknoloji ilerledi, av gücümüz arttı ama Marmara’da av miktarı yüz bin tondan 20 bin tona geriledi. Denizde balık bırakmadık. Balıklar müsilajdan da etkilendi, bunun acısını önümüzdeki yıllarda yaşayacağız. Trol avcılığı yasak ama kiminle konuşsak bir yakınının trolle avlandığını anlatıyor. Daha trolü denetim altına alamadık, endüstriyel balıkçılığın nasıl engelleyeceğiz. Marmara Denizi Eylem Planı’nın 19 maddesinde söylendiği gibi ekosistem temelli bir yaklaşımı benimsemeliyiz.”

Sonraki Haber