Faiz arttıkça enflasyon yükseliyor

Parasal sıkılaştırma politikaları kapsamında, politika faizi haziran ayından bu yana 26,5 puan artırılırken aynı dönemde tüketici fiyatları enflasyonunda da 23,3 puanlık artış görüldü. Merkez Bankası Başkanı Erkan, 2024 enflasyon tahminini de yukarı çekti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yılın 4. Enflasyon Raporu'nu sundu. Erkan, tahmin performansını iyileştirmeye yönelik olarak, büyük şokların doğrusal olmayan etkilerini içerecek şekilde güncellediklerini belirterek gelecek döneme ilişkin enflasyon beklentilerini anlattı. Banka olarak görevlerinin fiyat istikrarı amacı doğrultusunda dezenflasyonun tesisi ve enflasyonun tek haneye indirilmesi olduğunu ifade eden Erkan, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanıncaya kadar parasal sıkılaştırmaya devam edileceğini vurguladı. Dezenflasyon sürecinin 2024 yılı 2. yarısında başlayacağını beklediklerini aktaran Erkan, şu ifadeleri kullandı: “Bir yandan makro ihtiyati çerçeveyi sadeleştirme, bir yandan KKM’den dolayı ortaya çıkan TL likiditesini sterilize etme, seçici kredilerle iç talebin dengelenmesi ama aynı zamanda da, makul oranda ihracat ve yatırımın desteklenmesi, dezenflasyon patikasına girebilecek şekilde bunları faizi artırımlarını desteklemek bizim bütünsel anlayış olarak betimlemek istediğimiz bir süreç. Buna da devam edeceğiz.”

DOLAYLI VERGİLER DE ENFLASYONU ARTIRDI

Erkan, haziran-ekim dönemindeki Para Politikası Kurulu toplantılarında aldıkları kararlarla politika faizini yüzde 8,5'ten yüzde 35'e yükselterek politika faizini toplamda 26,5 puan artırdıklarını anımsattı. Aynı dönemde enflasyonunun üst üste gelen büyük şoklar nedeniyle yükseldiğini söyleyen Erkan, eylül ayı itibariyle yüzde 61,5'e çıkan tüketici fiyatları enflasyonunun, haziran ayına kıyasla 23,3 puan yükseldiğini hatırlattı. Mayıs-eylül döneminde yüzde 90 yükselen akaryakıt fiyatlarının 4,8 puanla enflasyondaki artışı etkilediğine dikkat çeken Erkan, sepet kurdaki yüzde 40'a yakın artışın maliyet kanalıyla enflasyona 4,3 puanlık etkisi olduğunu açıkladı. Erkan, “Deprem nedeniyle ortaya çıkan finansman ihtiyacı ve artan kamu harcamalarını dengelemek amacıyla, temmuz ayıyla birlikte kamu gelirlerini destekleyici tedbirler olan KDV ve maktu ÖTV artışları olmak üzere, vergilerde ve yönetilen fiyatlarda yapılan birçok güncelleme kısa bir dönemde gerçekleşmiştir. Söz konusu vergi güncellemelerinin etkisi ise 2,5 puan oldu.” bilgisini paylaştı.

JEOPOLİTİK BELİRSİZLİKLER TAHMİNLERİ YÜKSELTTİ

TCMB, 4. Enflasyon Raporu’nda bir önceki raporda yüzde 58 olan 2023 yıl sonu enflasyon tahminini 7 puanlık artışla yüzde 65’e, yüzde 33 olan 2024 yılı enflasyon tahminin ise 3 puanlık artışla yüzde 36’ya, 2025 yılı tahminin ise yüzde 14’e yükseltti. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları; 2023 yılı için yüzde 62 ve 68, 2024 yılı için ise yüzde 30 ve 42 olarak güncellendi. Enflasyon tahminlerinin yükseltimesine ilişkin konuşan Erkan, “İlk olarak, jeopolitik riskler ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlara ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle tahminlerimiz üzerindeki belirsizlik aralığını genişlettik. İkinci olarak, tahminlerimizi yukarı yönlü güncellemiş olsak da dezenflasyonun başlama zamanı, hızı ve seyrinde bir değişiklik olmayacağını değerlendiriyoruz." dedi.

Erkan, bu yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminlerindeki 7 puanlık yukarı güncellemenin 2,9 puanının Temmuz Enflasyon Raporu'ndaki öngörülerin üzerinde gerçekleşen enflasyonun yansıması olduğuna işaret ederek, "1,3 puan gıda fiyatlarındaki gelişmeler kaynaklıdır. Başta petrol olmak üzere enerji ithalatı fiyatlarındaki gelişmelerin etkisi ise 2 puandır. 2024 yıl sonu için 3 puanlık güncellemenin 1,4 puanlık kısmı enflasyonun mevcut seviyesinin önceki raporda tahmin edilenden yüksek olmasının getirdiği etkidir. 1,5 puanı ise yönetilen-yönlendirilen fiyatlardan gelmektedir." bilgisini verdi. Söz konusu artışa olan katkılar alt kalemler bazında incelendiğinde, 7,9 puan ile hizmet, 5,3 puan ile temel mal ve 4,8 puan ile gıda gruplarının öne çıktığı bildirildi.

KÜRESEL DURGUNLUK RİSKİ

Küresel büyümenin zayıf seyrinin enflasyonun üzerindeki etkisine işaret eden Erkan, ihracat yaptığımız ülkelerin büyüme oranlarının geçtiğimiz yıl ve bu yıl kademeli olarak azalış gösterdiğini iletti.

Erkan, “Küresel iktisadi faaliyetteki zayıflama, petrol fiyatlarındaki oynaklık, para politikalarının kısıtlayıcı düzeyde daha uzun süre tutulacağı beklentisi ve sermaye akımlarındaki gözlenen çıkışları ülkemizde de enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaktadır.” diye konuştu.

TL MEVDUATIN PAYI YÜZDE 5 ARTTI

TCMB Başkanı Erkan, toplam mevduatta Türk lirası payının artırılması amacıyla Türk lirası mevduata geçişi özendirecek yönde sadeleşme adımları attıklarını dile getirdi. Hafize Gaye Erkan, “Zorunlu karşılık oranlarını 6 aya kadar vadeli kur korumalı mevduat hesapları için yüzde 25'e artırırken daha uzun vadeli hesaplar için yüzde 5'e indirdik. Böylece, sterilizasyon yoluyla toplam 700 milyar lira tutarında miktarsal sıkılaştırma yapılmıştır. Bugün itibariyle yürürlüğe giren kararımızla zorunlu karşılık oranlarını beşer puan daha artırarak ilgili vadelerde sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 10'a çıkardık. Buna ek olarak, yabancı para mevduata Türk lirası olarak tesis edilmek üzere ilave yüzde 4 zorunlu karşılık tesisi kararı aldık. Böylece, ilave 350 milyar lira likiditenin daha sistemden çekilmesiyle toplam sterilizasyon 1 trilyon liranın üzerine çıkacaktır." bilgisini verdi.

Erkan, ağustos sonunda aldıkları kur korumalı mevduattan Türk lirası vadeli mevduata geçişi teşvik eden kararların olumlu etkilerini gördüklerini ifade ederek şöyle konuştu:

"20 Ekim itibariyle 8 hafta içinde, Türk lirası mevduat 970 milyar lira artarken kur korumalı mevduat 300 milyar lira geriledi. Döviz cinsi mevduat da 3,9 milyar dolar geriledi. Sonuç olarak, Türk lirası mevduatın toplam mevduat içindeki payı yaklaşık yüzde 5 arttı. Bu süreçte, TCMB'nin uluslararası rezervleri de güçlü bir şekilde artmaktadır. 20 Ekim itibariyle brüt uluslararası rezervler, mayıs sonuna kıyasla 28 milyar dolardan fazla artış göstererek 126 milyar doların üzerine çıkmıştır.

‘İÇ TALEP KISILIRKEN ÜRETİM KORUNACAK’

Seçici kredi sıkılaştırması ile yurt içi talebi dengelemeye katkı sağlarken ekonominin üretim kapasitesini korumayı da önemsediklerini vurgulayan Erkan, bu çerçevede aşırı yurt içi talebi sınırlamak amacıyla taşıt kredileri ve ticari kredilerin büyüme sınırını indirdiklerini anlattı. Erkan, kredi kartı azami faiz oranlarını politika faizi artışına paralel olarak yükselttiklerine dikkat çekerek, "Diğer taraftan, ihracat, yatırım ve tarım kategorilerine yönelik ticari kredilerde ise kredi büyüme sınırı bulunmamakta olup faiz oranı sınırı da daha düşük olarak korunmuştur. Bu adımlarla makro ihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesi sürecinde, faiz eşik değerini ihtiyaç kredilerinde tek kademeye çekerken ticari kredilerde kaldırdık." ifadelerini kullandı.

KİRA ARTIŞLARI DEVAM EDECEK

Erkan, yurt içi talep, hizmet fiyatları ve enflasyon beklentilerine de değinerek, "Talepteki güçlü seyir devam etmekle birlikte bazı göstergeler talepteki aşırılığın kademeli şekilde ortadan kalkmakta olduğuna işaret etmektedir." dedi. TCMB Başkanı Erkan, arz-talep dengesinde normalleşmenin kademeli şekilde başladığına işaret ederek, "Ağustos ayı itibariyle sanayi üretim endeksi yıllık bazda yüzde 3 civarında artarken, perakende satış hacmi aylık bazda gerilese de yıllık olarak yüzde 17'nin üzerinde artmıştır." diye konuştu.0 Erkan, son dönemde hizmet enflasyonunun artan katılığında kiraların ön plana çıktığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"Yüksek enflasyon, tasarruf amaçlı konut talebi ve arz sorunları gibi birçok kaynaktan etkilenen kiralarda artış yüksek oranlarda sürmektedir. Bununla birlikte, özellikle büyükşehirlerde, kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında yavaşlama sinyalleri alıyoruz. Ancak, yeni konut fiyatları ve kira artışlarında öngörülen yavaşlamanın enflasyona yansıması zaman alacaktır."

Sonraki Haber