Ferhan Şensoy’u saygıyla anıyoruz: Batı’dan döndü köklerine sarıldı

Ergenekon tertibi sırasında köşesinden görevini “uzun dönem askerlik” olarak tanımlamıştı. Perdesi vatana açılan, sahnesinde halk olan sanatçının askerlik görevi iki sene önce son buldu

Ferhan Şensoy da Can Yücel, Melih Cevdet, Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı, Cemal Süreya, Can Yücel, Fikret Otyam, Aziz Nesin, Levent Kırcı ve nice Türk sanatçı gibi yolu Aydınlık’tan geçen yazar ve Tiyatro adamı. Onun perdesi hep vatana açıldı. Halkından ayrı bir hayat yaşamadı. Vatanın sıkıntısı onun sıkıntısı oldu ve bunları sahnesine taşıdı. 12 Eylül’ün karanlık günlerinden çıkışta sahnesi, nefes aldırdı, umut aşıladı.

Ergenekon kumpasının Türkiye’nin yurtsever aydınlarını, Türk ordusunun başına çorap örmeye çalıştığı dönemde, kendini “uzun dönem askerlik” yapan biri olarak görüp Aydınlık gazetesinde, köşe yazarlığı yaptı. Köşe yazarlığı görevini “uzun dönem askerlik” olarak tanımladı ve görev süresini de “Doğu Perinçek özgürlüğüne kavuşuncaya kadar” diye belirtti. Bir köşeye çekilip olanı biteni izlemek yerine en ön safta mücadele, veren gazetemizin bir neferi olarak mücadele etti.

Ferhan Şensoy, Türk tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu. Roman, deneme, günlük, televizyon dizisi ve film senaryoları yazarı, şair. Ortaoyuncular tiyatro topluluğunun kurucusu. Tek kişilik oyunu Ferhangi Şeyler, 1987 yılından itibaren yaşamının sonuna kadar aralıksız devam eden en tanınmış oyunu.

Ferhan Şensoy, 1951 Çarşamba, Samsun doğumlu. Yazar, tiyatro oyuncusu ve yönetmeni. 1972'de gittiği Fransa'da Sahne Sanatları Yüksekokulu'nu bitirdikten sonra Magic Circus'ta yönetmen yardımcılığı görevini üstlendi. 1975'te Türkiye'ye döndü ve Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Nisa Serezli, Tolga Aşkıner gibi topluluklarla çalıştı. 1980'de Yapı Endüstrisi Merkezi'nde Ortaoyuncular topluluğunu kurdu. Şensoy 1988'de İstanbul Şehir Tiyatroları'nda konuk yönetmen olarak Haldun Taner’in kaleme aldığı Keşanlı Ali Destanı'nı sahneye koydu. Şensoy 1989'da eski Ses Tiyatrosu'nu düzenleyerek, Ses 1885 adıyla yeniden gösterilere açtı.

EĞİLMEYEN BÜKÜLMEYEN DİK DURUŞLU SANATÇI

Ferhan Şensoy’un sağladığı özgün tiyatro şekli, özellikle 1980’li yılların baskıcı ortamında, insanların için nefes aldıkları, yeniden umutlandığı bir adres oldu. İyi tiyatronun yalnızca taklit olmadığını, yerelleştirilmiş, estetikle bezenmiş, siyasi otoriten bile, kararlı ve ilkeli durarak eleştirmenin mümkün olduğunu gösterir. Kendi tiyatrosunu oluştururken, bir entelektüel olarak nasıl eğilmeden, esen rüzgâra göre konum almadan korkusuzca sanat yapılacağını ve sergileneceğini çok net olarak izleyicisine gösterdi. Onun için müzik de bu haykırışın bir parçasıydı.

Şensoy için, müzik; tiyatro, edebiyat, şiir, plastik sanatlar arasında bir bağlantı aracıdır. Bazen hepsini, bazen birkaçını Küçük Sahne ya da Ses 1885’in sahnesinde ayrıştırılmaz bir bütün hâlinde kurgular. Ezgileri seyircinin diline takılır; oyundan çıkarken müziği eğlenerek mırıldansa da sözlerin örtük politik ağırlığı zihinlere demir atar.

KAVUK ONA ÇOK YAKIŞTI

Ferhan Şensoy'un popüler olmasındaki etkenlerden biri de yıllarca birçok ustanın taşımış olduğu Kavuktur. Kel Hasan'dan İsmail Dümbüllü'ye, Dümbüllü'den Munir Özkul'a geçen bu kavuk daha sonra Ferhan Şensoy'a geçmişti.

Türk tiyatrosunun en büyük duayenlerinden olan Ferhan Şensoy, oyun yazarlığı dışında oyunculuğu ile de yaşamı boyunca birçok ödüle layık görülmüş, birçok başarılı işe imza atmıştı. Edebiyat, tiyatro ve sinema alanında ortaya koyduğu başarılı işler ile adını tarihe geçirmiş isimlerden biridir o.

BATIDAN KALAMADI

Fransa'da, Kanada'da tiyatro eğitimini aldı, en ses getiren tiyatro ekiplerinde oyunculuk ve metin yazarlığı yaptı, popüler bir isimken, aklında hep vatanı vardı. Herşeyi elinin tersiyle itti ve memleketine dönüp sıfırdan başladı.

Türkiye’ye geldiğinde Şensoy, içinde hep bir oyunculuk aşkı olsa da tiyatroya yazar olarak başladı. Yazarlığının yanında geçimini sağlayabilmek için sinemada figüranlık yaptı ve tiyatroda yan rollerde oynamaya başlar.

Yazdığı televizyon dizileri ve piyesler istediği gibi olmaz ve bundan rahatsızlık duyar. Seden Kızıltunç bir görüşmede Ferhan Şensoy’un oyuncu olarak öne çıkma hikâyesini şöyle anlatır; “Bir gün Ankara’da bir toplantıya gittik. Asansöre bindik. Ferhan, yazdığı Sizin Dershane dizisini Tuncay Özinel’in istediği gibi oynamamasından şikayetçiydi. Birden, ‘bundan sonra ben yazıp ben oynayacağım’ dedi! Ben de iyi edersin, senin gibi kabiliyetlisi mi var, dedim. ‘Sahi mi’ dedi, şaşırdı. Gayet ciddiyim, dedim. Mutlu oldu…”

Şensoy, Ayfer Feray’a Hayrola Karyola oyununda oynar. Şahları da Vururlar tiyatro oyunuyla Ortaoyuncuları kurar ve artık hem başrol oyuncusu hem yazar hem rejisörü hem dekorcu hem de zaman zaman müzikçisi olur. Müzikçi de olur çünkü bağlama ve gitar çalabilmektedir.

28 KİTAPLI YAZAR

Ferhan Şensoy, oyunculuğu kadar, Türk Tiyatrosunun da en iyi yazarlarındandır. Toplam 28 kitap yazar. Kitapları incelendiğinde, ilk göze çarpan kullandığı Türkçedir. Şensoy, kitaplarında akıcı Türkçe kullanmıştır. Oyunlarında kullandığı dille, İran Devrimi, Kapitalizmin Halka İnmesi, Birinci Cihan Harbi’ndeki Almanya, Ergenekon Kumpası gibi ağır ve siyasî konularda seyircinin oyunlarına çokça rağbet ettiği bir halk komedyen haline geldi.

‘FERHANGİ ŞEYLER’LE ANILACAK

Tiyatro yapma inadı sayesinde bugün arkasından gözyaşı döktüğümüz Beyoğlu’nun göbeğinde Ses - 1885 dimdik ayakta ve ısrarla yeni oyunlara perde aralıyor. Oyuncuydu, yönetmendi, yazardı ve liderdi. Ortaoyuncular’ın kurucusu olarak çok özel bir ekol yarattı. Büyük usta Ferhan Şensoy, onu kaybedişimizin ikinci yılında evinde, Ses Tiyatrosu’nda yine sahnede anılacak. Ortaoyuncular ekibi sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda “Ustamızı vefatının 2. yıl dönümünde Ses-1885’te bir araya gelip oyunlarını izleyerek anıyoruz” çağrısına yer verdi. Ferhan Şensoy 31 Ağustos, 1 Eylül ve 2 Eylül tarihlerinde üç gün boyunca sahne sanatlarına armağan ettiği “Felek Bir Gün Salakken”, “Ferhangi Şeyler – 1993” ve “Ferhangi Şeyler 2000 oyunlarının barkovizyon gösterimleriyle bir kez daha ‘Ses’ verecek. Ferhan Şensoy’u ekrandan da olsa Ses Tiyatrosu’nda izleme fırsatı sunacak bu özel anma etkinliğinde oyunlar üç seansta tiyatro severlerle ücretsiz olarak buluşacak.

Sonraki Haber