Yazı eylemcisi Ferit Edgü’yü kaybettik
Türk edebiyatında birçok türde eser veren Ferit Edgü hayatını kaybetti. Edgü, yazmayı şöyle açıklamıştı: 'Korkularımı, düşlerimi, düşüşlerimi yazdığım gibi bu eylemi de yazabilirim çünkü yazmak da bir eylemdir.'
Çağdaş Türk Edebiyatının büyük ustası, “Hakkari’de Bir Mevsim”, “Yazmak Eylemi”, “Ah Min-el Aşk”, “Doğu Öyküleri”, “Leş” gibi eserleriyle tanınan Ferit Edgü 88 yaşında hayatını kaybetti. Edgü’nün vefat haberini Everest Yayınları, “Değerli yazarımız Ferit Edgü'yü kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz... Ailesine, okurlarına, tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz…” ifadeleriyle paylaştı. 24 Şubat 1936’da dünyaya gelen Ferit Edgü, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim bölümüne başladı. Edgü daha sonra öğrenim hayatını Paris’te sürdürdü. Ülkesine döndüğünde Mavi dergisinde yazmaya başladı ve bu yazılarla tanındı.
EDEBİYATIN ÇOK YÖNLÜ USTASI
1976'dan 1990 yılına kadar kurduğu Ada Yayınları’nda pek çok yazarın yapıtını ve çevirilerini yayınladı. Çağdaş Türk Edebiyatının usta isimlerinden biri olan Edgü, pek çok türde eserler verdi. Roman türünde “Kimse”, “Hakkari’de Bir Mevsim”, “Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı” eserlerini yayımladı.
Öykü türünde ise “Kaçkınlar”, “Bozgun”, “Av”, “Bir Gemide”, “Çığlık”, “Binbir Hece”, “Doğu Öyküleri”, “İşte Deniz, Maria”, “Do Sesi”, “Avara Kasnak”, “Nijinski Öyküleri”, “Yaralı Zaman”, “Leş”, “Yolun Gittiği Yer” yapıtları okurlarla buluştu. Deneme alanında da eserler veren Edgü özellikle “Tüm Ders Notları” ve “Yazmak Eylemi” eserleriyle tanındı. Usta Yazar ayrıca “Ah Min-el Aşk” ve “Dağ Şiirleri” adlı iki şiir kitabı yayımladı. Edgü son dönemde özellikle küçürek öyküleriyle de dikkat çekmişti.
‘ÇÜNKÜ YAZMAK DA BİR EYLEMDİR’
Çok yönlülüğü, farklı türde verdiği eserlerle ve yayıncılığıyla Türk Edebiyatına çok büyük katkılar yapan Ferit Edgü, tam anlamıyla bir yazı eylemcisiydi. Raymond Queneau'nun “Üslup Alıştırmaları” kitabından esinlenen Edgü, 1970’li yıllarda çok sık yaşanan kepenk kapatma eylemini 101 farklı biçimde yazmıştı. Kitabın son bölümünde Edgü yazmayı şöyle açıklıyor:
“Ama yazabilirim. Korkularımı, kaygılarımı, düşlerimi, düşüşlerimi yazdığım gibi bu eylemi de yazabilirim çünkü yazmak da bir eylemdir.”
‘RENK RENK YAMALI ÇOCUKLAR…’
1964 yılında er-öğretmen olarak Hakkari’nin Pirkanis köyünde yaşadıklarını 1977 yılında roman olarak yayımlar. Edgü romanında bir kış mevsimi boyunca yoksul insanların dünyasını anlatır. Roman daha sonra beyaz perdeye aktarılır. 1982’de Erden Kıral’ın yönettiği filmde Genco Erkal, Rana Cabbar, Erol Demiröz, Berrin Koper, Şerif Sezer, Macit Koper ve Erkan Yücel yer alır. Film Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı Ödülü’ne layık görülür.
Ferit Edgü romanda öğrencileri şöyle anlatır: “Zil çaldı. Çocuklar odaya doluştular, pantolonları yırtık entarileri renk renk yamalardan oluşan, burunları akan, aktıkça burunlarını çeken ya da ellerinin tersiyle silen, gözleri fıldır fıldır dönen, boyuna kendi dillerinde konuşup bağrışan, başka bir dilden bir soru sorduğumda cevaplamayan, sorulu gözlerini korkuyla gözüme diken, başka bir dilden konuştuğumda ağızlarını bıçak açmayan, saçları makasla kırpılmış oğlanlar, uzun saçlı saçlarının dibi bit ve sirkeyle dolu kızlar, ayaklarında taşıt lastiklerinden kesilip biçilmiş ayakkabılar…”
‘GERÇEĞE İHANET ETMEDEN ANLATILABİLİR Mİ?’
“Tüm Ders Notları” kitabında Edgü, yazmaktaki amacını kendi sesinin söyleyebileceği yaratmaya çalışmak şeklinde ifade ediyor;
“Herkesin kendi sesi var. İnce bir ses. Harika bir ses. Doyumsuz bir ses. Çekilmez bir ses. Etkili bir ses. Ne önemi var. Ben, her sese göre bir şarkı, bir türkü, bir ezgi olduğuna inananlardanım. Bu nedenledir ki, şu bet sesim hiçbir zaman üzmedi beni. Sesimi güzelleştirmek için bir çaba da harcamadım. Yalnızca bu sesin söyleyebileceği ezgileri, türküleri yaratmaya çalıştım.”
Edgü bu kitabında şu önemli soruyu da sorar: “Gerçeğe ihanet etmeden anlatılabilir mi?”