FETÖ, Çin'deki örgütlenmeyi çok önemsiyor: FETÖ'nün Ticaret Odası'na sızma çabası
Abdullah Gül ve Ali Babacan, FETÖ'nün TUSKON, TUÇSİAD ve GUTİAD örgütlenmelerinin resmen kurulmasını, Çin hükümetine dayattı. Böylece yasal konum elde ettiler.
CIA maşası Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ),1992 yılından bu yana ABD'nin açık ve kapalı desteğiyle Çin'de yuvalanma imkanı buldu. ABD'nin hedeflerine uygun olarak Çin'e büyük önem verdikleri görünüyor. En yetenekli örgüt elemanlarını Çin'de görevlendirmiş ve en parlak öğrencileri daha dersanelerde iken seçerek Çin'e göndermişlerdi. Çin’de eğitim gören bu öğrencilerin önemli bir kısmı, 15 Temmuz’dan sonra Çin’den acele çıkartılarak ABD’ye götürüldüler. Pensilvanya’da Fetullah Gülen’in karargahında çalışan beş önemli görevlinin Çin’de eğitim gördüğü saptandı.
OKUL AÇMALARINI VATAN PARTİSİ ÖNLEDİ
1997'de Gülen örgütü Çin’de okul açmak için girişimde bulunduğunda ben haftalık Aydınlık dergisinin Haber Müdürü idim. Çin’in Ankara Büyükelçisi Sayın Wu Keming’e Gülen örgütünün CIA ile bağlantılarını sergileyen bir klasör hazırlayıp Vatan Partisi (o zamanki adı İşçi Partisi) aracılığıyla sunduk.
Vatan Partisi'nin Çin Devleti'ni uyarması üzerine okul açmak için kurdukları iki şirket kapatılmış, o zaman bu faaliyetin başında olan Abdullah Aymaz (İsmail Yediler takma ismiyle Zaman gazetesinde yazıları yayınlanan kişi) Çin'i terk etmek zorunda kalmıştır. Abdullah Aymaz, o zaman Gülen Örgütü’nün iki numaralı ismi idi. Şimdi hiyerarşide üç numara.
FETÖ'cüler okul açma izinlerinin iptal edilmesi üzerine yeraltına çekildi, ama 1997-2016 arasında binlerce öğrenci gönderdi, bunları açtıkları onlarca Işıkevler'de eğitimden geçirdi, burslar ve mali yardımla kendilerine bağlı hale getirdiler. 2009 yılında Çin’de aktif 300 “Işıkevi”nin bulunduğu saptandı.
ÇİN’DEKİ CİROLARI 5 MİLYAR DOLARDI
Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliği’nin 2016 yılında yaptığı araştırmaya göre, FETÖ Çin örgütünün yıllık cirosu 5 milyar dolar. Türkiye'deki ve diğer ülkelerdeki bağlantılarını kullanan örgüt, bu çapta ticareti yürütecek bir örgütlenme kurmuştu. FETÖ bu faaliyetten milyonlarca dolar kazandı, 2016’dan sonra hızı kesilse de FETÖ’nün Çin’deki ticari faaliyetleri sürüyor. Türkiye ile ticaretleri 2019 yılında yeniden artmaya başladı. 2020 Eylül ayından itibaren ise, Çin’de daha cesur hale geldiler.
Çin’deki mevcut örgütlenmelerini kullanarak, başta Amerika, Afrika, ve Orta Asya ile yoğun ticaretlerini sürdürüyorlar. ABD, Kanada, Güney Afrika ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’ne Çin’den yapılan ticarette baskın konumlarını sürdürüyorlar.
ABDULLAH GÜL’ÜN BÜYÜK SORUMLULUĞU
Gülen örgütü, Çin’de resmi kurumlar ile ilişkiden kaçınıp, ticaretle faaliyetlerini perdelerken, 2007 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çin’i büyük bir gaflete düşürdü. Abdullah Gül ve Ali Babacan, FETÖ'nün TUSKON, TUÇSİAD ve GUTİAD adlı örgütlenmelerinin Çin’de resmen kurulmasını, Çin hükümetine dayattı. 2007’den itibaren FETÖ’ye yıllardır yeraltında sürdürdükleri faaliyetleri için yasal konum elde etme imkanı kazandırdı.
2007 yılından itibaren Türkiye-Çin ilişkileri FETÖ'ye teslim edilmişti. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin değişik kurumlarından sağlanan mali imkanlarla, onlarca Çin heyetini Türkiye'ye götürmelerine, bakanlık, belediye, ticaret odası vb gibi Türk heyetlerini de Çin'e getirmelerine destek olundu. Hem bu faaliyetlerden büyük paraların örgüt kasasına aktarılmasına hem de Çin'in devlet kurumlarına, kültürel ve ekonomik örgütlerine nüfuz etmelerine imkan sağlandı. TUÇSİAD ve PASİDER’in hazırladığı "Çin'den Türkiye'ye 100 entelektüel" projesiyle Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığının parasal kaynağı ile FETÖ'nün Çin'de etkisi altında bir çevre yaratmasına imkan sağlandı. CIA'nın dünyanın her yanında uyguladığı taktikle, para düşkünü bazı Çinli ünlüler, bu proje sayesinde FETÖ propagandacısı haline getirildi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin parası ve imkanlarıyla Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı'nın aleyhine yalanlar, karalamalar yaymaları için FETÖ'ye mevzi sağlandı.
2015’te Türkiye'de “Paralel Devlet Yapılanması” soruşturması başlayınca, TUÇSİAD kendini gizlemek için, merkezi Hong Kong'da olan Pacific Business Consultancy şirketinin Şanghay'da şubesini açtı, dernek adına yapacakları faaliyetleri, şirket etkinliği adı altında örtme yoluna gitti. Bu faaliyet hala devam ediyor.
ÇİN’DE ÖRGÜTLENME BİÇİMLERİ
Fetullah Gülen Terör Örgütü’nün yurtdışı örgütlenmesi, iki kanaldan yürütülüyor: İşadamları ve öğrenciler. Her kanalın başında bir “ülke sorumlusu” oluyor. Ülke sorumluları, ülke imamına bağlı çalışıyor.
Örgütlenmeyi kolaylaştırmak için Çin, kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmış. Kuzey yönetimine bağlı iller: Pekin, Tianjin, Xian, Lanzhou, Yinchuan. Güney yönetimine bağlı iller: Şanghay, Nanjing, Wuhan, Shenzhen, Guangzhou, Hong Kong, Tayvan.
Yöneticilere “abi” adı veriliyor.
Genellikle kuzey veya güney abilerinden biri, ülke öğrenci ve esnaf sorumlusu oluyor. Çin’in ticari önemi nedeniyle Çin imamı, ülke esnaf sorumluluğunu da üstlenmiş durumda. Çin imamı, bütün ticari faaliyetleri yönetiyor, yönlendiriyor.
Ayrıca, her şehirde bir esnaf bir de öğrenci abisi oluyor.
Ülke imamı, ülke sorumluları ve şehir abileri gizlilik altında çalışıyor. Kendilerini, öğrenci, işadamı vb şeklinde gizliyorlar.
FETÖ’nün oluşturduğu dernek veya konfederasyonların resmi yöneticileri, genellikle bu gizli hiyerarşinin dışında tutuluyor. Kamuoyunda zannedildiğinin tersine resmi temsilciler, örgüt içinde karar verici değiller, verilen kararları uygulamakla yükümlü görevliler. Vitrin işlevi görüyorlar.
HUİ AZINLIK GRUBUNU KALKAN YAPIYORLAR
15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ iki örtü kullanıyor. Birincisi Çin vatandaşı Huiler, ikincisi Orta Asya Cumhuriyetleri’ndeki Kırgız, Azeri, Kazak bağlılarını Çin’de kullanmak. Xian, Yinchuan gibi kentlerde Hui etnik kökenli Çin vatandaşları arasındaki çalışmalarına ağırlık vermişlerdir, onlar aracılığıyla hem ticari çalışmalar yürütüyor hem de örgütlenmelerine örtü oluşturuyorlar.
FETÖ, Çin’de Hui kökenli Çin vatandaşları arasında bir güç yaratmış bulunuyorlar. Huiler, faaliyetlerin devamının güvencesi olarak görülüyor ve FETÖ’nün Çin resmi makamlarıyla ilişkilerinde örtü olarak kullanılıyor.
İKİNCİ ADAMLAR ÖRGÜTÜN BAŞINA GEÇTİ
FETÖ'cülerin ele başları Çin’i terketmek zorunda kalınca, her birimdeki ikinci derecedeki yöneticiler ve geçmişten beri “mahrem” yapıda bulunan örgüt elemanları örgütün yönetimini üstlendiler. Bu kişiler, çoğunlukla CHP’li, İyi Partili ya da hiç siyasetle ilgilenmeyen kişiler olarak Türk toplumuna nüfuz etmeye çalışıyor. Gözü, “Tayyip Erdoğan düşmanlığı” ile kör olmuş CHP'li iş insanlarının bunlara kefil olmasıyla, Türkiye’nin diplomatik temsilciliklerine gidip geliyorlar. Türkiye’nin yargı ve güvenlik güçlerinin Çin’deki takibinin hafiflemesi ile, FETÖ'cüler daha öne çıkmaya başladılar. Son olarak, Çin’de kurulmak istenen Ticaret ve Sanayi Odası girişim komitesine dahi sızdılar.
FETÖ mensubu olduğu bilinen iki kişi, 4 Mart 2022’de Ticaret ve Sanayi Odası’nın kuruluşunda sorumluluk üstlenen şirketleri temsilen Pekin’deki Büyükelçi’yi ziyaret eden 10 kişilik heyetin içinde yer aldılar.