FETÖ'cü polislerin sohbet abisinin cezası onandı

Yargıtay, Kayseri'nin farklı ilçelerinde FETÖ mensubu polislerin sohbet abiliğini yapan ve maddi yardım toplayan eski öğretmene 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan verilen hapis cezası kararını onadı. Kararda sanığın, örgütün nihai amacını bilebilecek durumda olduğu kaydedildi.

Kayseri'nin Yeşilhisar ilçesinde öğretmen olarak görev yapan bir kişi hakkında, görevi sırasında aynı zamanda ilçedeki FETÖ üyesi polis memurlarının sohbet abiliğini yaptığı gerekçesiyle dava açıldı. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın 26 Haziran 2018 tarihli duruşmasında sanık hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hapis cezası verildi. Sanık avukatının istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi 22 Ocak 2020 tarihinde, yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görmedi. Bölge Adliye Mahkemesi bu nedenle, istinaf itirazlarını yerinde görmeyip sanık avukatının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi.

EYLEMLERİ ANLATILDI

Bölge Adliye Mahkemesi kararının ardından sanık avukatı, Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı. Temyiz dilekçesinde özetle, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı savunuldu. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise, sanık avukatının istemini esastan reddederek mahkumiyet kararını onadı. Yargıtay kararında şöyle denildi:

"Sanığın, öğretmen iken, görev yaptığı Yeşilhisar ilçesindeki polis memurlarının sohbet abiliğini yaptığı, maddi yardım toplayıp paraları örgüt içerisindeki bir başkasına verdiği, akabinde İncesu ilçesine tayin olunca da sorumluğundaki polis memurları grubunu bir başkasına devredip, İncesu ilçesinde kendisine verilen polis memurlarından oluşan grubun sohbet abiliğini yapmaya devam ettiği ve faaliyetlerini sürdürdüğü, sosyo külterel durumu ve konumu itibariyle örgütün nihai amacını bilebilecek durumda olması ve örgütün gerçek yüzünün ortaya çıkmasından sonra örgütten ayrıldığına dair hiçbir aşamada beyanı olmayan sanık hakkında TCK'nın hata hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozma öneren tebliğnamedeki düşünceye iştirak olunmamıştır."

'ÖRGÜTÜN NİHAİ AMACINI BİLECEK DURUMDA'

Yargıtay kararının gerekçesinde ayrıca şu ifadelere yer verildi:

"Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak eksiksiz yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanığın sosyo külterel durumu ve örgüt içerisindeki konumu itibariyle örgütün nihai amacını bilebilecek durumda olduğu anlaşılmakla sanık müdafinin ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmediğinden kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır."

Sonraki Haber