FETÖ’cüler: Alpaslan Kuytul, duygularımıza tercüman

Firari FETÖ’cülerden Asım Yıldırım, Youtube kanalında başladığı Konuşma Zamanı isimli programına ilk konuk olarak Alparslan Kuytul’u aldı. Türkiye’nin FETÖ, PKK gibi terör örgütlerine karşı yürütmüş olduğu vatan savaşı sürecini zulüm olarak nitelendiren Yıldırım, “Bu zulmün mağdurlarından birisi de Kuytul Hocaefendi ve Furkan Vakfı” ifadelerini kullandı. Kuytul’u uzun zamandır takip ettiğini söyleyen Yıldırım, Kuytul’un duygularına tercüman olduğunu vurguladı. Yıldırım, Kuytul’u şu sözlerle övdü:

‘DİNLERKEN MUTLU OLUYORUM’

“Ben de uzun zamandan beri takip ediyorum sizi. Genellikle sohbetlerini dinlerken mutlu olduğum birkaç insandan birisiniz. Bazen, ‘vay be Alparslan Hocamız duygularımıza tercüman oldu’ diyerek videolarınıza konuşmalara ben de yerimden eşlik etmiş oluyorum.”

Yıldırım, programda kendisine Kuytul hakkında Twitter üzerinden gelen mesajları da okudu. Gelen mesajlara göre FETÖ’cüler Kuytul’u şu sözlerle kahramanlaştırdı:

“Hakkaniyetli duruşunuz, korkusuz oluşunuz, herkesin sustuğu bir dönemde zulme ve zalime karşı dilsiz şeytan olmamanız, söylemek istediklerimizi mertçe söylemeniz, zulme karşı cesareti, dik duruşu, zalime zalim diye söyleyebilmesi, Kur’anı peygamberi metodla anlatması ve tavizsiz dik duruşu, perde arkasından konuşulanları mikrofondan haykırması, bu kadar susan varken kendisinin hakkı konuşması, samimi cesaretli, haksızlığa tepki koyması ve kral çıplak demesi.”

‘SÖZLERİNİZDEN GURUR DUYDUM’

Programda Kuytul, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün “Aslolan tutuksuz yargılamadır, tutukluluk istisnadır” sözlerine verdiği yanıtta “Sizin bu döneminiz lanetle hatırlanacaktır. Şimdi mi anladınız bütün dünyanın bildiği bir kanun. Günah mı çıkartıyorsunuz” sözleriyle Gül’ü hedef aldı. FETÖ’cü Yıldırım, Kuytul’un Bakan Gül’ü hedef alan sözleri için “Ben de bir kere daha takdir ettim. Gurur da duydum o sözlerinizden dolayı” ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ DERİN DEVLETİN İŞİYMİŞ

Yıldırım, programda Almanya Anayasayı Koruma Kurulu’nun Furkan Vakfı'nı terör listesine alarak takip edilecekler grubuna bağladığını da iddia etti. Kendisine Danimarka Konsolosluğu'nda sorulan “15 Temmuz’u kim yapmış olabilir” sorusuna verdiği yanıtta FETÖ’yü aklayan Kuytul şunları söyledi:

“Kurulun bizimle ilgilendiğini biliyorum. Alman merkezi devletinin böyle bir kararı yok. 4-5 sene önce Alman istihbaratının yayınladığı bir raporda Furkan Vakfı’nın hiçbir selefi örgütle hiçbir terör örgütüyle bağlantısı olmadığını yazmışlardı. Ama zannediyorum ki Türkiye’deki derin güçler oraya etki ediyorlar. 2017’de yurtdışına gitmemi de aynı güçler engellediler.

“2017’de Danimarka Konsolosluğu'nda bana '15 Temmuz’u kim yapmış olabilir' diye sordular. Bu işin içerisinde Türk derin devletinin de olduğuna inandığımı söyledim. Böyle söyleyince bana vize vereceklerine tam tersine 2 sene Danimarka’ya giriş yasağı getirdiler. Bu yasağı 2 sene daha uzattılar. Buradaki birtakım derin güçler benim burada yaptığım konuşmaları Danca’ya çevirerek oraya yolluyor. Ondan dolayı beni kendi ülkelerine almamalarını sağladılar. Almanya’daki de böyle bir şey. Savunma yaptım. Gelen cevapta ‘siz bunları dediniz o yüzden ülkeye giriş yasak’ denildi.”

Programda Kuytul FETÖ operasyonlarını gözdağı olarak nitelendirdi:

“AKP vur dedi, o güçler öldürüyor şu anda. 600 bin kişi hakkında işlem yapılmış. Bu kadar insana operasyon yapılması ne demek oluyor? Korkutmaktan başka bir şey değil. Aynı görüntülerin her gün yüz kanaldan yüz defa gösterilmesi kesinlikle bunu unutturmamak için yapılıyor. Gözdağı vermek için yapıyorlar. İş Tayyip Erdoğan’ın da ötesine geçti.”

CUMHURBAŞKANI’NI HEDEF ALDI

Kuytul, “Şu anda Recep Tayyip Erdoğan karşınızda olsaydı ne demek isterdiniz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi: “Çok zulüm yaptınız. Çok zulme sessiz kaldınız. Ahiretinizi düşünüyorsanız bundan vazgeçin. Yoksa dünyanız da ahiretiniz de berbat olacak. Ama bunu dinler miydi? Sanmıyorum dinleyeceğini.”

GÜLEN’E ÇOK BENZİYORMUŞ

Kuytul, “Karşınızda Fetullah Gülen olsaydı ne söylersiniz?” sorusuna verdiği yanıtta ise FETÖ’den bir tarikat, bir cemaatmiş gibi bahsetti:

“Bu işin, 15 Temmuz’un arkasında onun olduğu söyleniyor. Onun bu konuda söylemek istediklerini dinlemek isterdim. Türkiye’de eğer İslam’a hizmet etmek istiyorsak Kuranı ve peygamberi bir hareket metodu izlemeliyiz. Peygamberlerin hareket metodu nasılsa bugün aynen onu tatbik etmeliyiz. Tevhidi öne çıkartmalıyız. Batıla batıl, hakka hak demeliyiz. Bir yola çıkıyoruz. Bu yolun kırmızı çizgileri benimsenmeli. Biz hangi konularda dik duracağız, nerede müsamahakar olacağız, nerede olmayacağız. Bunları tayin etmek lazım. Yeniden bu hareket metoduna göre şekillenmesi lazım tüm cemaatlerin tarikatların. Ben bu konuları konuşmak isterdim.”

Yıldırım, Kuytul’a şu sözlerle karşılık verdi:

“Hocaefendiyle o kadar çok benzer tarafınız var ki... Fakat sizin yönteminizle onun yönteminde bazı farklılıklar var. Aslında çok ortak noktanız olduğunu bilmenizi isterim.”