FETÖ’de iç kavga: Gülen de hedefte

FETÖ’de iç kavga başladı. Fetullah Gülen de hedefe konulurken, örgütte liderlik kapışması yaşanıyor. Parasal kavgalar gün yüzüne çıktı, Türkiye’deki bazı işletmeleri kendi üstüne geçirenler olduğu belirlendi. Firari FETÖ’cülerin, özellikle de bürokrat kökenlilerin lüks yaşamları tartışılıyor.

15 Temmuz sonrası FETÖ’nün peş peşe darbeler yemesi, örgütün silahlı kanadının önemli ölçüde tasfiye edilmesi, mali kaynakların küçültülmesi örgütte iç kavgaları da beraberinde getirdi. Fetullah Gülen’in iyice yaşlanması ve hasta olması, Amerikalıların örgütü yeniden şekillendirmek için harekete geçmesi, örgüt içi mücadeleyi öne çıkardı.

ÖRGÜT İÇİNDE ÖRGÜTLER

Geçmişte FETÖ ile yakın teması olan ancak 15 Temmuz sonrası örgütle arasına mesafe koyan bir iş insanı FETÖ’nün merkezinde yaşanan kavgalarla ilgili duyduklarını şöyle anlattı:

“15 Temmuz öncesinde büyük hesaplar vardı. Herkes gelecekten çok emindi. Ama 15 Temmuz sonrası hava 180 derece tersine döndü. Örgütte yılların mücadelesinin yanlış bir hamle ile sıfırlandığı görüşü hakim. Emniyet'te, TSK’da, yargıda, iş dünyasındaki kaybın telafisinin mümkün olmadığı konuşuluyor. Bunlarla bağlantılı olarak elde edilen büyük gelir de önemli ölçüde kaybedildi. Belli bir gelire göre hareket eden örgütte, gelirler büyük ölçüde düşünce hesaplar karıştı. Örgüt şimdiye kadar hörgüçten yedi. Ama hazıra dağ dayanmaz. Şimdi ekonomik olarak da sıkıntı yaşanıyor. Amerikalılar örgütün ekonomik olarak çok büyümesinden endişelilerdi. Örgütün kontrolden çıkması tehlikesi üzerinde duruyorlardı. Örgütün küçülmesi belki onların da işine geldi. Ama örgütün bu kadar ağır darbe yiyeceğini hiç hesaplamamışlardı.”

FİRARİLER

Örgütün Türkiye’deki operasyonlarda kullandığı, 15 Temmuz sonrasında da yurt dışına kaçırdığı bürokratların giderek yük haline geldiğini kaydeden FETÖ’yü yakından tanıyan iş insanı, “İlk başta bu kişilere büyük önem verildi. ‘Adamlarımızı harcamayız’ algısı verildi. Bunlar da çok rahat davrandı. Gelen paralarla lüks içinde yaşamaya başladılar. Ama gerek pandemi, gerekse örgütün mali kaynaklarının küçülmesi sonrasında örgüt yöneticileri arasında farklı görüşler ortaya çıktı. Bazı örgüt yöneticilerinin, ‘Bunların görevi bitti. Bundan sonra bize fazla bir katkıları olmaz. Çoğu Avrupa ve Amerika’da yaşıyor. Bunlar bizler gibi hizmet eri değil. Maliyetlerini daha fazla karşılayamayız. Bir çözüm bulmalıyız. En azından bunları çalıştırmalıyız. Buna itiraz edenleri de bırakmalıyız’ görüşünde olduklarını duydum” diye konuştu.

Bu arada eski futbolcu Hakan Şükür gibi paralı kişilerin örgüt içi işlerde dolandırılması ve bu tür olaylar nedeniyle yaşanan tartışmaların da olduğu bildirildi.

EL KONULAN ŞİRKETLER

Örgütte bir başka sorun da el konulan şirketler. Örgütü yakından takip edenlerin verdikleri bilgiler de şöyle:

“Örgütün Türkiye’de çok sayıda şirketi vardı. Bunlar kişiler üzerineydi ve çok gizliydi. Bazı tanınmış markaların sahibi belli isimler gözükse bile gerçek sahibi örgüttü. Oteller, okullar, fabrikalar, ticarethaneler, … 15 Temmuz sonrası şirketlerin ve iş yerlerinin sahibi gibi görünenler üstüne yattı. Geçmişte de benzer olaylar yaşanmıştı. Ama Emniyet kontrol altında iken bu kişilere zor kullanılarak örgütün malları ellerinden alınmıştı. Şimdi bu olanak yok. Ayrıca bir de pandemi eklendi. Elemanlar örgüte zarar göstererek paralara el koydu. İçinde bulunulan durum nedeniyle denetim de yapılamadığından işler iyice sarpa sardı. Çok karmaşık bir durum var. Örgütün malını üçüncü kişilere satanlardan bile söz ediliyor.”

YENİ İTİRAFLAR GELEBİLİR

Amerika’da yaşayan ve uzun yıllardır örgütün faaliyetlerini takip eden bir gazeteci şu değerlendirmeyi yaptı:

“Örgütün altın yılları bitti. Alınan darbe herkesi sarstı. Amerikalılarda da örgütü yeniden düzenleme görüşü hakim. Fetullah Gülen’in durumu eskisi gibi değil. Yerine geçecek ismi kesinlikle Amerikalılar belirleyecek. Zaten başka şansları yok. Şu anda gerilim yüksek. klasik yenilgi sonrası durum yaşanıyor. bu tür örgütlerde tasfiye acımasız olur. Bunu da herkes bilir. Bu nedenle yeni çözülmeler, yeni itiraflar gelebilir.”

ÖRGÜT DÖRT PARÇA

Fetullah Gülen’in durumu da örgüt içi bölünmelerin bir nedeni. Gülen’in iyice yaşlanması ve hastalığı, örgütte Gülen’in yerine gelecek isim konusunda mücadeleyi artırdı. Fetullah Gülen’in yerine geçeceği iddia edilen Şerif Ali Tekalan, Mustafa Özcan, … gibi isimlerin kulis faaliyetlerini yoğunlaştırdıkları, Amerika’nın desteğini almak için de yoğun çaba içinde oldukları öğrenildi.

Hürriyet Gazetesi'nden Toygun Atilla, FETÖ’de yaklaşık bir yıldır süren “iç tartışmayı” haberleştirdi. Atilla’ya göre FETÖ 4 parçaya bölündü. Bunlar:

1) Halen Fetullah Gülen’in yanındaki grup.

2) Mustafa Özcan’ın başını çektiği grup.

3) Son günlerde ‘sahte delil itirafları’yla gündeme gelen Sevgi Akarçeşme ve Bülent Keneş gibi isimlerin yer aldığı grup.

4) Daha çok tabandakilerin elebaşlarına isyanını yansıtan Münferit Fikir Platformu adlı internet sitesinin çatısı altında toplanan grup.

Atilla örgütün 2. adamı olan ve mali yapıyı elinde bulunduran Mustafa Özcan’ın, Fetullah Gülen’e bayrak açtığını, Fetullah Gülen’in yanında Pensilvanya’daki çiftliği yöneten Cevdet Türkyolu, kapatılan Zaman Gazetesi’nin eski genel müdürü Recep Uzunallı, örgütün şûrasından Barbaros Kocakurt, Yusuf Bekmezci ve siyasiler sorumlusu İlhan İşbilen, Suat Yıldırım, Mehmet Durakoğlu, Mehmet Ali Şengül, Hamidullah Bayram Öztürk'ün yer aldığını ifade etti.

Mustafa Özcan’ın ardında ise örgütün yargı imamı Ahmet Kara, Asya sorumlusu Muammer Türkyılmaz, Harun Tokak, Ahmet Kırmiç, Bayram Murat, Menderes Demirci, Şeref Zekai Kolak ve Süleyman Sargın gibi isimler sıralandı.

Toygun Atilla, ‘münferit.net’ (Münferit Fikir Platformu) adı verilen internet sitesinde yayınlanan yazılara da dikkat çekerek, örgüte yakın bu siteden yapılan Fetullah Gülen’e yönelik “Hesap ver” çağrılarına dikkat çekti.

Sonraki Haber