FETÖ’nün akademideki taktikleri

Şırnak Üniversitesi'ndeki akademisyenler, örgüt üyelerinin üniversitelerde kadrolaşma yöntemini sıraladı. Üniversitede hala FETÖ yapılanmasıyla mücadele ettiklerini belirten akademisyenler, nokta atışı ilanlar ile kadro alımları yapılmasına dikkat çekti. Öğretim üyeleri, kadro şartlarını sağlamayan FETÖ şüphelisi isimlerin, akademideki varlıklarını hangi süreçten geçerek sürdürdüklerini şöyle aktardı:

MADDE MADDE AKADEMİDE FETÖ

1) FETÖ’nün devlette etkin olduğu dönemde, örgüt üyelerine akademik kariyer için gerekli olan ALES ve YDS sorularını verildi, sınavları yüksek puanla geçmeleri sağlandı. Örgüt üyeleri, belirlenen üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programlarına alındı.
2) Rektörler, ihtiyaç olmamasına rağmen bazı bölümlerde özel ilanlar açarak şüpheli isimleri araştırma görevlisi kadrosuna aldı.
3) Araştırma görevlisi yapılan kişilerin tezlerini, FETÖ iltisaklı kişilerin oluşturdukları tez ve makale yazma ekiplerine hazırlattılar. Böylelikle kısa sürede doktora eğitimlerini tamamlamaları sağlandı.
4) Bu kişilerin zorluk yaşamaması için tez danışman hocaları, yeterlilik ve tez izleme komisyon üyeleri, savunma jürilerinin hepsi FETÖ şüphelisi isimlerden oluşturuldu.
5) Doktorası biten isimler, Rektörler, Dekanlar ve Personel Daire Başkanları üzerinden kişiye özel maddeli ilanlarla doktor öğretim üyesi yapıldı.
6) Doktor öğretim üyelerinin hızla profesörlüğe yükseltilmeleri için FETÖ'yle bağlantısı olan akademik danışmanlık şirketleri ya da yayınevleri üzerinden kurdukları ulusal ve uluslararası akademik yayın şirketlerinde bu kişiler adına kısa zamanda çok sayıda makale ve kitap bölümü yazdırıldı.
7) FETÖ elamanları adına yazılan yayınlar FETÖ'nün yurt içinde yurtdışında kurduğu, üniversitelerin kurduğu dergilerde olmak üzere birçok yayınevi ve dergilerde ardı ardına yayınlandı. FETÖ'nün Uluslararası yayın evlerinde kitap bölümleri hızlıca basıldı. Normal bir akademisyenin 10 yılda yapabileceği akademik yayınları FETÖ'cü akademik personeller 1 en geç 2 yıl içerisinde yaptırdılar.
8) Yıllarca aynı konular üzerinden çok sayıda benzer makale, bildiriler yazdırdılar. Böylece doçentlik kriterlerini hızla sağlayarak 5 yıl sonra profesör olmaları sağlandı.
9) “Atıf çetesi” kurarak doçent yapmak istedikleri kişiler için hazırlanan yayınlara diğer FETÖ şüphelisi akademisyenler atıf yaptı. Birbirlerine akademi camiasında itibar kazandırmaya çalıştılar. Bununla beraber üniversitelerde akademik teşvik ödeneği almaları ve TÜBİTAK benzeri kuruluşlarda yüksek teşvik ücretleri almaları sağlandı.
10) Doçent ve profesör yapılan kişiler, bölüm başkanlığı, dekan, dekan yardımcılığı, Akademik Değerlendirme Kurulu üyeliği, rektör yardımcılığı, enstitü müdürlüğü, senatörlük, fakülte yönetim kurulu üyeliğine getirildi.
11) Üniversite idari kadrolarında benzer sistem uygulandı. Şeflik için yapılan yazılı sınavda yüksek alan isimler sözlü sınavlarda elendi, FETÖ şüphelisi isimlerin sınavı geçmesi sağlandı. Sonrasında bu kişiler, şube müdürü ve daire başkanlığı görevlerine getirildi.
12) Şırnak Üniversitesinde de bu yöntemler uygulandı. Bölümler kişiye özel ilanlarla dolduruldu. Personel Daire Başkanı Osman Köse ile FETÖ imamı Bedirhan Önem arasındaki ilişki ortaya çıkmasına rağmen üniversite yönetimince hiçbir işlem yapılmadı. FETÖ bağlantısı olan isimlerin üst düzey görevlere getirilmesi ülkemizdeki tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.