FETÖ'nün 'mülkiye yapılanması'ndaki kuralları deşifre oldu

Erzurum'da, FETÖ'nün 'büyük bölge mülkiye yapılanması'nda yer aldığı iddiasıyla tutuklanan, Muş'un Hasköy ilçesi eski Kaymakamı Ahmet Özkan'ın yargılanmasına başlandı.

İddianamede ifadesine yer verilen, itirafçı, 'Van- Hakkari illeri küçük bölge mülkiye imamı', 'Hamza' kod adlı Orhan I., "'Erzurum büyük bölgesi mülkiye imamı' 'Harun' kod adlı şahıs, sorumluluğumdaki kişilerin konumları gereği dikkat etmem gereken tüm hususları açıkladı. Bunlardan biri 'İrtibat kurulacak mülki amir, hizmetten kopmuş ise ve ulaşılamıyorsa halktan biri gibi makamına gidilip orada ziyaret edilecek' şeklindeydi" dedi.

'Erzurum büyük bölgesi mülkiye yapılanması'nda yer aldığı ve örgütün şifreli haberleşme programını kullandığı iddiasıyla açığa alınan Ahmet Özkan, gözaltına alındı. Özkan, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 6 Temmuz'da tutuklanarak, cezaevine konuldu.

Tutuklu sanık Ahmet Özkan hakkında, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede; 'Erzurum büyük bölge'ye bağlı, 'Van- Hakkari illeri küçük bölge mülkiye imamı', 'Hamza' kod adlı Orhan I.'nın itiraflarına yer verildi. 'Erzurum büyük bölgesi mülkiye imamı'nın 'Harun' kod adlı Feramuz Hakan Durukal olduğunu kaydeden Orhan I., "'Harun' isimli şahısla görüşmek üzere Erzurum'a geldim. Bana 'Siz Van'da olacaksınız, daha sonra tam olarak görevinizi açıklayacağız. Orada kendine ev bak. Tayinler açıklanana kadar kimseye söyleme' dedi. Bana tutacağım evin güzel olması, misafir ağırlanabilecek kadar geniş olması, en az 3+1 olması şeklinde telkinlerde bulundu. Evi tuttum ve tam olarak 2015 yılı Ağustos sonu itibarıyla Van'a taşındım" dedi.

ÖRGÜT ÜYESİNE VERİLEN TALİMATLAR

'Mülkiye yapılanması' ile ilk irtibatının, 'Harun' kod adlı kişinin Van'a gelmesiyle başladığını belirten Orhan I., şunları kaydetti:

"Yaptığımız görüşmede benim sorumluluk alanımın mülki idare alanı olduğunu, sorumluluğumdaki kişilerin konumları gereği dikkat etmem gereken tüm hususları açıkladı. Bunlar, 'Bu kişiler önemli mülki idare amirleridir. Kesinlikle onları şahsi cep telefonundan aramayacaksın. Onlar da senin şahsi numaranı bilmeyecek ve aramayacak. Kendi kişisel bilgilerini gizleyeceksin, ismini dahi söyleyemeyeceksin hatta 'Hamza' ismini kullanacaksın. Mülki idare amirleri ile mümkün mertebe eşli davet edip bu şekilde görüşme yolunu tercih edeceksin. Bu şahısların eşleri hizmeti bilmeyebilir bu nedenle eşin üzerinden çok da fazla cemaat konularına girmeden dini bilgiler üzerinden samimiyet oluşturulsun. Mülki idare amirleri ile kesinlikle dışarıda görüşmeyeceksin. Görsen selam dahi vermeyeceksin, onların evine gitmeyeceksin, ilk görüşme bir kereye mahsus dışarıda olsa da sonrasında sadece senin evinde görüşeceksin. İrtibat kurulacak mülki amir, hizmetten kopmuş ise ve ulaşılamıyorsa halktan biri gibi makamına gidilip orada ziyaret edilecek. Yapılan görüşmelerde örgüt lideri Fethullah Gülen'in 'Bamteli' isimli sohbetin videosunun izletilecek ya da 'Kırık testi' isimli yazıları okutulacak. Sonrasında yine 'Risale-i Nur' kitabı ve dini kitaplar üzerinden dini bilgiler aktarılacak' diye talimatlar verdi. Bütün bunların genel kurallar olduğunu açıkladı ve ilk görüşmemiz bu şekilde sona erdi."

KAYMAKAMLARA 'HÜKÜMETİN YILDIZINI PARLATMAYIN' TALİMATI

Evinde yaptığı sohbet toplantılarına katılan kaymakamların isimlerini tek tek açıklayan Orhan I., şu itiraflarda bulundu:

"Kaymakamlara işleri ile alakalı herhangi bir talimat vermedim. 'Harun' isimli şahıs, bana sorumluğum ki kaymakamlara, görevleri esnasında hiçbir yerde hükümet aleyhine konuşulmaması gerektiğini, yine hükümete bağlı vali ya da belediye başkanı ile takışıp sıkıntı yaşamamalarını iletmemi söyledi. Bunun haricinde görevleri esnasında çok fazla geri planda kalınmaması gerektiği ancak öyle hükümetin yıldızını parlatacak kadar da ön planda olup fazlaca çaba göstermemeleri gerektiğini, ortada bir konumda kendilerini gizlemeleri gerektiğini bildirmemi istiyordu. Ben de bu talimatları aynı şekilde sorumlu olduğum kaymakamlara anlatıyordum. 'Harun', örgüt jargonu ile kaymakamların beslenmelerine dikkat etmem gerektiğini anlatıyordu. Buradaki kasıt örgütün temel prensiplerini oluşturan değerlerin yani örgüt liderinin kitaplarının, videolarının izlettirilmesi bu ideolojiye bağlı kalınmasının sağlanması yönünde bu faaliyetlere ara verilmemesini istiyordu. 'Harun' bir keresinde, kaymakamların evlerinde örgütsel dokümanlar bulundurmamaları nedeniyle onlara tablet dağıtmamı gerekirse bizim almamızı söyledi. Sorumlu olduğum kaymakamlara bu tabletleri dağıttım. Tabletlere tüm programlar yüklenmişti. Erzurum bölgenin merkezi olan bir ildir. Terör örgütünün sivil yapılanmasında Erzurum merkezine birçok ilin bağlı olduğunu biliyorum. Hakkari'den, Karadeniz'e uzanan bir hat boyunca geniş bir bölge bulunmaktadır."

Sonraki Haber