NATO görevine gidip Fetullah’la görüştüler
Darbe girişiminin ardından açılan davalarda FETÖ’nün NATO, Gladyo ve yabancı istihbarat servisleriyle olan ilişkisi ortaya serildi. Davalar 15 Temmuz gecesini de aydınlattı.
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin hazırlanan davaların önemli bir bölümünde verilen kararlar kesinleşti. İddianamelerde FETÖ’nün ABD ile olan bağı da net şekilde ortaya konulurken 15 Temmuz ile ABD ve NATO arasındaki bağa ilişkin de önemli deliller yer aldı.
‘YABANCI İSTİHBARAT SERVİSLERİYLE İRTİBATLI’
Darbe girişiminin en kritik davalarından birisi olan 15 Temmuz’da Genelkurmay karargahında yaşanan eylemlere ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “FETÖ’nün yabancı istihbarat servisleri ile irtibatı çok açıktır.” tespiti yapıldı. İddianamede şöyle denildi:
“Yurt dışında okullar ve eğitim kurumları açıp daha sonra birçok alanda ticari faaliyet yürüten F. Gülen, evrensel düşüncelere uyumlu olarak ve küresel güçlerin emrinde örgütünü yönetebilmektedir. Türk Cumhuriyetlerinde açtığı okullarında, diplomatik pasaportlu Amerikalı CIA ajanlarını İngilizce öğretmeni olarak istihdam etmiştir. Yabancı ülkelerden destek alabilmek için onlarla işbirliği içinde olmuştur. Bu nedenle Fetullah Gülen’in, AB, ABD ve İsrail adına ve istihbarat örgütlerine çalıştığı, CIA ajanı olduğu, onlara istihbarat sağladığı iddiasını doğrulayan birçok delil bulunmaktadır. FBI, resmi internet sitesinde, işbirliği içinde oldukları gruplar arasında Fetullah Gülen örgütünü de saymaktadır.”
‘ASKERİ BİLGİLERİ NATO’YA SERVİS ETTİLER’
İddianamede, askeri okullardan mezun olan TSK personeli içerisinde en güvenilen FETÖ mensuplarının, Kuvvet Komutanlıklarının en önemli bölümlerine, kritik yurtdışı ataşelik ve NATO görevlerine tayinlerinin yapıldığı ve bu kişilerin buralarda kadrolaştığı kaydedilerek şu ifadelere yer verildi:
“Yurtdışı görevlere seçilerek NATO kadrolarına atanan FETÖ/PDY mensubu subayların bazı millî ve askerî bilgileri, gerek NATO makamlarına servis ettikleri gerekse de millî menfaatlerimizin söz konusu olduğu bazı konuların örgütün istediği şekilde gerçekleşmesini sağlayacak şekilde kullandıkları tespit edilmiştir. 15 Temmuz sürecinde bu personel FETÖ ile mücadele kapsamında yürütülen faaliyetleri de çarpıtarak NATO nezdinde Türkiye’yi zor durumda bırakmaya çalışmaktadırlar. Bu çabalar sonucunda NATO’da görevli üst düzey bazı yetkililer tarafından uluslararası arenada Türkiye aleyhinde kamuoyu oluşturmaya yönelik beyanatlar verilmekte, bunlar zaman zaman yerli ve yabancı medyada da yer almaktadır.”
‘NATO GÖREVLERİNE GİDEN SAYISI ARTTI’
İddianamede ayrıca son 15 yılda ABD’ye yüksek lisans ve doktora maksatlı eğitime veya bu ülkedeki millî veya NATO daimi görevlerine gönderilenlerin sayısının sürekli arttığı belirtilerek şu tespitler yapılmıştı:
“Bu personelden darbe girişimine fiilen iştirak eden FETÖ ile iltisaklı olduğu tespit edilenlerin oranı dikkat çekecek boyutta yüksektir. Askeri personelin ABD’de Fetullah Gülen’e yapacağı ziyaretler, bu ülkede bulunan askeri mahrem hizmetler imamları tarafından organize edilir. Hangi personelin Fetullah Gülen’le görüşeceğine karar verilmesinden sonra, tespit edilen isimlerin ya turistik ya da NATO kapsamında ABD’ye gidişleri ayarlanır ve Fetullah Gülen’le görüşmeleri sağlanır.”
HAVA TRAFİĞİ NATO’YA KAPATILMIŞTI
15 Temmuz darbe girişiminin en kritik davası olan Akıncı Üssü iddianamesinde de çarpıcı bilgiler yer aldı. İddianamede 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece saat 02.19’da Eskişehir BHHM’den Türk hava trafiğini NATO’nun görmemesi için NATO’ya kapatma talimatının verildiği belirtilmişti. Talimatı veren Kurmay Albay İsmail Üner tanık olarak verdiği ifadede bu konuya ilişkin, “Bu talimatı, ben görüntünün Türkiye’nin aleyhinde kullanılmaması için verdim.” diye konuşmuştu.
İNCİRLİK KOMUTANININ ABD’DEN İSTEĞİ
Akıncı Üssü davasında mahkemenin gerekçeli kararında İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van’ın faaliyetlerine değinilmişti. Halkı bombalayan savaş uçaklarına Bekir Ercan Van’ın talimatıyla, İncirlik’ten yakıt ikmali tankeri gönderildiği belirlenmişti. Van’ın yakalanması için Tuğgeneral İrfan Özsert’in görevlendirildiği anlatılan kararda, “Daha sonra Merkez Komutanlığı personeli ve Adana Emniyet Müdürlüğü TEM Şube personelinin Üs Komutanlığına geldiği, Bekir Ercan Van’ın saat 10.30 sıralarında ABD Üs Harekat Merkezinde ABD’li Üs Komutanı Albay Red Walker ile beraber bulunduğu” ifade edildi. İddianamede ayrıca, Van’ın ABD’li Albay Walker’a pasaportunu göstererek kendisini uçakla Almanya’ya göndermesini istediği de bildirildi.
‘NATO’NUN ONAYI VAR’
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 15 Temmuz iddianamesinde de şu bilgiler yer aldı:
“15 Temmuz 2016 tarihinde şüpheli Murat Yıldız, Mustafa Aras, Onur Demircan ve Serdar Kaya’nın, Serdar Kaya’ya ait Etimesgut Bağlıca’daki evde buluştukları, başka dosyadan yargılanan Uğur Özüdoğru ve Ramazan Genç’in de orada oldukları, aralarında konuşurken Ramazan Genç’in eliyle omzunu işaret etmek suretiyle askerleri kastederek ‘...amcalar Amerika ile anlaşmış duruma müdahale etmeye karar vermişler..., bütün komuta kademesi anlaştı, Amerika’nın izni var, NATO’nun onayı var...’dediği, askerlerin darbe yapacağını, TRT ve TÜRKSAT’a gidecek askerlerin teknik desteğe ihtiyaçları olduğunu, askerlerin gelip alacaklarını, ilgili yere götüreceklerini söylediği, aralarında söz konusu teknik desteği vermek üzere anlaştıkları...”
ABD KAYITLARI VERMEDİ
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin açılan Akıncı Üssü davasının ek klasörlerinde, Adana Cumhuriyet Başsavcılığından gelen ve giden yazışmalara da yer verildi. Buna göre; Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanlığı 10’uncu Tanker Üs Komutanlığından 15-16 Temmuz 2016 tarihlerine ait 48 saatlik Radar Yaklaşım ve Kontrol (RAPCON) kayıtlarını talep etti. 10’uncu Tanker Üs Komutanlığı da söz konusu kayıtları, ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı 39. Hava Üssü’nden talep etti. Ancak dönemin 39. Hava Üssü Komutanı Albay Walker, 10’uncu Tanker Üs Komutanlığına gönderdiği yazıda bu talebi karşılayamayacaklarını bildirdi.
ABD KONSOLOSLUĞUNDAN ADİL ÖKSÜZ ARAMASI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan bilgilendirmede, 21 Temmuz 2016 tarihinde saat 10.22’de ABD İstanbul Başkonsolosluğu adına kayıtlı numaradan FETÖ’nün sivil imamlarından Adil Öksüz’ün cep telefonunun arandığına dair kayıt olduğu kaydedildi. FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz darbe girişimi gecesi Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının rehin tutulduğu Akıncı Üssü’ndeydi.
ŞEHİT KORGENERAL İNCİRLİK’İ İŞARET ETTİ
2021 yılında helikopter kazasında şehit olan 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş, 15 Temmuz darbe girişiminde “Bizim birliğimizden bir olay beklemeyin, İncirlik Üssü’ne bakın” demişti. Erbaş, darbe girişimi sırasında saat 02.26’da birlik komutanlarına WhatsApp’tan, “Fason darbe girişimi fiyaskodur. Emir komuta silsilesi eskisi gibi sürecektir. Hiçbir komutan arkadaşım milletine küfür ettirecek bir harekete kalkışmayacaktır. Benim emrim alınmadan kimse bir yere ayrılmayacaktır. Bu hain girişim fiyaskoyla sonuçlandırılmıştır. Allah bu millete bugünleri bir daha yaşatmasın.” diye yazmıştı. Erbaş ayrıca darbe girişimi sırasında şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Adana Valisi Mahmut Demirtaş ile ilk görüşmemizde bizim birliğimizden bir olay beklemeyin, İncirlik Üssü’ne bakın. Gerekirse İl Emniyet Müdürü’nü o bölgeye sevk edin ve ana kapıları araçlarla kapattırırsanız iyi olur dedim.”