FETÖ'nün yaptığını yaptılar: Danıştay cinayeti Ergenekon'la birleştirildi
Ankara ve İstanbul ağır ceza mahkemeleri arasındaki 'yetki uyuşmazlığı' nedeniyle Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne giden Danıştay cinayeti dosyası yeniden Ergenekon davasıyla birleştirildi. Kararı Aydınlık'a değerlendiren Avukat Nusret Senem, 'Yargıtay FETÖ'nün rolünü karartmıştır' dedi.
Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in yaşamını yitirdiği, 4 kişinin yaralandığı 17 Mayıs 2006'da düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin Danıştay davası yeniden Ergenekon davasıyla birleştirildi.
Daha önce Danıştay cinayetini Ergenekon ana davasından ayıran İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi ile dosyanın gönderildiği Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki “yetki uyuşmazlığına” ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesi kararını verdi. Daire, Danıştay cinayeti dosyasının yeniden Ergenekon davasıyla birleştirilmesine hükmetti. Yargıtay ilamında, “İncelenen dosya içeriğine, sanıkların üzerine atılı suçların niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine, CMK'nın 10/3. maddesi hükmüne ve Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 22 Haziran 2017 günü verdiği yetkisizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine” karar verildiği bildirildi.
Böylece, FETÖ'nün bir zamanlar Ergenekon'dan bir silahlı terör örgütü yaratmak amacıyla davaya 'monte' ettiği Danıştay cinayeti dosyası yeniden Ergenekon davasıyla birleştirilmiş oldu.
'YARGITAY FETÖ'NÜN ROLÜNÜ KARARTMIŞTIR'
Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin birleştirme kararını Aydınlık'a değerlendiren Avukat Nusret Senem, şunları kaydetti:
“Örgüt suçu yönünden Ergenekon davasıyla, Danıştay cinayeti yönünden de Ankara'daki mahkeme karar vermişti. Danıştay olayında bir örgüt var. O örgüt FETÖ'dür. Örgüt yönünü Ankara'daki Danıştay davasının görmesi gerekirdi. Yargıtay'ın verdiği karar son derece yanlış. Bu karar olayın FETÖ yönünü karartmıştır. Ergenekon diye bir örgüt olmadığını Yargıtay zaten saptamıştı. Ergenekon'la Danıştay davasını birleştiren kişi Osman Yıldırım'dı. Osman Yıldırım FETÖ'cü polislerin kullandığı bir isimdi. Dolayısıyla Alparlan Arslan'ı ve Osman Yıldırım'ı da aklamış oluyorlar. Alparslan Arslan Ergenekon duruşmasında FETÖ'yle bağını itiraf edip, Fetullah Gülen'den özür dilediğini ifade etmişti. Danıştay cinayetinde hakimlerin adresini veren Fetullah Gülen'in yeğeni Kemalettin Gülen'in de olaydaki rolünü aklamış oluyorlar. Yargıtay FETÖ'nün olayla ilgili rolünü karartacak bir karar vermiştir.”
DAVANIN GEÇMİŞİ...
FETÖ'CÜ YARGI 'ERGENEKON'LA BİRLEŞTİRDİ
Danıştay cinayetiyle ilgili ilk olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11 Temmuz 2006 tarihli iddianamesiyle 'silahlı örgüt kurmak, yönetmek, üye olmak, anayasayı ihlal, nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, patlayıcı madde temin etme, atma, 6136 sayılı yasaya muhalefet, özel ve kamu mallarına zarar vermek ve örgüte yardım' suçlarından dava açıldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada Alparslan Arslan, Süleyman Esen, Salih Kurter (öldü), Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu ve Aykut Metin Şükre sanık olarak yer aldı. Dava 13 Şubat 2008'de karara bağlandı. Sanıklar Alparslan Arslan, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır ve Tekin Irşi mahkûm edildi. Sanık Aykut Metin Şükre'nin suç örgütüne üye olmak suçundan beraatına, sanıklar Ayhan Parlak ve Salih Kurter'in de atılı suçlardan beraatlarına karar verildi.
FETÖ'nün Yargıtay'da en etkili olduğu 9. Daire 16 Aralık 2008'de kararı bozdu.
Danıştay davası sanıkları ile dönemin özel yetkili (kapatılan) İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon davası sanıkları arasında “hukuki ve fiili irtibat bulunduğu” iddia edildi. Dava 18 Mayıs 2009'da Ergenekon ana davasıyla birleştirildi. Ergenekon davası 5 Ağustos 2013 tarihinde karara bağlandı.
YARGITAY 16. CEZA DAİRE: BU TÜR DAVALAR DOSYADAN TEFRİK EDİLMELİ
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 21 Nisan 2016'da Ergenekon davasını 'usul' ve 'esastan' bozdu. Yüksek Mahkeme, "Ergenekon terör örgütü"nün, kim tarafından ne zaman kurulduğunun, suçlarının, hiyerarşik yapısının ortaya konulmaması, liderinin belli olmaması gibi nedenlerle yerel mahkemenin "Ergenekon terör örgütü" kabulünde isabet bulunmadığına hükmetti. Ayrıca, 'Danıştay saldırısı davası sanıkları ile Ergenekon davası sanıkları arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle ispat edilemediğine' vurgu yapan 16. Ceza Dairesi “Bu tür davalar ana dosyadan tefrik edilerek karara çıkarılmalıdır” dedi.
İSTANBUL 'YETKİSİZLİK' KARARIYLA ANKARA'YA YOLLADI
Bunun üzerine dava İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlandı. Mahkeme 21 Haziran 2017'deki ilk duruşmada “yetkisizlik” kararıyla Danıştay cinayeti dosyasının Ergenekon davasından ayrılmasına hükmetti. Mahkeme gerekçesinde, “Danıştay saldırısının varlığı iddia edilen Ergenekon terör örgütünün faaliyeti kapsamında gerçekleştiğine dair somut delil bulunmadığından davaların bir arada yürütülmesinin yargılamanın makul sürede bitirilmesini güçleştirerek usul ekonomisine aykırı olacağına” dikkat çekti. Bu nedenle de Danıştay cinayeti ile ilgili sanıkların ve davalarının suçun işlendiği yer itibariyle yetkili olduğu Ankara Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
ANKARA HALA 'ÖRGÜT VARSA' DİYOR!
Dosyanın gönderildiği Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi ise, 12 Ocak 2018 günkü duruşmada verdiği ara kararla, Danıştay cinayeti ile Ergenekon davasının yeniden birleştirilmesini istedi. Mahkeme gerekçesinde, Danıştay dosyası sanıklarının Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırı eyleminden bağımsız düşünülemeyeceğini savundu. Mahkeme, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 'Ergenekon diye bir örgüt yok' tespitine rağmen, gerekçeli kararında şu ifadeleri kullandı: “İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesince herhangi bir örgütün bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi zorunludur. Bunun değerlendirilmesi için de Danıştay saldırısı failleri, iştirak edenleri ile azmettiricisi olduğu iddia olunan sanıklarının örgüt faaliyeti kapsamında varsa eylemlerinin de birlikte değerlendirerek sonuca varılması zaruridir.”
Mahkeme heyeti, "anayasayı ihlal", "silahlı terör örgütü", "mala zarar verme", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" ve "patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından dosyanın ayrılmasına ve yetkisizlik kararıyla İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Ancak İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme talebine muvafakat vermemesi nedeniyle yetki uyuşmazlığının çözümü için dosya Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderildi. Ankara'daki mahkeme, Danıştay saldırısı davası kapsamındaki "adam öldürme", "adam öldürmeye teşebbüs" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarıyla alakası bulunan sanıklara ilişkin yargılamayı ise sürdürmeyi karara bağladı.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin birleştirme kararıyla Danıştay cinayeti Ergenekon ana davasıyla birlikte görülmeye devam edecek.