Feyzioğlu zamanlamaya dikkat çekti: Kışkırtma Tahran ve Soçi'den sonra arttı

Eski Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Radyo Sputnik’te yayınlanan “Ankara Farkı” programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:

“Tahran Zirvesi’nden sonra peşpeşe olaylar yaşadık. Zaho olayı, arkasından Irak’ta yaşananlar… Suriye’de Türk askerine yönelik saldırılar… KPSS skandalı, cemevlerine saldırı… Saldırıların amacını iyi anlamak lazım. Bunların iktidara yaramadığı açık. Dolu dizgin seçime gidiliyor. Devlete yönelik operasyonları, devletin çökertilmesini, zayıf gösterilmesini ve devletin halkla karşı karşıya getirilmesini isteyen mebzul miktarda yasa dışı yapılanma Türkiye’de mevcut. Meşru siyaset yapanlar dikkatli hareket etmeli. Çünkü devletin çatısını çökertirseniz altında meşru olan her şey kalır.

“Cemevlerine saldırı devletle Alevi vatandaşlarımızı karşı karşıya getirme stratejisidir. Hemen bot hesaplardan saldırı başladı ve siyasi partilerle devleti iç içe geçirme, karıştırma, siyasi iktidarla devleti bir tutma ve dolayısıyla seçimde de devlet karşıtlığı üzerinden bir gruba, muhalefet cephesine prim yaptırma var. Bu terör örgütlerinin her türlü eylemini elimizin tersiyle itmemiz lazım. Bana yarıyor ya da rakibime zarar veriyor düşüncesiyle devlete zarar veren hiçbir hareketin arkasında olamayız.

TÜRKİYE YOL AYRIMINDA

“Türkiye kararlı, güçlü bir iradeyle kendi yolunda yürümeye devam ettikçe, ‘önceliğim milli menfaatimdir’ dediği sürece bu tür provokasyonlarla karşılaşacağız. Türkiye 100-150 yılını şekillendirecek bir yol ayrımına geldi. Ya başkalarının milli menfaatlerine aracı olacağız ya da kendi milli menfaatlerimizi yükselteceğiz ve onların arkasında dimdik duracağız. Bu da Türkiye’nin şu an izlediği dış politikanın devam etmesini gerektiriyor. Elbette Batı ile Avrupa ile ABD ile çok eski ilişkilerimiz vardır. Fakat bölgede Rusya ve İran ile komşuluğumuz Avrupa devletlerinin ve ABD’nin kurulmasından yüzlerce yıl öteye gider. O devletler dünyada değilken bizim bu bölgede varlığımız söz konusudur, Rusya ile ilişkimiz söz konusudur, İran ile ilişkimiz vardır. Çıkarların da ortak olduğunun altını çizmemiz ve bu görüşmelerle ki doğru yapılmaktadır teyit etmemiz lazımdır.

'LİBYA’DA BULUNMAMIZ ABD’Yİ RAHATSIZ EDER'

Meşru Libya hükümetinin ayakta kalmasını sağlayan Türkiye, o meşru hükümetle Akdeniz’in doğal gaz bulunacak alanlarını belirleme anlaşmasını yapan Türkiye. Muhalefet partimiz iktidar olma iddiasında değil mi? Tezkereye ‘Hayır’ diyor, yani ‘Sen burada asker bulunduramazsın’ diyor. Dolayısıyla ‘Bu anlaşmayı imzalayamazsın’ diyor, ‘Doğu Akdeniz’deki haklarını ABD ve Avrupa öncülüğündeki emperyal güçlere devredeceksin’ diyor. Libya’da asker bulundurulmasına hayır demesinin birisi bana izahını versin. Libya’da bizim doğal gaz yataklarımızı korumak için askeri güç bulundurmamızın rahatsız ettiği kimdir? ABD’dir, Batılı güçlerdir. O zaman ana muhalefet buna ‘Hayır’ diyerek , onlara mesaj gönderiyor. ‘Ben Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yataklarından vazgeçeceğim, hayır oyumla bunu size ispatlıyorum’ diyor.

ARKADA ABD VAR

HDP/PKK’nın arkasındaki güç ABD. Devletler başka devletlerin özgür iradeleriyle kendi milli menfaatlerini yükseltmesini ve savunmasını istemeyebilirler, bunu anlayabilirim. Kabul ederim demiyorum, anlayabilirim. Buna izin vermemek de müdahale edilen, hedefe konulan devlete ve o devletin milletine aittir. O milletin parçalarının oluşturduğu siyasi partilerin bu sebeple milli duruş sergilemesi gerekir.

MEHMET ALİ ÇELEBİ’YE LİNÇ KAMPANYASI

Feyzioğlu CHP’den istifa ettikten sonra Memleket Partisi’ne katılan, daha sonra Bağımsız Milletvekili olan Mehmet Ali Çelebi ile ilgili tartışmalarla ilgili de şunları söyledi:

“Mehmet Ali Çelebi teğmenken FETÖ kumpasıyla Silivri’de çok uzun süre hapis yatırılmış ve FETÖ tarafından başı ezilmek istenmiş genç bir Türk Subayı idi. Kumpas davalarında bir bedel ödedi. CHP Genel Başkanı KHK ihracı mağdurlarının tamamını devletin kadrolarına alacağız demesi ne demek biliyor musunuz? Çelebi’yi içeri atan FETÖ’cü polisleri, bizim kelle koltukta, göğsümüzü siper ederek mücadele ettiğimiz FETÖ’cü hakimleri tekrar göreve başlatacağız demektir. Çelebi’ye linç kampanyasının geliştiricileri de FETÖ botları oldu.”

‘CUMHURBAŞKANI ADAYINDA HDP'YLE UZLAŞACAKLAR'

Prof. Dr. Feyzioğlu “Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağına” ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı:

“Kandil’in talimatıyla HDP kime ‘Evet’ derse o olacak. Çünkü ana muhalefet partisinin üst yönetimi Türkiye’nin en temel dış politika hamlelerinde ‘Hayır’ diyor mu, demiyor mu? Türkiye’nin tahıl koridoru anlaşmasına burun kıvırmalar, Türkiye’nin aracılığına burun kıvırmalar neden? Çünkü Türkiye’yi o etkili konumda görmekten gurur duymak yerine, ‘Eyvah’ diyorlar. Benim içerlediğim; Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş olmakla haklı olarak övünmesi gereken bir siyasi partinin bu olumlu gelişmelere burun kıvırmasıdır. HDP kendi adayını çıkarsa bile bu 'Biz HDP ile yol yürümüyoruz' demek için çıkartılacaktır. Seçimin 2. tura kalması halinde HDP’nin zaten güle oynaya oy vereceği bir aday üzerinde önceden anlaşmış olacaklardır.”

Sonraki Haber