Filistin bayrağı yasak donsuz çıkmak serbest

Filistin bayrağı yasaklandı. Batı kuklası Ukrayna 3’üncü, soykırımcı İsrail 5’inci yapıldı. Birincilik etekle şarkı söyleyen İsviçreli erkek yarışmacıya verildi. Finlandiyalı şarkıcı sahneye yarı çıplak çıktı. İspanya ekibi de erkek dansçılara tanga giydirdi. İşte Batı medeniyeti

MARJİNALLİK GİDEREK ARTIYOR

Dünya kamuoyunda sanattan çok siyasi sonuçları ile bilinen Eurovision’un bu yıl en olaylı yarışmalarından biri yapıldı. 25 ülkenin şarkılarından çok sapkınlık konuşuldu. LGBT propagandası azgınca yapıldı. Daha önceki tavuk dansı, sakallı kadın, uyuşturucu temalarına bu yarışmada da yenileri eklendi.

SAPKINLIK UTANDIRDI

Yarışmanın kazananı Nemo, tüylü bir ceket, bol makyaj ve pembe saten etekle sahnedeydi. Şarkısında da LGBT teması vardı. Finlandiya’nın temsilcisi “Kural Yok” şarkısıyla sahnede üryan dolaştı. İspanyolların erkek dansçıları, altlarında tangayla sahneye çıktı, kadınsı figürlerle erotik hareketler yaptı.

2024 Eurovision Şarkı Yarışması’na LGBT propagandası ve İsrail protestoları damga vurdu. Dünya kamuoyunda sanattan çok siyasi sonuçları olduğu bilinen Eurovision’un bu yıl en olaylı yarışmalarından biri yapıldı. İsveç’in Malmö kentine, İsrail’in yarışmaya katılmasına karşı aylardır süren protestoların ardından düzenlenen yarışmanın birinciliği, etekle sahneye çıkan erkek şarkıcı, İsviçre’nin temsilcisi Nemo’ya verildi.

İsrail temsilcisi Eden Golan ise sahne performansı sırasında izleyiciler tarafından yuhalanarak protesto edildi. Oylama sırasında İsrail’e oy veren ülkeler de ıslıklandı. Yarışmanın finali öncesinde Malmö Arena'nın önünde düzenlenen protesto gösterilerinde 10 kişi gözaltına alındı. Hırvatistan’ın ikinci, Ukrayna’nın üçüncü seçildiği yarışmada, İrlanda'yı temsil eden Bambie Thug ise Avrupa Yayın Birliği’nin yasaklamasına rağmen sahneye “ateşkes” yazısıyla çıktı ve Filistin kefiyesiyle röportaj verdi. Belçika ulusal televizyonu VRT, İsrail’i kınamak amacıyla Eurovision 2024 finalinin yayınını kesti ve ateşkes talep ettiği bir mesaj paylaştı.

Arena'ya Filistin bayrağı veya siyasi mesaj içeren pankartla girmeye çalışanların durdurulacağı ve ellerindeki Filistin bayrağı veya pankartların alınacağı belirtilmişti.

ÇÜRÜYEN KÜLTÜR GÖZLER ÖNÜNDE

25 ülkenin yarıştığı 68. Eurovision şarkı yarışmasında, her yıl çeşitli şarkıcıların sergilediği marjinalleşmelerin dozu arttı. Önceki yıllarda; birincilik kazanan İsrailli şarkıcının “tavuk dansı” ya da canavar kostümü, sakallı kadın figürü, gecede uyuşturucu içen yarışmacılar gibi sansasyonel görüntülere bir yenisi eklendi. "No Rules" (Kural Yok) adlı şarkısıyla sahneye çıkan Finlandiya’nın temsilcisi "Windows95man", büyük bir yumurtanın içinden sahneye iç çamaşırı olmadan çıktı.

İŞTE EUROVISION’UN 2024’TEKİ HALİ

Birinciliği kazanan İsviçreli Nemo da tüylü bir ceket ve pembe saten etekle sahnedeydi. Cinsiyeti “non-binary” (ikili olmayan) olarak belirtilen Nemo’nun söylediği The Code (Kod) şarkısıyla ilgili basında “Ne erkek ne kadın hissettiği ve kimliğini bulmak için kat ettiği yolu” çağrıştırdığı yorumları yapıldı. Ödülünü, geçen yıl yarışmanın kazananı İsveçli şarkıcı Loreen'den alan Nemo, yaptığı konuşmada, "Çok teşekkür ederim ve umarım bu yarışma vaadini yerine getirebilir, haysiyet ve barış için mücadele eder." dedi.

EUROVİSİON’A DİKİLEN TÜY

Kaynak Yayınları Genel Yayın Yönetmeni ve sinema eleştirmeni Tunca Arslan, 2024 Eurovision Şarkı Yarışması’nı şöyle değerlendirdi:

Eurovision, ülkeler arasında bir müzik yarışması değil, ölen bir kültür üzerine incelemeler yapmak isteyenlere bolca malzeme veren ve Batı'nın çürüyen kültürünün her boyutuyla yansıdığı bir organizasyondur. Rusya'yla ilgili her şeye sansür uygulayan ve bu ülkeyi her türlü etkinlikten çıkaran Avrupa, Gazze'de yedi aydır soykırım uygulayan İsrail'in ayağının altına kırmızı halı sermiş, tepkileri görmezden gelmiştir. İsrailli sanatçının yuhalanması haklı bir tepkidir ve o protestolar asıl olarak Avrupa Yayın Birliği'ne yöneliktir. Birinci seçilen, kadın mı erkek mi olduğu belli bulunmayan İsviçreli şarkıcı ise bu rezilliğe dikilen tüy niteliğindedir.

BU YARIŞMADA KENDİNİZ OLAMAZSINIZ

Müzisyen ve yazar Latif Bolat da şu değerlendirmeyi yaptı:

Yaklaşık yarım asırdır, dünyanın her tarafında konser vermiş bir müzik adamı olarak, Eurovision türü yarışmalardan hiç hoşlanmadığımı belirtmek isterim. Elma ile armutu yarıştırıp da, hep elmanın üstünlüğünü ispatlamaktan öte bir amacı olmuyor bu tür yarışmaların. Buna Nobel, Oscar, PEN türü ödüller de dahil aslında. Yarışmalar, eşitler arasında olunca bir anlam kazanırlar bence. Bu yarışmadaki Türk şarkıcı bile, Avrupa usulü bir şarkıyla, Avrupa giysileriyle ve Avrupa tarzında sunumla yarışmaya katılırsa, elbette zaten aslen Avrupalı olan İsviçreli şarkıcı kazanır! İsviçreli müzisyen gelsin de Türk usulü bir şarkı söylesin burada da, görelim becerisini, değil mi? Ayrıca Eurovision adı, bunun bir Avrupa yarışması olduğunu ifade etmiyor mu? İsrail’in veya Gürcistan’ın ne işi olabilir ki bir Avrupa yarışmasında? İsrail’in ihtiraslı bir şekilde bu yarışmaya katılımı, emperyalizmin ‘Soft Power’ dediği yumuşak propaganda aletlerinin en etkisizini bile kullanacak derecede çaresiz olduğunu ispatlamıyor mu? Eteklik giyen erkek solistlerin, 40 bin insanı katleden ırkçı rejimin şarkıcılarının el ele verdiği bu Eurovizyon, kendi şehrini ateşe verip, balkonda keyif yapan imparator Nero’nun Roma’sını ne kadar hatırlatıyor değil mi? Tencere yuvarlanıp, kapağını bulmuş vesselam!

‘KÜLTÜREL PANDEMİ’

Besteci ve yazar Ekrem Ataer de yarışmayı canlı izlemediğini fakat sonrasındaki kayıtları izlediğini belirterek şunları kaydetti:

Türkiye’nin Eurovision’a deli gibi bağımlı yıllarında rahmetli Oğuz Aral, GırGır’da ‘Utanmaz Adam Eurovision’da’ diye bir çizgi seri yapmıştı. Eurovision’a da ‘Ulumavizyon’ adını vermişti. Ne kadar haklıymış. 2024 Eurovision’unda 1.’lik tahtına oturan İsviçreli Nemo’nun mini etekli, bol makyajlı garip bir 3. cinsi temsilen ödülü alması pek de tesadüf olmasa gerek. Kadınsı diyemeyeceğim çünkü kadınlara hakarettir. Bu iş artık ‘Kültürel Pandemi’dir ve insan hakları, modernite, post modern yaşam, özgürlükler, toplumsal kimlik vs. adı altında tehlikeli bir hızla da yayılıyor. Bu pandemiye karşı aşı falan beklemeyin. Aşı toplumsal değerlerimizdir, aile yapımızdır, ahlak ölçülerimizdir. Her şeyden önce ailedir. Geçenlerde fena halde ‘demokrat – solcu- devrimci - örgütlü falan filan bir tanıdığıma ‘Oğlun eteği giyip adamın birini de koluna takıp, baba biz evleniyoruz diye gelse ne dersin?’ diye sordum. Aldığım yanıt ‘kendi tercihidir’ (!) oldu. Kendine, toplumuna, değerlerine yabancılaşmış, talimatlı, aydın(!) modelleri de bu tezgahın Türkiye distribütörleridir haberiniz olsun. LGBT temsil masaları kuran belediyeler Nemo’yu Türkiye konserleri için davet ederlerse de şaşırmayın. Bu ahtapotun kolları her yerde. Peki nasıl mücadele edilecek, aşı nasıl üretilecek? Vatan Partisi Milli Devlet Bildirgesi’nin, Milli Devrimci Kültür Seferberliği maddeleri tam da bu mücadeleyi işaret ediyor. Dikkatlice okunup uygulanmalıdır. Şimdi bütün basın ‘Nemo ödülü alırken heyecandan ödülü kırdı’ diye manşetler atıyor. Asıl manşet geliyor hazır olun: Bu memleket sahipsiz değil. Su testisi suyolunda kırılacak! Bu arada İsrail yuhalanmış. Ne diyeyim şimdi ‘iyi olmuş’ da yüz surat mahkeme duvarı kardeşim.

‘HİÇBİR ZAMAN BAĞIMSIZ BİR YARIŞMA OLMADI’

Dünyanın dört bir yanından çok sayıda tepki mesajı yayınlandı:

Avner Solal (Fransa): Eurovision’dan dört ders 1) Avrupa halkları İsrail'i öne çıkarıyor 2) Avrupalı ​​erkekler kadın oldu 3) Avrupa jürisinin oyları seçimlerdeki oylar kadar güvenilir 4) Avrupalıların Yahudi-Hıristiyan kültürü var ve buna bağlılar.

Max Cyberwave (İspanya): Ama İspanya, bu da ne böyle? Eurovision uyanık bir sirk haline geldi. Etkileyici bir şekilde kendimizi aptal durumuna düşürüyoruz.

Angelo Giuliano (ABD): 1970'li yıllarda bu olayı bütün aileyle izlerdik, hatırlıyorum, her zaman sağlıklı ve mutlu bir olaydı. Günümüzde bu, WEF (Dünya Ekonomi Forumu) ve diğer küreselci elitlerin başlattığı toplum mühendisliğinin bir parçası olan yozlaşmış bir olaydır.

Ben İsviçreliyim ve İsviçre Eurovision 2024'ü yeni kazandı ama sonra İsviçre'nin bu şeytani-yozlaşmış-küreselci etkinliğe katılmasından ve İsviçreli erkek şarkıcının kadın gibi giyinmesinden gerçekten utanıyorum.

Bu sanat değil, kimin en yozlaştığına dair bir rekabet... ve buna ilerici ya da "aşırı" diyecekler, Aşırı değil tam tersine, bu küreselci toplum mühendisliği hareketinin arkasında devasa fonlar var. Bu pisliğin içine atlayanlar beyni yıkanmış koyunlardır.

Olga Bazova (Ukrayna): Eurovision 2024 – günümüz Avrupa'sının yüzü.

Laurent Obertone (Fransa): Siyasi veya benzer nitelikteki herhangi bir kelimeyi veya hareketi yasaklayan Eurovision Şarkı Yarışması, yıllardır en bayağı konformist militan niyetin şarkının önüne geçtiği bir LGBT festivali olmuştur.

Sevda Türksev: Eurovision şarkı yarışmasında birinci olan ülke İsviçre! Etek giyen bir erkek şarkı yarışmasında birinci oluyor. Bu yarışmanın hiçbir zaman bağımsız bir şarkı yarışması olduğunu düşünmedim. Dünyaya verilmek istenen mesajlar bir şekilde veriliyor. Şarkı ne kadar güzel bilemem ama dünyaya vermek istedikleri mesajı vermişler. Bu da projenin bir hayatı o kadar.

Sonraki Haber