Filistin'in Toprak Günü! HAMAS'tan açıklama: Aksa Tufanı mücadelenin devamı

Filistin'in direnişinde önemli tarihlerden biri 30 Mart 1976. Bugün Toprak Günü'nün yıl dönümü... Filistinliler o günkü mücadeleyi bugün Aksa Tufanı'yla sürdürüyor. HAMAS'tan da açıklama yapıldı: Bağımsız Filistin kurulana kadar mücadele sürecek!

Bugün Filistinlilerin vatan mücadelesinin önemli tarihlerinden 30 Mart 1976’nın yıl dönümü… HAMAS açıklamasında ‘Halkımız, işgale, faşist hükümetine ve onların yerleşimci sürülerine karşı direniş ateşini yakmak için devam eden yolculuğunda, vatanın her yerinde kararlılığın, fedakarlığın ve meydan okumanın ilhamını Toprak Günü’nden alıyor.’ ifadelerini kullandı.

‘HAKLAR YENİDEN ALINANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM’

HAMAS Toprak Günü nedeniyle Telegram sayfasından yazılı açıklama yaptı.

Toprak Günü'nün, ebediyen milli bir sembol ve Filistin halkının tarihindeki mücadelede şerefli bir dönüm noktası olacağı vurgulanan açıklamada, "özgürlük, geri dönüş hakkı ve meşru haklar yeniden alınana kadar mücadelenin devam edeceği" kaydedildi.

‘MEYDAN OKUMANIN İLHAMI TOPRAK GÜNÜ’NDEN’

Aksa Tufanı'nın Filistin halkının toprağını savunma sürecinin bir devamı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Halkımız, işgale, faşist hükümetine ve onların yerleşimci sürülerine karşı direniş ateşini yakmak için devam eden yolculuğunda, vatanın her yerinde kararlılığın, fedakarlığın ve meydan okumanın ilhamını Toprak Günü’nden alıyor. Kapsamlı bir özgürlük gerçekleşmeden ve başkenti Kudüs olan tam egemen bir Filistin devleti kurulmadan direniş ateşi sönmeyecektir.

“Tarihi Filistin toprağı, kalplerde duran Kudüs ve Mescid-i Aksa, Siyonist düşmanla mücadelenin merkezinde yer almaktadır. Bunların özgürleştirilmesinin yolu da ancak milli birliğin güçlendirilmesi ve Siyonist düşmana karşı kapsamlı bir direniş tercihinin kökleştirilmesi ile olur."

Açıklamada, başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kuruluşu, Filistin topraklarında işgalin son bulması Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün özgürleştirilmesinin yalnızca Filistin halkının sorumluluğu olmadığı vurgulanarak bunun aynı zamanda, tüm İslam dünyasının, dünyadaki bütün özgür insanların omuzlarındaki tarihi bir sorumluluk olduğu belirtildi.

TOPRAK GÜNÜ NEDİR

İsrail polisi, gösterilere katılan Filistinlilere ateş açarak 6 kişiyi öldürdü, çok sayıda kişiyi yaraladı. "Toprak Günü" olarak anılan bu olay, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın kaynağı olan toprak ve vatan konusunda Filistinlilerin gösterdiği direnişin simgesi kabul ediliyor.

Bugün Toprak Günü’nün 48. yılı… Filistin Toprak Günü’ne İsrail’in Batı Şeria ve Gazze'deki saldırıları altında girdi.

İsrail, 30 Mart 1976'da ülkenin kuzeyindeki Celile bölgesinde yaşayan İsrail vatandaşı Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koydu. Filistin halkı, bu gasbı protesto için genel greve gitti ve gösteriler düzenledi.

Olaylar, Tel Aviv yönetiminin 29 Şubat 1976'da Filistinli nüfusa sahip Sahneyn, Araba, Deyr Hanna ve Arab es-Suveyd bölgelerinde 21 bin dönüm araziye el koyma kararıyla başladı.

Filistinlilerin topraklarına el koyarak Yahudi yerleşim birimleri inşa etmek yoluyla bölgeyi "Yahudileştirmeyi" planlayan İsrail, bu projesini "Celile'nin Kalkındırılması" şeklinde adlandırmıştı.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

İsrail, Filistinlilerle çatışma yaşanacağını öngörerek, 29 Mart günü saat 17.00'de arazilerine el koyduğu köylerde sokağa çıkma yasağı koydu ve her türlü gösteriyi yasa dışı ilan etti.

Filistinli göstericileri ateş açmakla tehdit eden İsrail, Filistinlilerin komiteleriyle talep ettiği bir günlük grev talebine sonraki gün olan 30 Mart için onay verdi.

BİR KİŞİNİN ÖLÜMÜYLE TEPKİ BÜYÜDÜ

Celile bölgesinde bulunan Deyr Hanna beldesinde yapılan gösteride, İsrail güçlerinin bir kişiyi öldürmesi ve çok sayıda kişiyi yaralaması Filistinliler arasındaki tepkiyi büyüttü.

Genişleyen protesto çemberi, Deyr Hanna'nın yanı sıra Sahneyn ve Araba beldelerinin yanı sıra Negev Çölü'ne kadar geniş bir alana yayıldı. İsrail güçleri ise olaylar sırasında 6 Filistinliyi öldürerek çok sayıda kişiyi yaraladı.

İsrail vatandaşı Filistinliler, İsrail güçleri tarafından öldürülmelerine rağmen, Tel Aviv yönetimi konuyla ilgili bir soruşturma yapmayı reddetti.

İsrail, aradan geçen yılların ardından Filistinlilerin topraklarına el koymaya devam ederken, Filistinliler ise toprakları için mücadele vermeyi sürdürüyor.

BATI ŞERİA’DA YAHUDİ YERLEŞİMCİLER

FKÖ'ye bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin raporuna göre, Batı Şeria'nın yüzde 42'si, "C" bölgesinin de yüzde 68,7'si İsrail'in kontrolü altında.

Batı Şeria'nın toplam alanının yüzde 17,6'sını "A" bölgesi, yüzde 18,4'ünü "B" bölgesi, yüzde 61'ini de "C" bölgesi oluşturuyor.

İsrail'in 1967'de Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni işgalinden bu yana "devlet arazisi" ilan ettiği Filistin topraklarının toplam alanı yaklaşık 1700 kilometrekareye ulaştı.

Başka bir deyişle Batı Şeria'nın yüzde 29'u Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına ya da yerleşimcilerin tasarrufuna bırakıldı yahut yerleşim birimlerinin artan ihtiyaçları için rezerve edildi.

Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin sayısı 740 bine ulaşırken, bu kişiler 184 yerleşim yeri, 90'ı tarım arazilerinde olan 194 kaçak yerleşim biriminde yaşıyor.

Çoğunluğu Ürdün Vadisi ve doğu yamaçlarında bulunan ve mevcut yerleşim alanlarının dört katına tekabül eden 410 bin dönümden fazla alana Filistinlilerin ulaşımı engelleniyor.

GEÇEN YIL 18 YENİ KAÇAK YERLEŞİM

Sadece 2023 yılında ise 18 yeni kaçak yerleşim kuruldu. Ayrıca 94 askeri bölge ve 40 askeri birim de oluşturuldu.

Tel Aviv, yerleşim birimi inşası kapsamında geçen yıl 18 binden fazla yeni konut kurulması üzerinde çalıştı; bunların 8 binini onaylandı, 10 bini daha sonra onaylanmak üzere teslim edildi.

Öte yandan Yahudi yerleşimciler tarafından işlenen Filistinlilere ait toprakların alanı 120 bin dönüme ulaştı.

Sadece 2023 yılında İsrail güçleri "doğal rezerv, devlet arazisi" gibi bahanelerle Filistinlilere ait 48 bin dönümden fazla araziye el koydu.

Tel Aviv 2023 yılında Filistinlilere yıkım için 1330 uyarı gönderdi, bu uyarıların yüzde 60'ı El Halil, Beytüllahim ve Ramallah'ı kapsıyor.

İsrail, çoğu Kudüs, El Halil ve Eriha'da olmak üzere 659 yapıyı yıktı; İsrail güçleri de 619 dönüm araziye el konulmasını içeren 32 askeri talimat yayımladı.

266 AİLE YERİNDEN OLDU

Tel Aviv'in uygulamaları nedeniyle 22'si 7 Ekim sonrası olmak üzere 25 Filistinli bedevi topluluk ikamet yerlerinden zorla başka yerlere gönderildi. Bu tehcirle 1517 fertten oluşan 266 aile yerinden oldu.

İsrail'in uygulamaları ve Yahudi yerleşimcilerin saldırıları nedeniyle Filistinlilerin yarım milyon dönümden fazla tarım arazisine ulaşımı engellendi.

AĞAÇLARI DA SÖKTÜLER

Ayrıca sadece geçen yılda yaklaşık 18 bin zeytin ağacı dahil olmak üzere 21 binden fazla Filistinlilere ait ağaç söküldü, kırıldı.

Filistin topraklarını bölen, ayıran daimi ve kalıcı kontrol noktaları, askeri bariyerler de Filistinlilerin hareketini ciddi şekilde kısıtlıyor. Bölgede kontrol noktaları, askeri noktalar, kontrol kapısı gibi 700 engel bulunurken, bunlardan 140'ı 7 Ekim'den sonra oluşturuldu.

İsrail'in 2002 yılında inşa ettiği Ayrım Duvarı da Filistinlilere ait toprakların 295 kilometrekaresini izole ediyor.

ACI BİLANÇO

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 280’i çocuk olmak üzere 32 bin 623 Filistinli öldürüldü, 75 bin 92 kişi yaralandı.

Bu sürede, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 455 Filistinli hayatını kaybederken 4 bin 750 kişi ise yaralandı.

Sonraki Haber