Filistinli Naimoğlu kadınların direnişteki rolünü anlattı: Direnişçileri Filistinli kadınlar yetiştirdi

İsrail siyonizmine karşı direnişi Filistinli Rima Naimoğlu anlattı… Naimoğlu kadınların direnişteki rolüne siyonizmin ‘davayı unutturma’ stratejisine dikkat çekerek örnek verdi. Kadınların kundaktan çocuklarına Filistin davasını anlattıklarını, cepheye elleriyle gönderdiklerini söyledi.

Vatan Partisi Öncü Kadın, Türkiye’de hukuk eğitimini sürdüren Filistinli Rima Naimoğlu ile “Filistin Direnişinde Kadınlar” konulu çevrimiçi söyleşi yaptı. Rina Naimoğlu, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının yıllardır devam ettiğine dikkat çekti. Kadının rolünün direniş için “temel” olduğunu söyleyen Naimoğlu, siyonizmin “davayı unutturma” amacının kadınlar tarafından yıkıldığını kaydetti. Naimoğlu, “Siyonizmin ilk yaptığı şey sana davanı unutturmaktı. Davanı unutturarak direncini kırmaktı.” ifadesini kullandı.

BAĞIMSIZLIK HER ŞEYİMİZ

Toplantının açılış konuşmasını Vatan Partisi Öncü Kadın Başkanı Meltem Ayvalı yaptı. Ayvalı, Filistin direnişini kadınların gözünden konuşmak istediklerini anlattı. “Çünkü kadınlar; işgalden, savaştan en çok zarar görenler, aynı zamanda acısını dirence dönüştürerek ayağa kalkanlar ve destan yazanlardır.” diyen Ayvalı özetle şunları kaydetti:

“Bizler 100 yıl önce emperyalizmi yenerek bağımsızlığını kazanmış ve mazlumlar dünyasına umut aşılamış Türk milletinin kadınlarıyız. Bağımsızlığımız her şeyimiz. Özgürlüğümüz vazgeçilmezimiz. Ölüm, onursuz yaşamaya yeğlediğimiz. Zalimlere boyun eğmeyenlerdeniz.

Bugün, Filistin’in ABD emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı savaşını çok iyi anlıyoruz. Filistin’in kahraman kadınları bizim öz be öz kardeşlerimizdir. Farklılıklarımız önemsiz, kavgamız ve özlemlerimiz ortaktır. Aynı insanlık davasının neferi ve yolcularıyız. Filistinli kadınların destansı direnişini yürekten selamlıyoruz.

‘MIŞ’ GİBİ YAPMAK KİTABIMIZDA YOK

“Filistin davasında şehitler vermiş bir partiyiz. Bugün de Filistin’in başarısı için somut ve güçlü adımlar atılması gerektiğini savunan tek partiyiz. Kınamalar, sözle geçiştirmeler, mış gibi yapmalar bizim kitabımızda yoktur. Başkenti Kudüs olan, bağımsız, toprakları birleşik Filistin inşa olacak. Emperyalistler, Siyonistler mutlaka yenilecek.”

KADININ ROLÜ

Rina Naimoğlu siyonizmin amacını, Filistin’de yaşanan süreci anlattı. Bölgede yaşanan bazı hikayeleri de paylaşarak, kadınların direnişte yıllardır aldığı role dikkat çekti. Naimoğlu şunları kaydetti:
“Filistin’de yaşanan Kurtuluş Savaşı’dır. Bir düşman var, bir işgalci var ve bu işgale karşı yüz yılı aşmış bir direniş tarihi var. Etrafımdaki kadınlardan, babaannemden, anneannemden İsrail’in kuruluşunu hatırlayan insanlardan dinlediklerimden kadının rolünün, aslında direnişin en başında dahi çok temel olduğunu fark ettim. Direniş dendiğinde aklımıza genelde silahlarla savaşan erkekler gelir. Ancak direnişin o noktaya gelebilmesi, direniş fikrinin oluşabilmesi için o silahlı adamların önce bir kadının elinden geçmesi gerekiyor.

DAVAYI UNUTTURMAMAK

“Çocuk büyürken, davayı unutmamasını, direnişin fikrinin oluşturulmasını, Filistin’in kimin olduğunu unutmamasını doğuran ve direnişin devam etmesini sağlayan kadınlar sağlıyor… Çünkü siyonizmin ilk yaptığı şey sana davanı unutturmaktı. Davanı unutturarak direncini kırmaktı. İsrail’in kurucularından Golda Meir ne demişti ‘Büyükler ölür, küçükler unutur’.

KADINLAR HALK HAREKETİ DÜZENLEDİ

“Kadın gazeteciler 1920’lerden başlayarak Filistin tarihini, Filistin’in gerçek yerleşimci ve sahiplerinin kim, emperyalist güçler tarafından sonradan yerleştirilen işgalcilerin kim olduğunu işledi. Direnişin diri kalması sağlanırdı. Kadınlar siyasi olarak da direnişin ön saflarındaydı. 1920’lerin başında 40 bin Filistinli İngilizlere karşı ayaklandı. Bu halk hareketini kadınlar düzenledi.

BİRLİĞİ KADINLAR SAĞLADI

“Filistinli Kadınlar Birliği gerçek anlamda bir direniş teşkilatlanmasıydı. Şu an sizin partinizin de yaptığı gibi Filistin’in her bölgesinde kadınları işgale, emperyalizmin sömürüsüne ve baskısına karşı bilinçlendirdiler. Takılarını, mallarını satarak silah aldılar cephedeki direnişçilere yemek ve gıda sağladılar. Cephede hayatını kaybedenlerin yakınlarına da bu paralarla destek verdiler. Toplumda birliği sağlayan da kadınlardı. Filistinli Kadınlar Birliğini biri Müslüman diğeri Hristiyan 2 kadın kurdu. Zeliha Şahabi ve Meliha Sahhibi... Ayaklanmalardan birinde Kudüs’teki bir mescitten Kıyamet klisesine kadar yapılan bir yürüyüşte mescitteki konuşmayı Hristiyan bir kadın, kilisedeki konuşmayı da Müslüman bir kadın yapıyor. Bu da toplumda birliğin vurgulaması bakımından çok değerli. Siz bir direnişin devam etmesini istiyorsanız o direnişin devam etmesini gerektiren atmosferi de sağlamalısınız. Aksa Operasyonu’nda esir düşenler, ‘Biz Gazze’ye geldiğimizden beri hiç erkek savaşçı görmedik.’ diyorlar. Adını çok duyduğumuz Kassam Tugaylarının arka cephede savaşan kadın kolları var.

BEKLENTİMİZ MEHMETÇİĞİN GİTMESİ DEĞİL

“Türkiye’den beklentimiz Mehmetçiğin oraya gitmesi değil. Türkiye’nin her platformda net, gerçek, güven veren konuşmalarla Filistin’in yanında olduğunu ortaya koyması, Filistin’in dışardaki sesi olmasıdır. İkincisi işgalciye destek olmaması. Bunun başında ekonomik destek geliyor. İsrail’le olan ticari ilişkilerin kesilmesi gerekir. Yalnız Türkiye’nin değil bu soykırıma karşı olduğunu söyleyen bütün devletlerin ilişkilerini kesmesi, en aza indirmesi gerekir. Biz Türkiye’yi kardeş ülke gördüğümüz için, Türkiye’den umutlarımız çok olduğu için ilk olarak Türkiye’den bekliyoruz. Ve tabii diğer bütün İslam ülkelerine, Müslümanlara, kendini insan olarak görenlere söylüyoruz.”

KADINLAR ÜNİVERSİTE MEZUNU

Toplantıya katılanlar Rima Naimoğlu’na sorular sordu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İsrail Başbakanı için “Ecelin geldi” sözlerini hatırlattığımızda Naimoğlu, “Mesela ‘Ecelin geldi, gidicisin Netenyahu!’ denilmesi yerine ‘Siyonizm ecelin geldi; Hiçbir sebeple, hiçbir cana zulüm edemeyeceksin.’ denmesini duymak isterdik.” değerlendirmesini yaptı.

KADINLARIN EĞİTİM DURUMU

Filistinli gençlerin eğitim durumunu sorduk, aldığımız cevap İran’da olduğu gibi medeniyet ve eğitime verilen önemi bizlere gösterdi:

“Filistinli kadınların eğitimi dünya ortalamalarının üzerindedir. Bütün kadınlar üniversite mezunudur. Çoğu insanın yüksek lisansı, doktorası vardır. Çünkü eğitimin önemini çok iyi kavradılar. Sürekli savaşlardan geçen bir ülke olduğumuz için gençlerimiz en çok tıp ve mühendislik eğitimine yöneliyorlar. Hasta ve yaralılarımızı doktorlarımız, yakıp yıktığınız yerlerimizi mühendislerimiz onaracak, şifamızı, yaralarımızı kendi ellerimizle saracağız diyoruz.”

HAMAS’I TANITTI

Naimoğlu’ndan Hamas’ı tanıtmasını istediğimizde, “İsrail’in dünyaya terör örgütü olarak kabul ettirmek istediği aslında Filistin’de bağımsız Müslüman bir Filistin devleti kurmak isteyen bir direniş örgütüdür. En başta ayrı ayrı ideolojilerle kurulan ama birlikte direnmeden direnişin başarıya ulaşamayacağını gören örgütlerin birleşiminden doğan silahlı bir teşkilattır. Ortak hareket ediyorlar, çünkü amaç aynı. Kurtuluş Savaşı’nın barışçı yöntemlerle kazanılmayacağını sizler bizden çok önce gördünüz.”

FİLİSTİNLİ 4 ÇOCUKLU KADIN

“Emiradal Ferhat adında bir Filistinli kadının dört oğlu vardı. Direnişe giden gençlerin öldürülme ihtimali dönmelerinden çok daha olası bir ihtimal. Çünkü ellerinde taşlarla çıplak bedenlerin karşısında zırhlı, silahlı, yok etmeye odaklanmış bir güç var. Bunu bilerek dört oğlunu da kendisi direniş noktasına götürüyor ve oğullarını ‘Bana ya şehit olarak ya da zafer kazanarak dön.’ diyerek uğurluyor. Kendi eşlerini, çocuklarını feda etmek, bu ne kadar zor bir düşünün. Vatanını evlatlarından daha değerli gören Filistinli kadınlar için direnişin ne demek olduğunu anlatmak açısından çok çarpıcı. Bu örneği verirken sizin Kurtuluş Savaşı’nızdaki Nene Hatunlarınız, Gördesli Makbuleleriniz aklıma geliyor.”

Sonraki Haber