Fincancı’nın dostu Türkiye’ye müdahale  istiyor

Şebnem Korur Fincancı'nın ifadesinde atıf yaptığı IPPNW raporunu Jan Van Aken yazdı. Aken, daha önce de defalarca kez TSK'nın kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle inceleme istedi

IPPWN raporunu yazan Jan Van Aken ve Josef Savary, incelemelerine ilişkin açıklama yaptı (27 Eylül 2022)

Türk Ordusu’na kimyasal silah iftirasını atarak uluslararası müdahaleye zemin hazırlayan Şebnem Korur Fincancı, savcılıkta verdiği ifadede kimyasal silah iddialarını IPPNW (Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler (International Physicians for the Prevention of Nuclear War) örgütüne dayandırdı. IPPNW tarafından hazırlanan raporda, Türk Ordusu kimyasal silah kullanmakla suçlandı. Raporda imzası olan Jan Van Aken 2011 yılında da TSK'nın kimyasal silah kullandığını öne sürerek Hakkari Kazan Vadisi’nde inceleme yapan Avrupa heyetinde yer almıştı. IPPNW-Almanya sosyal medya hesaplarından BM'ye bu iddiaların incelemesi çağrısında bulundu.

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın, PKK’nın yayın organı Medya Haber TV’de Türk Ordusu’na yönelik suçlamalarının ardından terör propagandası yaptığı gerekçesi ile tutuklu yargılanmasına karar verildi. Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda verdiği ifadede, TSK’nın PKK’ya yönelik operasyonlarda kimyasal silah kullandığı yönündeki iddialarıyla ilgili, “Ben Kuzey Irak yerini IPPNW raporunda okumak suretiyle öğrendim. Kuzey Irak'ta olduğundan bir bilgimiz rapor kapsamında yoktur. Bu husus da videonun izlendiği hekim arkadaşlarımın grubunda söylenmiştir. O arkadaşlar da IPPNW grubuna üyedir.” dedi.

Fincancı’nın, IPPNW’lilerle ilişkilerinin çok sıkı olduğu anlaşılıyor. Fincancı, tutuklandıktan sonra da IPPNW yöneticileri, onunla daha geçen hafta Almanya’da birlikte olduklarını bildiriyorlar.

‘ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK’

IPPNW, 60’dan fazla ülkede örgütlü savaş karşıtı bir hekim kuruluşu. Avrupa’daki Abdullah Öcalan’a Özgürlük-Kürdistan’a Barış İnisiyatifi’nin bir üyesi. Ukrayna’da Rusya’nın, Kuzey Irak’ta Türkiye’nin, nükleer silah tartışmalarında İran’ın karşısında. IPPNW, Türkiye’ye kimyasal silah iftirasını ilk kez atmıyor. Daha önce de benzer iddialarla çıkış yapan örgüt, bu kez iddiasına dayanak olarak TTB’yi kullandı. IPPNW, Güneydoğu Anadolu’ya ve Kuzey Irak’a özel ilgi duyuyor. IPPNW’den bir heyet, her 14 Mart Tıp Bayramı’nda bölgeye ziyarette bulunuyor. Heyet, 21 yıldır nevruz gösterilerini Diyarbakır’da takip ediyor. Diyarbakır’daki nevruzlara mutlaka katıldıklarını söyleyen Dr. Med Gisella Penteker, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ile ortak çalışmaları olduğunu anlatıyor. Burada, Fincancı’nın Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın yöneticisi olduğunu söylemeliyiz. Penteker, Türkiye’nin PKK/YPG’ye yönelik operasyonlarını “skandal” olarak değerlendiriyor. Penteker’e göre Abdullah Öcalan toplumun değişimi ve gelişimi için önemli işler yapmış, bu nedenle de özgür olmalı…

DAYANAKTAN YOKSUN RAPOR

IPPNW’nin Almanya ve İsviçre temsilcileri Dr. Josef Savary ve Dr. Jan van Aken, 20-27 Eylül’de Kuzey Irak’a giderek TSK’nın operasyonlarına ilişkin inceleme yaptı. TSK’nın kimyasal silah kullandığına ilişkin iddialar ise temelsiz kaldı. Raporun yazarları da bulgularının “kimyasal silahların kesin kanıtı” olamayacağının farkında bunu da raporlarında açıkça ifade ettiler. IPPNW raporunda ellerinde olduğunu varsaydıkları bulgular şöyle sıralandı: “Türk Ordusu tarafından terk edilmiş bir alanın yakınında hidroklorik asit ve çamaşır suyu kapları bulunuyordu. Bu klasik bir kimyasal savaş ajanı olan klor üretmek için kullanılabilir. PKK savaşçıları tarafından kullanılan bir mağaranın yakınında pompalama cihazı.”

IPPWN örgütü bu iddiaları öne sürerek hükümetler arası Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) veya Birleşmiş Milletler (BM)’in bölgede incelemede bulunmasını istedi. IPPWN-Almanya, Alman hükümetine OPCW’nin Türkiye hakkında bir soruşturma başlatmaya teşvik etmesi için çağrı yaptı.

IRAK’TA DA AYNI İSİM DEVREDEYDİ

Raporun yazarlarından Jan van Aken, Saddam Hüseyin’in kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaları inceleyen BM heyetinde yer alıyordu. Almanya Federal Meclis Üyesi de olan Sol Partili Jan Van Aken, daha önce defalarca kez inceleme yapmak bahanesi ile bölgeyi ziyaret etti. Aken, 2011’de Kazan Vadisi’nde kimyasal silah iddialarını inceleyen Avrupa heyetinde yer aldı. 2016’da Diyarbakır Sur’da PKK ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmaları da incelemek için yine bölgedeydi. Aken, PKK kalkışmasına yönelik Türkiye’nin müdahalesini, Kürdistan kentlerine yönelik kuşatma olarak tanımlarken “Korkunç şeyler gördüm. Böyle bir durum kabul edilemez” dedi.

Aken, Fincancı’nın tutuklanmasının ardından da devreye girdi. Jan Van Aken, Almanya Dışişleri Bakanlığı’na “Türk Tabipler Birliği başkanı, olası kimyasal silah kullanımına ilişkin bağımsız bir soruşturma istediği için hapiste. Yumuşak diplomasi burada işe yaramazsa - neden bir soruşturma için OPCW'ye başvurmuyorsunuz?” diye sordu.

SAVCILIK YALANI SAPTADI

PKK’nin yayın organlarında toksik gazlara maruz kalarak öldüğü öne sürülen teröristlerin isimleri yayımlandı. Şebnem Korur Fincancı’ya ilişkin davanamede, savcılık PKK’nın bu yalanını da açığa çıkardı. Davanamede, “ANF isimli internet sitesinde sözde kimyasal silahlar ile öldürüldüğü iddia edilen bir PKK silahlı terör örgütü üyesinin öldüğüne ilişkin haberin 24 Ağustos 2022 tarihinde hastalık sonucu ölen aynı kişi olduğu ve yalan haber vermek suretiyle PKK silahlı terör örgütünün haberlerinin Medya Haber TV'de de örgütsel propaganda yapma amacı taşıdığının kolluk görevlileri tarafından tespit edildi.” denildi.

ÜLKELERE SORUŞTURMA ÇAĞRISI

Josef Savary yazdığı raporu, kimyasal silaha maruz kaldıkları iddiası ile ortaya atılan iki PKK’lının görüntüleriyle destekliyordu. Savary, “Bu görüntüler, davranışları kimyasal kullanıldığına dair şüphelerimizi daha da büyütüyor.” dedi. Savary üye ülkeleri, OPCW ya da BM’nin araştırma yapması talebinde bulunmaya çağırdı. İsviçre’yi sorumlu davranmaya davet eden Dr. Savary, “Dışişleri Bakanımız Ignazio Cassis de bir doktor ve bu konuda uzman. İsviçre, Türkiye’nin kimyasal saldırılarına ilişkin araştırma yapılması için ön ayak olmalıdır.” dedi.

SOLUĞU AB BÜYÜKELÇİLİĞİ’NDE ALDILAR

Türk Tabipleri Birliği heyeti, Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasının ardından Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’u ziyaret etti. TTB'den yapılan açıklamaya göre, ziyarette TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, Genel Sekreter Vedat Bulut, AB Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut ile TTB Hukuk Bürosu'ndan Hülya Yıldırım bulundu. TTB'nin internet sitesinde yer alan habere göre, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltı sürecinin aktarıldığı görüşmede, TTB ve meslek örgütlerine ilişkin tartışılan yeni düzenleme de gündemler arasında yer aldı.

GÜNEYDOĞU’YA BİLGİ İÇİN GELİYORUZ!

IPPNW’den Schrage ve Penteker, Öcalan için açlık grevine giren Leyla Güven’i ziyaret etti.
İkili, Güven ile birlikte zafer işareti yaparak poz verdi. (29 Mart 2019)

Her yıl nevruzda Türkiye’ye gelen IPPNW-Almanya üyesi Dr. Elke Schrage bu gezilerin onlar açısından önemini şöyle anlatıyor: “Bizim için Türkiye'nin Kürt bölgelerine yıllık heyet gezileri, insan hakları durumuna ilişkin önemli bir bilgi kaynağıdır. Barış sürecinin Erdoğan hükümeti tarafından kesintiye uğratıldığı 2015 yılından itibaren bölgeden çok az güvenilir bilgi geliyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan seyahat uyarıları geldi ve Almanya büyükelçiliği heyetinin yıllardır bölgeye gönderilmediğini öğrendik. Bağımsız ve yaygın bilgi edinme hakkı, tekrar ziyaretler mümkün olmadığı sürece Batı'nın bir ayrıcalığı olmaya devam ediyor.”

Sonraki Haber