Fırtına El Bab’ta kopacak

Türkiye’nin iki haftayı geride bırakan Fırat Kalkanı operasyonu El Bab’ın alınması, uçuşa yasak bölge ve muhtemel Rakka operasyonu tartışmalarını beraberinde getirdi. Aydınlık, konunun üç uzman ismiyle üç yakıcı başlığı konuştu

Gökhun Göçmen
gokhungocmen@gmail.com

Türkiye’nin Azez-Cerablus hattındaki 40 km’yi terör unsurlarından temizlemesinden sonra gözler el Rai’nin (Çobanbey) 30 km batısında yer alan El Bab’a çevrildi. Halep’in en büyük ilçesi olan El Bab’ın alınması, Türkiye için terör koridorunun büyük ölçüde dağtılması anlamına gelirken PYD içinse Afrin ve Kobani kontonu arasındaki bağlantının sağlanması demek. Elbette El Bab’ın Halep’e komşu olması sebebiyle bölgeyi Suriye ordusu açısından vazgeçilmez kıldığını, ABD ve Rusya’nın da bu denklemin vazgeçilmez unsurları olduğunu eklemek gerekli.

KARTLAR DAHA AÇILMADI

‘Fırtına El Bab’da kopacak’ sözleriyle durumu özetleyen Emekli Hava Tümgeneral Beyazıt Karataş, tarafların El Bab için tüm kartlarını masaya koymadığını dile getirdi. Türkiye’nin mutlak süretle El Bab’ta kontrolü sağlaması gerektiğini vurgulayan Karataş, ABD’nin ise PYD’den vazgeçmeyeceğini belirtti. Bu kapsamda Obama’nın IŞİD’le mücadelede Özel Temsilcisi Brett McGurk’un Kobani ziyaretini hatırlatan Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, gazetemize yaptığı açıklamada “Obama’nın temsilcisi için tek muhatabın PKK olması durumu özetliyor” dedi.

MOSKOVA’YI İKNA ETMEK

Aydınlık’a konuşan Wikistrat kuruluşunun Türkiye ve Ortadoğu Uzmanı Timur Akhmedov da benzer şekilde ABD’nin PYD’ye verdiği desteğin devam edeceğini belirterek, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’nun Türkiye sınırından uzaklaştıkça destek almada güçlük yaşayacağını savundu. Akhmedov, bölgedeki gelişmelerin Moskova ve Şam cephesinden nasıl göründüğünü de şu ifadelerle dile getirdi:

“Eminim ki aynen 2015’te planlandığı gibi 2016’daki Fırat Kalkanı Harekatı Rusya, Suriye ve İran onayı olmadan mümkün olamazdı. Anladığım kadarıyla operasyon arifesinde Ankara’nın yoğun diplomatik faaliyetinin amacı Moskova ve Tahran’ı ikna etmekti. Aynı zamanda anlaşılıyor ki Rusya ve Tahran, PYD koridorunun dağıtılmasına ve daha doğrusu Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesi karşılığında, Halep konusunda belli güvenceler almış olabilir. Bu bir sır değil; güçlü ve hırslı PYD uzun vadede Şam rejimi için ciddi bir tehdit oluşturabilir.”

RAKKA: ÇIKIŞ STRATEJİSİ YOK

Aydınlık’ın konunun uzmanları ile konuştuğu bir diğer başlık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği Rakka operasyonu oldu. Bu bağlamda gazetemizin sorularını yanıtlayan Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Türkiye’nin Rakka’dan çıkış stratejisi olmadığını vurguladı. “Bahsi geçen operasyon hangi parametrelerle gerçekleşecek? Bunun yanıtı yok. ABD’ye birlikte operasyon gerçekleştirme teklifi insanın aklına tekrar Atlantik ile yakınlaşmaya mı gayret ediyorlar sorusunu getiriyor” diye konuşan Yavuz, Rakka ve Münbiç’in sosyolojik anlamda da birbirine benzemediği uyarısında bulundu.

Gazetemizin ulaştığı Timur Ahmedov ise, Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılma ihtimalinin az olduğunu dile getirirken “PYD’nin değeri sahada IŞİD’e karşı tek başına olmasından kaynaklıyor. Türkiye belki söylemsel düzeyde bu argümanı boşa çıkartmak istemiş olabilir” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN PRAGMATİZM TESTİ: UÇUŞA YASAK BÖLGE

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G20 Zirvesi’nde Obama ve Putin’den ‘süratle’ uçuşa yasak bölge talebinde bulunması Ankara’nın sahaya dönük planlarını yeniden gündeme getirdi.

Erdoğan’ın uçuşa yasak bölge fikrini gazetemize yorumlayan Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, teklifin 90 km’lik alanı kapsadığını ve bunun teknik olarak imkansız olduğunu “Havacılıkta oldukça küçük bir alanı ifade eden bölgeyi uçuşa yasak bölge olarak ilan etmeniz için ihbar, yakıt ikmal, elektronik harp ve saldırı olmak üzere 20 uçağı kapsayan ek pakete ihtiyacınız var. Bu 90 km’de teknik olarak mümkün değil” ifadeleriyle dile getirdi. Uçuşa yasak bölge için sahada tehdit unsuru olması gerektiğinin altını çizden Karataş, “Bölgede ağırlıklı olarak ABD ve az da olsa İngiltere ile Fransa uçuyor. Yalnızca koalisyonun uçtuğu bölgede uçmayalım demenin alt yapısı yok” diye ekledi. Wikistrat kuruluşunun Türkiye ve Ortadoğu Uzmanı Timur Akhmedov ise teklifin Moskova cephesinde soru işareti yaratacağını belirtti. PYD ve IŞİD’in hava saldırı kabiliyeti olmadığını söyleyen Akhmedov, “Duruma Rusya’nın gözüyle bakarsak Fırat Kalkanı operasyonu Türkiye’nin bir tür pragmatizm testi oluyor. Rusya, kendisine verilen güvencelerin takipçisi olacaktır” diye konuştu. Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz da uçuşa yasak bölge önerisinin Suriye’nin toprak bütünlüğü noktasında endişe yaratacağını vurguladı. “Türkiye, oraya yerleştireceği sığınmacıların olası bir Suriye hava operasyonu karşısında güvencede olmasını istiyor” diyen Yavuz, Türkiye’nin bu tip önlemleri Şam yönetimi ile koordinasyon içerisinde gerçekleştirmesi gerektiğini kaydetti.

Sonraki Haber