Fransa hükümet krizine girdi

Seçimlerde milliyetçi Ulusal Birlik Partisi birinci oldu ama hiçbir parti mutlak çoğunluğu alamadı. Macron cephesiyle sosyal demokratların milliyetçilere karşı işbirliği, ülkeyi siyasi krize sürükledi

Fransa seçimlerinin ikinci tur sonuçlarını Macron cephesiyle sosyal demokrat Yeni Halk Cephesi (NFP)’nin pazarlığı ile oluşan işbirliği belirledi. Ulusal Birlik (RN) Partisi’ne karşı oluşturulan bu işbirliği meyvesini verdi ve RN beklenen sonucu elde edemedi.

İkinci tura üç cephe katıldı: Macron’un üç partiden oluşan merkez sağ cephesi, beş partiden oluşan Yeni Halk Cephesi ve Ulusal Birlik Partisin’in Cumhuriyetçilerin bir bölümüyle oluşturduğu Milli Birlik Cephesi.
Cephe bazında kesin olmayan sonuçlar şöyle: Yeni Halk Cephesi 180 sandalye ile birinci, Macron’un merkez sağı 160 sandalye ile ikinci ve Ulusal Birlik Partisi tek başına 145 milletvekili alarak üçüncü sıraya yerleşti.

Parti bazında baktığımızda, ki yarın Meclis’te bu partiler cephe olarak değil kendi parti gruplarıyla yer alacaklar, bu durumda Ulusal Birlik Partisi 145 milletvekiliyle birinci parti durumunda. İkinci pozisyonda 100 milletvekili ile Macron’un Yeniden Doğuş Partisi, üçüncü sırada 70 milletvekiliyle Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa’sı, 67 milletvekili ile Cumhuriyetçiler dördüncü, Sosyalist Parti 65 sandalye ile beşinci ve 35 milletvekiliyle Çevreciler altıncı pozisyonda olacak. Geçen seçime göre Macron’un partisi 90 milletvekili kaybederken sosyal demokrat ittifak milletvekili sayısını 45 artırdı. Ulusal Birlik Partisi ise ikiye katladı.

Bardella

ANTİ DEMOKRATİK FRANSIZ SEÇİM SİSTEMİ

İkinci turun en büyük özelliği, üçüncü ve dördüncü sıradaki adayların pazarlık sonucu birbirlerinin lehine çekilmesi. Bu durumda üçüncü sıradaki adayların çekilmesi için RN’in karşısındaki partiler (Macron’un Merkez Sağ Cephesi ve Yeni Halk Cephesi) arasında pazarlıklar yürütüldü. Bu Atlantikçi cephe, üç adayın kaldığı seçim bölgelerinde, Le Pen’in partisinin adayına karşı oyların bölünmemesi için üçüncü sıradaki adayların çekilmesi ve Ulusal Birlik adayına karşı ikinci olan adayın desteklenmesi konusunda anlaşarak kendi deyimleriyle “Aşırı sağ Ulusal Birlik Partisi’ne karşı ‘Cumhuriyetçi Cephe’ oluşturdular.”

Yeni Halk Cephesi 118, Macron cephesi 90 üçüncü sıra adayını geri çekti. Örneğin Kuzey bölgesinde üçüncü sıradaki Yeni Halk Cephesi adayı, RN adayına karşı mevcut İçişleri Bakanı Gerald Darmanin lehine çekildi ve kazanmasını sağladı. Yine, Yeni Halk Cephesi üçüncü sıra adayı, Eski Başbakan Elisabeth Borne lehine adaylıktan çekildi ve seçilmesini sağladı. Kısacası 228 seçim bölgesinde Sosyalistler, Komünistler, Yeşiller ve Melanchon’un partisi ikinci turda Macron’un adaylarına, Macron’un partisi de Yeni Halk Cephesi adaylarına oy vererek Ulusal Birlik’in 100’yakın adayının yenilmesini sağladı.

Atlantikçi parti baronları seçmenlerin iradelerini hiçe saydı. İngiltere’de İşçi Partisi yüzde 33 oyla 400 milletvekili çıkardı. Seçim sistemi dar bölge ve çoğunluk esasına göre düzenlenmiş. Herhangi bir bölgede yapılan seçimi birinci sırada bitiren aday, oy oranı ne olursa olsun, milletvekili seçiliyor. Bu sistem Fransa’da olsaydı Ulusal Birlik Partisi birinci turda aldığı yüzde 33,4 oy oranı ile 400 milletvekili çıkaracaktı.

KRİZİ KAPIDA... PEKİ MACRON NE YAPACAK?

Meclis’te hiçbir parti veya ittifak, hükümeti kurma çoğunluğuna ulaşamadı. Yeni Halk Cephesi’nin bileşenlerinden Boyun Eğmeyen Fransa Lideri Melenchon, yaptığı açıklamada kendi ittifaklarının birinci olduğunu, dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini Yeni Halk Cephesi’ne vermesi gerektiğini söyledi. Sosyalistler, Komünistler ve Yeşiller de aynı çağırıda bulundu. Ama Cephe’nin 190 milletvekiliyle 289 olan mutlak çoğunluktan çok uzakta olduğu görülüyor. Görev verişe dahi kuracakları azınlık hükümetinin bir gensoruyla düşürülmesi gündeme gelecektir. Diğer tarafta cephe paramparça; kimin başbakan olacağı konusu şimdiden bir tartışma konusu. Bu durumda sosyal demokratların hükümeti kurması zor görünüyor.

Macron cephesiyle sosyal demokratların Ulusal Birlik’e karşı yaptığı işbirliği, daha çok Macron’a yaradı. Üçüncü adayların geri çekilmesi ve kendi adaylarının Halk Cephesi tarafından desteklenmesi, beklenmedik oranda milletvekili sayısını artırdı. Macron’un önünde iki seçenek var: Birincisi milletvekili toplamı 210 olan Melanchon ve Marine Le Pen’in partileri dışındaki Ukrayna destekçisi, Rusya düşmanı ve NATO’cu sosyalistlerin bir bölümü, Yeşiller ve Cumhuriyetçilerle bir koalisyon kurmak. Sayısal olarak bu mümkün görülüyor. İkincisi, bu koalisyonu başaramazsa bir teknokrat hükümeti kurarak zaman kazanmak ve 2025 Haziran ayında Meclis’i feshederek ülkeyi yeniden seçime götürmek.

Diğer seçenek de Macron’un cumhurbaşkanlığından istifa etmesi. Melanchon yaptığı açıklamada Macron’un istifa etmesini gündeme getirdi. Fakat Macron defalarca yaptığı açıklamada istifa etmeyeceğini açıkladı.

BAŞBAKAN İSTİFASINI SUNDU

Başbakan Gabriel Attal ise Cumhurbaşkanı Macron’a istifasını sundu. Macron, Attal’dan Fransa’nın şimdilik hükümetsiz kalmaması için, yeni hükümet kuruluna kadar görevde kalmasını talep etti. Çünkü yeni bir hükümetin kurulması günler, haftalar, belki de aylar alabilir.

Macron, hükümeti kurması göreviyle yeni başbakanı atamak için Meclis’in oluşumunun net olarak belirlenmesini bekliyor. Sıra kendi çözümüne gelene kadar yürümeyeceğini bildiği diğer seçeneklerin gündeme gelmesini sağlayarak görevi Yeni Halk Cephesi’ne verebilir.

BİRİNCİ PARTİ RN

Bu seçimlerde yaşanan saflaşmanın Atlantikçi cepheyle milliyetçiler arasında olduğu bir kez daha ortaya çıktı. İstisnanız sistemin tüm Atlantikçi partileri RN’in mutlak çoğunluğu almaması için adeta seferber oldu. Buna rağmen RN bir önceki seçime göre milletvekili sayısını ikiye katlayarak 144 milletvekili ile Meclis’in birinci partisi oldu.

Atlantikçilerin bütün bu seçim oyunlarına rağmen Fransa’daki milliyetçi dalga durdurulamayacaktır. Bu süreç inişli ve çıkışlı olacaktır. Atlantikçi partiler sistemin devam etmesini sağlamak için ellerindeki tüm araçları kullanacaktır.

Ulusal Birlik Partisi Lideri Marine Le Pen yaptığı açıklamada “Bu sefer yeterince yükselmedi ama yükselmeye devam ediyor ve sonuç olarak zaferimiz sadece ertelendi.” dedi ve ekledi: “Milletvekili sayımızı ikiye katladığımız bir sonuçtan hayal kırıklığına uğramayacak kadar çok deneyime sahibim.”

RN Genel Başkanı Bardella da açıklamasında “Ne yazık ki Emmanuel Macron ve Gabriel Attal'ın aşırı solla yaptığı onursuz ittifak ve seçim düzenlemeleri, seçmenleri bir RN hükümetinden mahrum bırakıyor.” dedi.
Sistem partilerinin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aldığı yenilgi ve milliyetçilerin zaferi, artık Fransa’yı bir yol ayrımına getirmiştir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Fransa artık Avrupa’nın hasta adamıdır. Milliyetçi partilerin Fransa ve Avrupa’daki başarıları ABD ve NATO’nun Avrupa ve Ukrayna planlarına darbe vurmuştur.

Sonraki Haber