Fransa Savunma Bakanı: İsrail'in güvenliği tartışılamaz

İran’ın İsrail’e saldırısında Fransa’nın alarma geçtiğini belirten Fransız Bakan Lecornu, Tel Aviv’in birçok yerden tehdit aldığını ve güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyledi. Ayrıca Lecornu, en büyük tehlikenin Rusya olduğunu ileri sürdü.

Yeniden Savunma Bakanlığına getirilen Sebastien Lecornu, Le Point dergisine Batı Asya’da ve Ukrayna’da yaşanan savaş ve Fransa’nın İsrail ve Rusya politikası konularında açıklamalarda bulundu. Le Point dergisi, Lecornu’nun önümüzdeki hafta yayımlanacak olan “Savaşa doğru mu? Dünyanın yeniden silahlanması karşısında Fransa” adlı kitabı üzerine yaptığı röportajın başlığını ise “İsrail'in güvenliği tartışılamaz” şeklinde belirledi.

‘FRANSIZ ASKERİ KAYNAKLARI İRAN’A KARŞI HAREKETE GEÇTİ’

Bölgede yaşanan savaşın sorumlusunun İran olduğunu savunan Savunma Bakanı şöyle diyor: “Öncelikle bölgedeki güvensizlik ve istikrarsızlık gündeminden kimin sorumlu olduğunu tespit etmeliyiz: Hizbullah'ın geçtiğimiz yıl İsrail'in kuzey sınırında gerçekleştirdiği saldırılar olsun, Irak'taki Şii milislerin terörle mücadeleden sorumlu uluslararası koalisyona yönelik saldırıları olsun ya da Husilerin Kızıldeniz'de uluslararası deniz ticaretine yönelik saldırıları olsun, bu gündem Tahran ve vekilleri tarafından yönlendirilmektedir. İsrail'in güvenliği tartışılamaz, bu nedenle Fransız askeri kaynakları İran saldırısına karşı koymak üzere 1 Ekim'de alarma geçirildi.”

‘RİSKLERDEN BİRİ İŞGAL EDİLMEDEN YENİLMEKTİR’

Kitabında “Fransa savaşta değil ama barışta da değil.” diye yazan Lecornu, durumu şöyle değerlendiriyor: “Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana benzeri görülmemiş bir stratejik kırılma dönemindeyiz. Eski terörizm tehditleri ortadan kalkmazken, büyük güçler arasındaki rekabet, ‘nükleer şemsiye’ de dahil olmak üzere yeniden başladı. Teknolojik sıçramalar, uzay ve dijital teknolojinin askerileştirilmesi, bilgi savaşı ve ekonomik zayıflıkların istismar edilmesi, rakiplerin ciddi sonuçlar doğurabilecek tehditler uygulayabileceği anlamına gelmektedir. Bugün Fransa için risklerden biri de işgal edilmeden yenilmektir.”

FRANSA EN BÜYÜK TEHDİT OLARAK RUSYA’YI GÖRÜYOR

Fransa Savunma Bakanı, Le Point’nın “Bugün Fransa için en büyük tehdidi hangi aktör ya da ülke oluşturuyor?” sorusuna çok açık bir cevap veriyor: “Terörist gruplar dışında, Rusya Federasyonu olduğu açık. Politikacılar da dahil olmak üzere pek çok oyuncu bunu anlamakta zorlansa da Rusya Federasyonu stratejisini değiştirdi. Artık sadece Afrika'daki çıkarlarımıza karşı değil, aynı zamanda doğrudan silahlı kuvvetlerimize karşı da 2022 veya 2023'te olduğundan daha saldırgan: Fransız helikopter pilotları kör etme girişimlerine maruz kaldı, Rus hava trafik kontrolü bir Fransız Rafale devriyesini vurmakla tehdit etti...”

‘LE PEN VE MELENCHONE NATO’YA KARŞI, BİZ UYUM İÇİNDEYİZ’

Bakan Lecornu, Fransa-NATO ilişkileri üzerine de şu değerlendirmeyi yapıyor: “Atlantik İttifakı meşru bir tartışma konusu olduğu kadar, her biri kendi tarzında Amerikan karşıtlığının zirvesinde sörf yapan Jean-Luc Melenchon ve Marine Le Pen tarafından seçim amaçları doğrultusunda istismar edilen siyasi bir bölünme konusudur.” Kendilerinin “bu temel konuda tutarlı olduğunu söyleyen” Bakan, “Ancak bir şeyi açıklığa kavuşturalım: Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin entegre komutaya geri dönme kararı bizi General de Gaulle'ün 1966'da ayrıldığı duruma geri getirmedi. Amerikan birlikleri Fransa'ya geri dönmedi, NATO'nun nükleer planlama grubuna katılmadık ve kuvvetlerimiz ulusal kontrol altında kalmaya devam ediyor. Fransa NATO'nun kurucu üyesidir ve silahlı kuvvetleri, uçakları, gemileri ve askerleri bakımından NATO'ya önemli katkılarda bulunmaktadır. NATO içindeki etkimizi ve bağımsızlığımızı arttırmak için mücadele etmenin tartışmaktan daha faydalı olduğunu düşünüyorum.” diyor. Bakan, Sosyal Demokrat Sosyalist Parti’nin “tarihsel olarak NATO' ya ve nükleer caydırıcılığa bağlı” olduğunu ifade ediyor.

ASKERİ BÜTÇE İKİ KATINA ÇIKARILDI

“Silahlı kuvvetler için 2025 bütçesi 2024 bütçesinden daha büyük olacak.” diyen Savunma Bakanı, “Silahlı kuvvetlerimizin bütçesini 2030 yılına kadar iki katına çıkarma hedefi 2017'den bu yana değişmedi. Bu devasa yeniden silahlanma şüphesiz Emmanuel Macron'un iki dönemlik görev süresinin en önemli başarılarından biri olacaktır.” diye devam etti.

EN GENÇ SAVUNMA BAKANI

2017 yılından bu yana Macron’un hükümetlerinde çeşitli bakanlık görevlerinde bulunan Sebastien Lecornu, Macron’a en yakın isimlerden. Fransız Devrimi’nden bu yana 36 yaşında en genç Savunma Bakanlığı görevine getirilen bir siyasetçi. 2022 yılından bu yana da Savunma Bakanlığı görevini yürütüyor. Yeni hükümet içindeki konumu “Macron’un Bakanı” olarak değerlendiriliyor.

Lecornu’nun önümüzdeki hafta yayımlanacak olan “Savaşa doğru mu? Dünyanın yeniden silahlanması karşısında Fransa” adlı kitabının tanıtımında içeriği ile ilgili konular şunlar: “Terörizm, nükleer silahların yayılması, devletler arasındaki dizginlenemeyen rekabet, blok mantığının yeniden ortaya çıkışı, Avrupa'nın yanı başındaki savaş, tartışmalı deniz yolları, uzayın askerileştirilmesi, son yıllarda bölgesel ve uluslararası krizler endişe verici bir hızla birikiyor… Bununla yüzleşmeye hazır mıyız? Askeri ve endüstriyel kapasitemiz nedir? Ulusal savunmamıza yatırılan kamu parası ne işe yarıyor? Toplumumuz yeniden silahlanmak için gereken fedakarlıkları yapmaya hazır mı? Müttefiklerimizden ne bekleyebiliriz? Hangi senaryolardan korkmalıyız? Tehditler tam olarak nereden geliyor?”

TALİBAN TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKIYOR

Fransız Bakan'ın Rusya'ya yönelik açıklamalarından sonra Atlantik Rusya'yı hedefe koymaya devam ederken Rusya'dan karşı adım geldi.

Sputnik’in haberine göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov, Moskova yönetiminin Afganistan'da iktidarda bulunan Taliban'ın terör örgütleri listesinden çıkarılmasına dair prensip kararı aldığını açıkladı.

Rusya'nın başkentinde Moskova formatındaki Afganistan toplantılarının 6. turu Taliban heyetinin de katılımıyla yapıldı.

Moskova'daki toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Putin'in Afganistan Özel Temsilcisi Kabulov, Taliban'ın terör örgütleri listesinden çıkarılmasıyla ilgili açıklamasında "Rusya'nın üst yönetimi tarafından bu konuda bir prensip kararı alındı. Ancak bu sürecin Rus hukuk sistemi kapsamında yürütülmesi gerekiyor. Sürecin yasayla belirlenen usulde tamamlanması için hukukçuların, parlamentonun ve diğer kurumların hummalı çalışma yapması gerekiyor" dedi. Kabulov, nihai kararın alındığına dair açıklamanın en kısa sürede yapılacağını umduğunu belirtti.

Sonraki Haber