Fransız Dayanışma ve İlerleme Partisi Genel Başkanı Jacques Cheminade: NATO feshedilmeli BRICS ve ŞİÖ yönünde hareket edilmeli

Anglo-Amerikan finans oligarşisi ve onun askeri desteği NATO'dur. Ve gerçek düşman budur. Ulusun düşmanıdır. Bugün benim savunduğum şey, Fransa'nın hem uluslararası hem de iç politika anlamında politikasını değiştirebilmesidir.

Ulusal Kanal’ın Yeni Dünya programına katılmak üzere Türkiye’ye gelen ve Aydınlık gazetesini ziyaret eden Fransız Dayanışma ve İlerleme Partisi Genel Başkanı Jacques Cheminade ile görüştük.

Sayın Jacques Cheminade kendinizi sol bir Gaullist olarak görüyorsunuz. Bugün Fransa'da Gaullist olmak ne anlama geliyor?

Jacques Cheminade: Ulusal egemenliği savunmak ve Fransız ulus-devletinin çıkarlarını savunmak anlamına geliyor. Bugün Fransa, yabancıların ve dolayısıyla Anglo-Amerikan finansal ve kültürel çıkarlarına tabidir. Bu yüzden Fransa'yı işgal edilmiş bir ülke olarak görüyorum. Yani General de Gaulle zamanında ortaya çıkan ya da kalan her şey bugün neredeyse silinmiş durumda. Ve sözüm ona hala bazı Gaullistler var ama onlar idari varisler. Bu biraz da Türkiye'de Mustafa Kemal'in mirasçıları olup ona ihanet edenlerin söylediklerine benziyor. Ona ihanet eden sosyal demokratlar ve çürümüş olan komünistler var.

Ve aynı zamanda, şimdi Marine Le Pen'in Ulusal Birlik adını alan Ulusal Cephe var ki, başlangıçta Fransız Cezayir'i ve De Gaulle'e suikast düzenlemeye çalışan Gizli Ordu Örgütü (Organisation de l'Armée Secrète) OAS'ı destekleyen Fransız aşırı sağının babasıyla (Jean Marie Le Pen) karakterize olan bir geleneğin parçası. Tabi o zamandan bu yana bu parti değişti. Ancak uyum sağlamaya çalışan bir parti olarak kaldı. Yani tamamen olumlu bir aşamadan geçmek yerine, NATO'nun entegre komutasında, Avrupa Birliği'nde ve Euro'da kalmaktan yana olan bir parti haline geldi. Artık Fransa'nın ulusal davasını savunan bir parti değil.

Çünkü tüm bu partiler ister Avrupa Birliği ister NATO ya da Euro olsun, uluslararası finans piyasalarının, hatta ABD'nin dolar sistemine ve özellikle Berlin Duvarı'nın yıkılmasından bu yana saldırgan bir politika haline gelen NATO politikasına bağlıdır.

Kamuoyuna Gaullist olduğunu söyleyen, ancak özel hayatında General de Gaulle'den hiç hoşlanmadığını söyleyen Sarkozy! 2012 cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası bir kırılmaydı. De Gaulle'ün politikalarından bir kopuş. Yani kopuşun diğer yönü de buydu. İki kopuş var. Sarkozy her biri bir öncekinden daha kötü olan üç şey yaptı. İlk olarak, 2005 yılında Avrupa Anayasası'na karşı oy kullanan Fransız halkının oylarını iptal etti ve aynı şeyi söyleyen Lizbon Antlaşması şeklinde yeniden yürürlüğe koydu. İkinci olarak, Libya'ya müdahaleyi organize etti ve Kaddafi'nin öldürülmesinde ve ortadan kaldırılmasında belli bir rol oynadı, tek rol değil ama belli bir rol oynadı. Bunu bana Roland Dumas (Mitterrand döneminin Dışişleri Bakanı) gibi tarihi çok iyi bilen biri bile söyledi. Filistinlileri destekleyerek ve Libya'da olanları kınayarak hayatının sonunu kurtarmıştı. Bunlar hata değil, bunlar suç. Suçtan da hatadan da daha kötü. Üçüncüsü Fransa’nın NATO topluluğuna yeniden entegrasyonunu sağladı. Şimdi Sarkozy Ruslara karşı ılımlı olmamız gerektiğini, Ruslarla müzakere etmemiz gerektiğini söylüyor, çünkü muhtemelen onun da o tarafta çıkarları var, ama bilmiyorum. Sarkozy tam bir felaket oldu.

‘NATO’NUN VARLIK NEDENİ ORTADAN KALKTI’

NATO'ya karşı tutumunuz nedir?

Bugün NATO'nun var olması için artık bir neden kalmamıştır. Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra NATO'nun feshedilmesinden yanaydım, çünkü NATO sözde Rus komünizmine karşı kurulmuştu. Artık bir anlamı kalmamıştı. Ancak hayatın her alanına hükmeden ve coğrafi olarak Atlantik'in ötesine geçtiğini iddia eden bir kuruma dönüştü. Bugün NATO Pasifik'e kadar uzanan bir Kuzey Atlantik örgütü. Aynı zamanda ekonomiyle de ilgileniyor, askeri silahlanmayı ve ekonomiyi kontrol ettiğini iddia ediyor. Avrupa Birliği ise büyük çoğunluğu NATO üyesi olan ülkelerden oluşuyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği ve NATO'nun farklı şeyler olduğu söylenemez. İç içe geçmişlerdir ve pratikte aynı şeydirler. Dolayısıyla tüm bunlar General De Gaulle'ün anlayış, yumuşama ve işbirliği politikasına aykırıdır.

Bana göre NATO’dan çıkmaktan ziyade, feshedilmesini istemek zorundayız. Diğerleri bunu reddediyor. Diğer taraftan güçleri bir anda geri çekmek çok zor. Çünkü şu anda Fransız Savunma Bakanlığı'nın tüm verileri Microsoft'a gidiyor ve Amerikan bulutuna giriyor, o da hemen Amerikan istihbarat servisine veriyor. İşte bu kadar. Hepsini aynı anda yapamazsınız. Bir de Fransız ordusunun tüm bileşenleri var. 1966'da yaklaşık %15'i yabancıydı. Bugün bu oran %50'nin üzerinde. Askeri teçhizat bile NATO tarafından standartlaştırıldı. Giyim tarzınız bile. Üzerinde “Made in France” yazıyor ama NATO tarafından standartlaştırılıyor ve muhtemelen Çin'de üretiliyor. İçinde yaşadığımız dünyanın çılgınlığı bu. Yani artık Fransa Fransa değil.

Peki Çin, Rusya, BRICS ve Şangay İşbirliği Örgütü neyi savunuyor? Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Johannesburg'da BRICS tarafından kabul edilmeyi talep etti. Rusya Dışişleri Bakanı Serge Lavrov da ona "Aynı anda hem NATO üyesi olup hem de BRICS'e katılamazsınız. Bu mümkün değil” dedi. Bu tamamen çelişkili bir durum. Bugün benim savunduğum şey, Fransa'nın hem uluslararası hem de iç politika anlamında politikasını değiştirebilmesi ve her iki alanda da hem ulus politikası hem de egemenlik politikası olan bir politikaya doğru ilerleyebilmesidir.

Dolayısıyla uluslararası alanda BRICS ve Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) yönünde hareket etmeli ve Anglo-Amerikan egemenliğinden uzaklaşmalıyız. Ama aynı zamanda Amerikalılara ve İngilizlere de şunu söylüyoruz: Siz de bu yeni ekonomik ve finansal düzenin bir parçası olmalısınız. Artık milliyetçi değilsiniz, uluslararası bir finans oligarşisine tabisiniz. Dünyanın gerçek sorunu Amerikan ordusu tarafından desteklenen uluslararası finans oligarşisidir. Eğer kendinizi bundan ayırmazsanız, bağımsız değilsiniz, Gaullist değilsiniz ve kelimenin gerçek anlamıyla, diyelim ki köken olarak, Marksist değilsiniz, Joreziyen değilsiniz ya da Jean Jaurès ile birlikte değilsiniz. Siz farklı bir şeysiniz. İtaatkarsınız ve yabancı vesayeti kabul ediyorsunuz.

Aynı zamanda sistem karşıtısınız. Fransa'da sistem karşıtı olmak ne anlama geliyor?

Ben tüm sistemlere karşı değilim. Bence mevcut sistem, bu askeri tahakküm, finansal tahakküm, Anglo-Amerikan ekonomik tahakküm sistemi çok açık. Amerika Birleşik Devletleri'nde birçok kişi derin devlete saldırıyor, hatta Fransa'da bile. Şahsen ben derin devletin neredeyse hiçbir şey ifade etmediğini düşünüyorum. Her şeyi adıyla çağırmalısınız: Anglo-Amerikan finans oligarşisi ve onun askeri desteği NATO'dur. Ve gerçek düşman budur. Ulusun düşmanıdır. Hatta Amerikan ulusunun da düşmanıdır, çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin içinden gelen bir işgaldir.

Ve bence bunu anlayan bazı Çinli entelektüeller var, şu anda Çin Komünist Partisi'nin Merkez Komite Üyesi ve Ulusal Komite Sekreteri olan Wang Huning gibi. Xi Jinping'e çok yakın olan Wang Huning, gençken "Amerika Amerika'ya Karşı" adlı bir kitap yazmış ve bazı Amerikalıların artık Amerikan halkının ya da ulusunun çıkarlarını değil, kendi ülkelerinin işgalcileri olduklarını göstermişti.

Biz asıl sorunun bu olduğunu düşünüyoruz ve Amerika Birleşik Devletleri'nde buna karşı mücadele eden ve medyanın muhalefetine, finansal muhalefete, tüm bu muhalefete karşı olan arkadaşlarımız var. Ve Amerikalı dostumuz Lyndon LaRouche'un Başkan Dr. Perinçek ile ortak bir noktası var, o da 5 yıl hapis yatmış olması. Cezaevinde 17 yıl geçirmedi ama 5 yıl geçirdi. Ve aynı çıkarlar doğrultusunda onu hapse attılar, çünkü o devrimin ve Amerikan bağımsızlığının gerçek değerlerini temsil ediyordu, oysa bugün Amerikalılar, sömürge kökenli bir sistem olan ve diğerlerini mutlaka hükmedilmesi gereken düşmanlar olarak gören İngiliz sisteminin etkisi altındadır. Yani bu sistemden çıkmazsanız bağımsız değilsiniz, bir ulusu temsil etmiyorsunuz.

UKRAYNA SAVAŞI’NIN NEDENİ AVRUPA ÜLKELERİNİ İŞGAL EDEN FİNANSAL OLİGARŞİ

Avrupa Birliği’nin Ukrayna politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Almanya'da olduğu gibi Fransa'da da partilerin çoğu, neredeyse tamamı, Ukrayna'ya silah sevkiyatının devam etmesini ve Avrupalıların çıkarlarına aykırı olan Avrupa'daki savaş politikasının sürdürülmesini desteklemiyor diyebiliriz. Çünkü Ukrayna'daki savaşın asıl kurbanı, neredeyse 400 bin kişinin bir hiç uğruna öldüğü Ukrayna'dır. Çünkü Ukraynalılar Mart, Nisan 2022'de müzakere edeceklerdi. O noktada, Ukrayna için bile en iyi koşullar altında barış olabilirdi ve yeniden yapılanma, kalkınma içinde barış olabilirdi. Ve Ukrayna'da müzakere etmek isteyen insanlar var. Hatta bir dereceye kadar Zelenskiy diyorlar. Ukrayna'ya giden ve "Rusya ile savaşmalısınız, size silah vereceğiz, müzakere etmemelisiniz" diyen Boris Johnson'dı. Yani bunun ana nedeni İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerini işgal eden bu finansal oligarşi.

İsrail ve Filistin'de de aynı şey var. Netanyahu'ya evet, daha ılımlı olmalıyız, bu kadar ileri gitmemeliyiz diyen Biden var. Ama Netanyahu'ya dolarları kim veriyor? Yani yılda en az 4-5 milyar, şimdi kara para olarak daha fazla ve bombalar. Tüm bombalar Netanyahu'ya aitti. Yani bunun bir anlamı yok. Amerikalılar aslında Netanyahu'yu ve İsraillilerin yaptıklarını destekliyor. Ve Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde karşılanma şekli bunun kanıtıdır.

Dolayısıyla, Amerika Birleşik Devletleri'nin iç politikasını kontrol eden ve maalesef Fransa, İngiltere ve tüm Avrupa ülkelerinin politikasını da kontrol eden bir Anglo-Amerikan oligarşisi var. Bir dereceye kadar Macaristan ve Slovakya Rusya ile savaşa girmenin çıkarlarımıza aykırı olduğunu söylediler. Ya da Ukrayna'yı Rusya ile savaşa girmeye teşvik etmek deliliktir. Neden böyle? Çünkü bir yandan Fransa artık nükleer silahlarını savunamaz hale geldi, diğer yandan da enerji fiyatı Avrupa'daki gaz fiyatına paralel olarak belirlendi.

Şimdi, Almanya ve Avrupa Rus gazından mahrum bırakıldı ve şimdi Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen gaz, dahası kaya gazı ve bu gaz Avrupa'da Amerika Birleşik Devletleri'ne kıyasla 4 veya 5 kat daha pahalı. Bunun da ötesinde, Rusya'dan sıvılaştırılmış doğal gaz bile geliyor.

- DEVAM EDECEK -

Sonraki Haber