Futbolda üretim devrimi

Salgın sonrasında yeni bir dünya düzeninin kurulacağı ve birtakım alışkanlıklarımızın değişeceği hepimizin malumu. Tabii bu değişimden futbol da nasibini alacak.

Koronavirüsün etkileri tüm dünyada hissedilmeye devam ediyor... Salgın sonrasında yeni bir dünya düzeninin kurulacağı ve birtakım alışkanlıklarımızın değişeceği hepimizin malumu. Tabii bu değişimden futbol da nasibini alacak. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın büyük kulüplerinde de bu değişimi önümüzdeki sezondan itibaren göreceğiz. Dudak uçuklatan bonservis bedelleriyle yapılan transferlerin bu yaz olmayacağı, daha doğrusu olamayacağı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ülkemize döndüğümüzde ise bırakın yıldız transfer yapmayı, eldeki oyuncuları tutmak bile bana göre bu süreçte başarı olacaktır. Dört büyük kulübümüzün toplam borcunun 11 milyar TL'yi aştığını ve doların 7 TL sınırında olduğunu düşünürsek, mantıksız transfer yapmak tamamen intihar olur.

ALTYAPIYA ÖNEM

Yukarıda yazdığım, 'Ne yapmalıyız' değil 'Neyi yapmamalıyız'ın cevabı oldu. Şimdi de 'Ne yapmalıyız'ı yazayım; ülkemizde üretim devriminin kaçınılmaz olduğunu bu virüs sayesinde daha iyi anladık. Dışa bağımlılığı azaltmak, kendi ürünlerimizi üretmek, ürettiğimizi dışarı ihraç ederek adımızı tüm dünyada ezberletmek zorundayız... Aslında Türkiye'nin bu hedefini futbola da uyarlamalıyız. Hedef, taraftara şirin gözükmek için yıldız transferi yapmak değil, altyapıya önem vererek buradan yıldız futbolcular çıkartmak ve onları ülkemizi temsil etmeye yurt dışına göndermek olmalı.

Koronavirüs salgınından sonra bence kulüplerin eli biraz daha güçlendi. Çünkü yönetimler taraftar baskısından korktuğu için transfer yapmak istiyor. Baskı arttıkça, bir liralık oyuncuya 5 lira veriyor ve böyle böyle borçlar her sene ikiye katlanıyor. Ama artık dünya değişti. Taraftar da bu salgının ardından kulüplerin zor durumda olduğunun farkına vardı. Futbolseverler bu durumu anlayışla karşılayacağı için önümüzdeki sezondan itibaren kulüplerin altyapıya önem vereceğine ve taraftar baskısından uzak biçimde, yerli futbolcu üretimine geçeceğine inancım tam.

PLANLANAN TARİH HAZİRAN

Liglerin haziran ayının ikinci haftasında başlayacağı konuşuluyor. Seyircisiz oynanması planlanan maçlarda biz basın mensuplarının maçları takip edip edemeyeceği, Bilim Kurulu'ndan gelecek tavsiye kararından sonra belli olacak. Stadyumda olacak kişilerin teker teker ateşinin ölçüleceği ve öyle içeri alınacağı söylenmekte. Tabii ki insan hayatının yanında futbolun esamesi okunmaz ama umarım bu salgın kısa sürede biter de biz de o çok özlediğimiz futbolumuza bir an önce kavuşuruz.

FUTBOLCULAR MASKEYLE ÇIKACAK

Almanya ise ligleri mayıs ayının ortasında açmayı düşünüyor. Kademeli olarak sınırlamaları kaldıran Almanlar, ligleri de bir an önce başlatmak istiyorlar. Bundesliga'nın yeniden başlatılması için şartlar değerlendirilirken, müsabakalarda futbolcuların maske takarak oynaması olasılığının da incelendiği bildirildi.

Alman basınına göre, maçların başlamasına olanak sağlanması için yapılan öneriler arasında, sahada oynayacak futbolcuların ve hakemlerin ağız ve burun bölümünü kapatmaları için tıbbi maske takmaları da var. Maskelerin kayması durumunda ise karşılaşma hemen durdurulacak. Söz konusu haberlere göre, maskelerin değiştirilmesi için her 15 dakikada bir karşılaşmanın kısa süreli olarak durdurulması planlanıyor. Haberlerde ayrıca, oyunculardan normal mücadele dışındaki gol sevinci gibi durumlarda sosyal mesafe kuralına uymalarının isteneceği, buna uyulmaması durumunda oyuncuların hakem tarafından uyarılabilecekleri kaydedildi. Avrupa'da ilk olarak Almanya'da liglerin başlayacağını öngörürsek, bu önlemler denenebilir, başarılı olunursa belki de diğer ligler ve Türkiye'de de bu kurallar işleyebilir.

Sonraki Haber